hate n passion | ayber

0.6

yorum sayısı azalınca modum da düşüyo,yıldıza basmayı unutmayın ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen ben de motive olup yazabileyim. 🌼

*6 okunmamış mesaj*
süsen: idare ederim etmesine de
süsen: malum kişiye mi gittin sen?
süsen: hayır ya
süsen: YA NERDESİN?
süsen: al işte mesajlarımı da görmüyo kesin öpüşüyolar şuan hissediyorum
süsen: cevap veeeer
süsen: anca yiyişin amk/

aybike: buradayım

süsen: sorularıma cevap alayım

aybike: evet berk'e gittim

süsen: ve?
süsen: proje ödevini yaptınız sadece değil mi?

aybike: hayır bilemedin öpüştük

süsen: amk
süsen: ben size yetişemiyorum yoruldum
süsen: hani sondu dün?
süsen: sahiden iki günde üç kere öpüşmeyi nasıl başardınız?

aybike: ya bu sefer öyle bir şey değil
aybike: canı çok sıkkındı

süsen: ee
süsen: sen de gel öpeyim geçsin mi dedin?

aybike: ya of
aybike: sondu bu
aybike: bir daha böyle bir durumun içine düşeceğimizi sanmıyorum

süsen: he yavrum he/
süsen: senin iyiliğini istiyorum her seferinde söyletme

aybike: <3

🍂

ertesi sabah ataman kolejine her zamankinden daha dik duruşlu girmişti genç kız. berk'e iyi gelmek onu da iyileştirmişti çünkü.

"günaydın."

yanına kocaman gülümsemelerle gelen kaan ve süsen'e karşılık gülümsedi. imalı bakışlarından anlaşılan dün geceyi kaan da öğrenmişti.

"yine duramamışsınız aybike hanım."

"bu ikisi yan yana gelmemeli bence, çok tehlikeli çok" dedi süsen.

"of ya hemen de dalganızı geçin. süsen sen de hemen anlattın mı?"

"anlatacağım tabiki de. kaan'a anlatmayacağız da kime anlatacağız?"

"siz iki hala büyümemiş çocuk oturup benim dedikodumu yaptınız öyle mi?" dedi genç kız tatlı azarlamasıyla.

süsen aybike'den sınıfa doğru kaçarken aybike eğlenmiş şekilde kaan'a döndü.

"ya baksana ne diyeceğim? sen niye benimle proje ödevinde eş olmak istedin ki? talya çıktı işte ne güzel. konuşma fırsatınız da olur bol bol."

"ya evet orası öyle ama kızın yanında elim ayağıma dolaşıyor geriliyorum heyecandan. avuç içlerim terliyor resmen. en azından senin yanında kasılmazdım, rahat olurdum. hem fena mı oldu öyle söylemem? kıskandı seninki."

"benimki?"

"anlamaz numaralarınız bana sökmez hanımefendi."

"kıskanmamıştır o ya. beni niye kıskansın?"

"aynen aynen. o yüzden her bulduğu fırsatta senle-"

"aaa yeter. bu konuyu kapatalım ya. yaşandı bitti tamam. daha da açmayalım artık."

kaan kıvırcık arkadaşının sinirlenmesine kahkaha atarken genç kızın omzuna kolunu atıp sınıfa doğru yürümeye başlamıştı.

sınıfta berk telefonuyla uğraşırken dün gecedeydi aklı. bir peri kızı gibi gelip nasıl da hayatının merkezine konumlanmıştı ela gözlü kız öyle? onu dinlemek istemişti. berk özkaya'yı da dinlemek isteyen biri vardı. sırf insanlığından dinlemek istedi ama, bana değer verdiğinden falan değil, düşüncesi baskındı berk'te.

kafasını duyduğu gülüşmelerle kaldırdığında dişlerini sıktı sinirle. kaan kolunu aybike'nin omzuna atmış, aybike'nin gülümseyişine gülüyordu. dudaklarını sinirle dişlediğinde kendi kendini avutacak o cümleler geçti aklından.

'aybike şuan her ne kadar senin yanında olsa da dün gece benim yanımdaydı kaan'cım. ayrıca biz öpüştük bile.'

kendini yatıştırması bittiğinde sırıtarak önüne döndü. aklından bir saniye bile çıkmıyordu genç kızın dudakları. kızıl çocuk; kaan, aybike ve süsen'in konuşmalarını dinlemeye koyulsa da hiçbir şey duyamıyordu,

"sen şimdi bugün de mi berk'in evine gideceksin?" dedi kaan.

"yanlış soru kaan'cım. bugün de mi berk'le öpüşeceksin diye soracaktın, değil mi aybike'cim?"

"evet kaan'cım. bugün de berk'in evine gideceğim çünkü yapılması gereken bir ödev var." dedi kıvırcık kız süsen'in söylediklerini es geçerek.

"ödev için gideceksin sadece öyle mi?"

"evet süsi."

"bence aybike bir daha öyle bir şey yapmayacağız dediyse yapmaz süsi ya. ben bugün rahat dururlar artık diyorum."

"ben de asla rahat durmazlar diyorum. var mısın iddiaya?" dedi küçük parmağını kaan'a uzatırken.

"varım ya."

"hop hop hop. benim üzerimden iddiaya mı giriyorsunuz cidden?"

"evet." dedi mümkün olduğunca sevimli olmaya çalışarak süsen. "umarım gerçekten de dediğin gibi olur ve ben kaybederim kaan. aybike mutlu olsun da iddia falan umrumda değil."

kıvırcık kız esmer arkadaşına havadan bir öpücük attığında süsen de ona tatlı tatlı gülümsemişti. ders başlayacağı için kaan da süsen de önüne dönerken aybike, sıranın altından telefonuna gelen mesajı açtı.

berk: bu akşam...
berk: geliyorsun bana değil mi?
berk: odama
berk: ödev için :)

imasına gülümseyerek cevapladı genç kız.

aybike: geliyorum geliyorum
aybike: odana
aybike: merak etme sen

berk: geçen geldiğinde
berk: kucağıma oturduğundan meşguldük ve dersle pek ilgilenememiştik
berk: güzel bacaklarını üstümde oynatırken zevk almak seni dersten alıkoymuştu güzelim

aybike: kucağında hareketlendiğimde
aybike: ve seni daha sert öpmeye başladığımda oluşan sertliğin seni dersten alıkoyduğu kadar olamaz bence

başını telefonundan kaldırıp yan sıralarda oturan çocuğun gözlerinin içine bakarak bacak bacak üstüne atmıştı genç kız, eteği iyice katlanırken.

çocuğun bakışları istediği yere kayarken hareket eden ademelmasından yutkunduğunu anlayınca gülümsedi.

berk: yapma şunu/
berk: dersin ortasındayız aybik.../
berk: kaldırıyorsun/
berk: anlıyorum
berk: her seferinde yarına unutacağımızı söylememize rağmen aklından çıkarmamış olman hoşuma gitti

aybike: aklımdan her şey çıksa bile dudaklarının çıkması imkansız berk özkaya/

berk: ah, bir de
berk: akşam gelirken güzel dudaklarına dün akşam sürdüğün parlatıcını sür bebeğim
berk: dudaklarının tadını istiyorum aybike/

aybike: süreceğimden emin olabilirsin kızıl

SÜSEN'LE KAAN'IN İDDİASINI KİMİN KAZANACAĞINI BİLİYORUZ DEĞİL Mİ?