1.0

1.7K 85 241
                                    

itiraf zamanı, en çok bu kurguya bölüm yazmaktan keyif alıyorum.
bol yorum bekliyorum, yıldıza da basmayı unutmayın. 🌟

duyduğu şey gerçek miydi? berk, az önce aybike'ye köpek gibi aşığım mı demişti gerçekten? hem de melisa'ya söylemişti bunu. başının döndüğünü hissetti genç kız.

hayır, hayır berk ona bir şeyler hissediyor olamazdı. ya bu da bir oyundu, hep olduğu gibi ya da melisa'ya olan hisleri bittiği için bahane olarak onu söylemişti. ikinci seçenek daha mantıklı geliyordu aybike'ye. aşık olmuş olamazdı ona sonuçta, bunu kabullenemiyordu. güvenemiyordu çünkü berk'e.

berk melisa'nın yanından ayrılıp gittiğinde melisa genç kıza doğru döndü. aybike'nin şuan isteyeceği son şeydi melisa'yla muhattap olmak. araları gayet iyiydi aslında ama bu yaptığı neydi şimdi? berk'e karşı bir şeyler hissediyormuş. kadir abisine ihanet mi ediyordu yani?

melisa'nın görüş alanına girdiğinde hemen uzaklaşmayı düşündü oradan. sonra hemen vazgeçti tabi. kuzenine yaptığı bu saçmalığın hesabını soracaktı.

"aybike inanmıyorum gördün değil mi sen de?"

"ne?"

"berk sana aşıkmış onu diyorum. ya süsen benden böyle küçük bir oyun yapmamızı istedi, berk'in sana karşı hisleri olup olmadığını anlamak için. ve başarılı da olduk galiba şuna bak."

melisa aybike'ye sıkıca sarıldığında donup kalmıştı genç kız. berk'ten hoşlanmıyor muydu? oyun muydu?

"oyun muydu bu?"

"tabiki de oyundu. ee? aşıkmış sana. benim tahminime göre sen de ona karşı boş değilsin. mutlu olun hep diyeyim o zaman ben de."

melisa genç kızın kolunu sıvazlayıp yanından giderken gülümsedi aybike ona, burukça. gözlerindeki yaşlar akarken de lavaboya koştu, süsen de oradaydı.

"aybike inanmıyorum duydun mu kızıl vampirin aşk ilanını? aybike? ne oldu neden ağlıyorsun canım benim?"

"bana aşık falan olmadı. öyle zannediyor. süsen ben en büyük darbelerimi berk'ten aldım hep. canımı en çok yakan da oydu. ben güvenemiyorum ki ona. sevmesin beni, kendimi ona bıraktığımda yine düşeceğim yine üzecek beni biliyorum. çünkü berk bu."

hıçkırıkları konuşmasını yarıda kestiğinde derin bir iç çekip devam etti.

"onun sevgisi bana zarar veriyor. her umutlandığımda beni kırmaktan vazgeçmiyor. yoruldum artık kırılmaktan."

süsen arkadaşının üzülmesine dayanamayarak sarıldı ona, saçlarını sevdi.

"o kadar haklısın ki. güvenmemekte de, inanmamakta da, sevmemekte de."

"ben onu çok seviyorum. ama onu sevmekten nefret ediyorum."

"ne yapacaksın peki şimdi canım? söyleyecek misin bildiğini? ya da ileriye dönük bir planın var mı?"

"ben artık yara almak istemiyorum. en başından beri sen haklıydın. uzak durmalıydık birbirimizden, böyle olmamalıydı. benden nefret etmesi gerekiyor. her şeye başlarken ne dediysem onu yapacağım."

"ne yapacaksın?"

"onu pişman edeceğimi söylemiştim, canını yakacağım."

🍂

ertesi gün kantinde oturuyordu genç kız, tek başına. bir önceki gün abisine ve kuzenlerine başım ağrıyor bahaneleri sıralayarak eve gelmişti, berk'le karşılaşmak istemiyordu çünkü. sindirmesi lazımdı olanları. berk başının ağrıdığını söylemesini duymuş olacaktı ki defalarca mesaj atmıştı, aybike hiçbirine cevap vermemişti.

hate n passion | ayberHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin