hate n passion | ayber

0.9

bölümün başında +18 içerikli yerler var, o kısım bittikten sonra da medyadaki şarkıyla devam etmenizi öneririm. bol yorum yapıp yıldıza basarsanız beni motive edersiniz, iyi okumalar 🦋

"demek partiye kaan'la gittin bebeğim." dedi sert ses tonuyla hızlı hızlı nefes alıp verirken berk. aybike alt dudağını dişlerken de uzun parmaklarını kızın alt taraflarında gezdirmekten hiç çekinmiyordu.

"berk... lütfen."

genç kızın elinden ise inlemekten başka bir şey gelmiyordu. berk ellerini bağladığı için çocuğa karşı herhangi bir adım atamıyordu. kaslı vücudunda ellerini gezdirememek, onu kendine bastırırken adıyla inleyememek çıldırmasını sağlarken de berk, yatağında yatan genç kızın kıvranışlarını sırıtarak izliyordu. hareketleri ve inleyişleri kısa bir süreliğine gözlerinin kararmasına sebep olsa da durmadı, istediğini hemen vermeyecekti güzeline.

"mükemmel fiziğinle beni deli etmeye çalıştın ve üstüne üstlük kaan'la geldin, öyle mi güzelim?"

parmaklarını genç kızın alt taraflarında dolaştırması ama içine göndermemesi aybike'nin alevler içinde kalmasına sebep oluyordu. konu berk olunca hep daha fazlasını istiyordu. çok daha ileriye gitmeyi.

"berk."

berk adıyla aldığı inlemeye daha fazla dayanamasa da kendini tutmak zorundaydı.

"kaan'la geliyorsun, bir de bir önceki gece... beni sertleştiriyorsun her zamanki gibi ve sana muhtaç bir şekilde beni bırakıp kaçıyorsun."

"arkama bakmadan mı kaçıyorum yani, senin yaptığın gibi?"

aybike her ne kadar şuan berk'in huyuna gitmek istese de sivri dilinden kurtulamamıştı. huyuna gitmeliydi çünkü o parmakları kesinlikle istiyordu. çocuğun gözlerinin koyulaştığını gördüğünde istediğini almak üzere olduğunu fark etti.

birbirine bağlı bileklerinin izin verdiği kadarıyla bordo elbisesinin askısını indirdiğinde de çocuğun bakışları göğüs dekoltesine kaymıştı. aybike sırıtıp dudaklarını yaladığında da berk'in parmaklarını içine göndereceğinden emindi ama berk bunu yapmadı. parmaklarını kızdan çekerek kendi pantolonunu çıkarmaya başladı. hızla iç çamaşırından da kurtulduğunda kızın eteğini sıyırıp üstüne eğildi iyice.

"bir daha." dedi üstüne basa basa. "beni yatakta bırakıp gidecek misin?"

"hayır gitmeyeceğim berk lütfen."

penisini kıza sürttüğünde iyice ıslandığını fark edip inlemişti o da.

"söyle. ne istiyorsun?"

"berk... seni istiyorum."

kendini daha sert bastırdığında dudakları da genç kızın boynunda dolaşıyordu artık.

"yüksek sesle söyle bebeğim."

"seni istiyorum! ah, berk dayanamıyorum artık içime gir!"

"bana emir verme aybike."

dilini dudaklarının üstünde gezdirdi yeniden aybike. başını boynundan kaldırmış çocuğun nefesi yüzüne vururken de dibindeki dudaklara sertçe yapıştı genç kız. alt dudağını sertçe emip ısırdıktan sonra bıraktı ama geri çekilmedi. kravatla bağlı ellerini berk'in boynuna getirip tırnaklarıyla çıldırtıcı biçimde çizerken uzaklaşmadığı dudaklarına hala dudakları temas ediyordu ve sakince fısıldadı.

"sana emir veriyorum berk, içime gir. dayanamayacağını ikimiz de biliyoruz, uzatma." dedi tırnakları çocuğa daha sert batarken.

berk'in gözleri kaydığında oyun oynamak falan umrunda değildi artık. sadece bu kızı istiyordu, onun bedeninde gezinmeyi. tenine doymak ve saatlerce onunla birlikte olmak istiyordu. kendini kızın içine itti.