özel bölüm

1.3K 69 394
                                    

NASIL ÖZLEMİŞİM AMA VARYA YOK BÖYLE BİR ŞEY

hate n passion gerçekten en sevdiğim kurgum bu arada, yazdığım bölümleri doğru düzgün beğenmeyen biri olarak her bölümüne bayıldığım tek kurgum. 22 bölümlük kurgumuzun 22 K olmasına özel bölümümüzle geldim 🌚

yıldıza basıp bol bol yorum yapın bakalım anlayalım, siz de benim kadar özlemiş misiniz buraları 💖

berk: güzelim
üniversite tercihlerinin açıklandığını yazacaktım sevgilime
tam o sırada çalışma masamda bıraktığın sütyenini görüyorum...
reva mı bu bana?

aybike 🦢: ah, kalmış sevgilim kusura bakma
geldiğimde takarsın bana çözeriz sorunu

berk: yok
geldiğinde üstündekini de çıkaracağım
bir berk özkaya aybike eren'i asla giydirmez, soyar
beyaz ama dantelli bir de şaka mısın ya kuğu kızım

aybike 🦢: of sus
hala sinirliyim sana
en sevdiğim eteğimi parçaladın ya
yok ol

berk: aynısından beş tane daha aldım ama hakkımı yiyorsun şuan yavrum

aybike 🦢: berk
sorun aldığın o beş eteği de yırtmış olman

berk: bu sefer de on tane alırım sen yeter ki iste 🐣

aybike 🦢: istemez
onları da yırtacaksın sonuçta vampir, bir kanımı emmediğin kaldı

berk: bebeğim bu kadar dayanılmaz olmamalısın karşımda ama sen de
biliyorsun sana zaafım var, karşı koyamıyorum
hem... sen de istiyorsun
geçen gün parmaklarımı kullandığımda yüksek iniltilerini daha da yükseltirken tırnakların sırtımı parçalamakla meşguldü, güzel dudakların da dudaklarımı...

aybike 🦢: berk...

berk: bekle sadece bebeğim, dahası da var
güzel kalçanı parmaklarım üzerinde oynatıyordun ve ben de güzel bacaklarının arasına girip tüm bedenini dilimle taramıştım 👅

aybike 🦢: ah berk
yapma şunu,
kendime dokunacağım...

berk 🦢: siktir, ciddi misin yavrum sen?
evde kimse yok, bana gel
ben sana dokunurum...

aybike 🦢: berk
sınırlarımızı zorluyorsun
özellikle de beni
sexting yapmamıza az kaldı

berk: yapmadığımız şey mi ki 😋
gerçeğini tercih ederim ama
öyle görüyorum ama dokunamıyorum haksızlık

aybike 🦢: ayrıca bir itiraf yapacağım
koleje yeni geldiğimiz zamanlarda ömer'e seslenip defterini yalamaya çalışmıştın hatırlıyor musun?
o an dilinin benim üzerimde olmasını deli gibi istemiştim

berk: aybike...
ah bunu neden yeni söylüyorsun bebeğim?
acısını çıkaracağım bunun, çabuk gelmelisin ama yangınım sönmüyor

aybike 🦢: berk tercihler
onları söyleyecektin

berk: ikimizin sonuçlarına da baktım bebeğim
ne tesadüf ki antalya'yı kazanmışız beraber
ve ne tesadüf ki evimizi de tuttum ben...
odamızı bile hazırladım

aybike 🦢: ne tesadüfü ya
işin içine resul özkaya'yı soktun değil mi?

berk: pezevenk babam hayatında ilk kez bir işe yarasın değil mi?
beni oluşturmak dışında ilk kez

aybike 🦢: mütevazı sevgilim
odamızı hazırladım derken
aynı odada olacağımızı kim söyledi sana?

berk: EĞER AYNI ODADA KALMAZSANIZ ÖLÜRSÜN PERİLERİ SÖYLEDİ
aynı odadayız, aynı yatakta...

aybike 🦢: yan yana falan uyumayacağız berk
üst üste 😋
yatağı çift kişilik almadın umarım
tek kişiliğe sığarız canım ne olabilir ki en fazla 👉👈

berk: OLUR
benim yatağım iflas etti güzelim, aşırı sarsıntıdan
yayları tamamen kopmuş
yenisini almamız lazım

aybike 🦢: tüh ya
sana gelecektim bak gelemeyeceğim
masanı da kırmıştık, yer kalmadı

berk: boş duvarlar ne güne duruyor sevgilim, o duvarları boşu boşuna büyütmedik herhalde

aybike 🦢: berk...
ben dayanamam buna, geliyorum

berk: gelirken güzel dudaklarına dün akşam sürdüğün parlatıcını sür bebeğim

aybike 🦢: süreceğimden emin olabilirsin kızıl

🍂

bordo crobu ve beyaz eteğini düzelten kızı kapıda görünce direkt kendine çekti berk. ani hızla kapattığı kapıya kızı yaslarken boynuna bastırdı başını, yoğun kokusu kasıp kavuruyordu.

kokusunu uzun uzun içine çekip çenesinden yukarı çıktığında dudaklarını kızın parlak dudaklarına bastırdı. uzunca öpüp kucağına kaldırdığı kızla önüne bile bakmadan mutfağa yürüdüğünde kızın bordo bluzunu çıkarıp attı hızla.

"berk... dursana."

kızın bluzuyla uyumlu bordo sütyeninde gözlerini gezdirip göğüs arasından boynuna ve dudaklarına çıkan dudakları onu hızla sarıp öperken de devamlı ıslak sesle ayrılan dudakları arasından hızla nefesini verdi kızılın.

kızıl, tezgaha oturttuğu kızın bacakları arasından çekilip uzaklaştığında kısa süre içinde elinde üstünde mum olan bir pastayla gelmişti.

"al bakalım beyaz kuğum, üfle."

"berk bu ne?"

"doğum günün, tolga denilen it yüzünden kötü geçmişti. pastanı bile yememiştin, onun için. dilek de tutmamıştın mesela, tutmalısın."

genç kız gülümseyip kollarını sevdiğinde gözlerini kapattı. tüm hayatı boyunca aybike'yi izliyor olmak isterdi, kokusunda boğulmak.

kapalı gözleriyle kızılı bekletirken hafifçe gülümsediğinde açtı gözlerini. "tuttum."

"ne dilek tuttun?"

"söylemem berk."

"ama bak ne söyleyeceğim, eğer söylersen bana hemen gerçekleşirmiş dileğin."

"yalancı." yüzü asılan kızı yavaşça kucağına kaldırıp gamzesinden öptüğünde onun da canı sıkılmıştı bebeğinin üzülüşüne.

"bir sorun mu var güzelim?"

yavaşça adamın kucağından inip kollarını ona dolamıştı kız. "ben hayatımda ilk kez dilek tutmuştum, birini dilemiştim ama engeller çıktı karşımıza. yine aynı şeyi diledim, seni. beni hiç bırakma olur mu?"

başını kaldırıp kızılın gözlerine tatlı tatlı baktığında da yüz hatlarını sevdi berk. "canım sevgilim, ben seni o tolga puştuna rağmen bırakmadım. asla bırakamam, yapamam bunu. hem..."

parmağının teki kızın köprücük kemiğinin çevresini turladığında dudaklarını öpüp bırakmıştı. "artık aynı evde yaşayacağız, aynı odada, aynı yatakta uyuyacağız."

"uyumayacağız." diyerek düzeltti kız onu. kızıl saçlarını sevdiğinde ise elleri kalçalarına inmiş çocuğu kendine çekip dudaklarını onun yaptığı gibi kısaca öpüp geri çekildi, hemen tekrar uzun soluklu öpüşmelerine fırsat vermeden önce.

"aşığım sana."

"biliyorum."

az da olsa özlem gidermiş olalım istedim, umarım sevmişsinizdir. diğer evrenlerimizde yeniden görüşmek üzere 🦢

hate n passion | ayberHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin