Little Author//Tomarry

21

Arkadaşlar size yemin ederim olayların devamını yazma niyetim vardı bundan sonra fakat böyle ponçik anlardan sonra nasıl olaylı yazabilirim?Bana hak verin.

BEKLENEN AN GELDİ.

Okumadan önce tahmin edin bakalım kaç kişi bilecek voskfslkflssl

Neyse, hemen okumaya geçin, bölüm sonunda görüşelim.

İyi okumalar dilerim~

(İki gün önce)

Adımlarını geniş koridorlarda atarken yeşil gözleri arıyordu hedefini.

Üzerinde Voldemort'un dolabından çaldığı siyah kazak ve kendi pantolonu vardı.

Adamdan kısa ve küçük yapılı olduğundan oldukça genişti ve rahat hissettiriyordu.Kokusunu rahatça duyabilmesi de artısıydı.

Birkaç saat önce kahvaltı yapmışlardı.Harry bahçede biraz dolaşıp çiçeklere baktıktan sonra kütüphaneye gidip birkaç ilgi çekici kitabı alarak Voldemort ile paylaştıkları odaya geçmiş, yatakta yuvarlanarak okumuştu.

Okumaktan da sıkıldığında aklına o parlak fikir gelmişti.

Neden çay partisi yapmak için adamı ikna etmiyordu?

Bu yüzden odadan fırlamış ve adamın ofisini aramaya koyulmuştu.

Kazağın bileğinde toplanan uzun kısımlarını yukarı çekerken gözüne çarpan kapıya yöneldi ve sessizce açarak başını uzattı içeriye doğru.

Üç küçük kafa yaptıkları işi bırakarak ona döndü, Harry her bir ev cininin benzer açık renkli gözlerine baktı.

Fiffy olarak tanıdığı ev cini ona birkaç adım atarak yaklaştı ve parlak gözlerle baktı."Küçük Usta Harry bir şey istiyor mu?Fiffy yeni kurabiye yaptı, Küçük Usta Harry yemek ister mi?"

Harry başını onaylar biçimde salladı ev cinine doğru."İki kişilik koyabilir misin, Fiffy?Marvolo'ya da götüreceğim."

"Fiffy hemen koyuyor!"

Diğer ev cini olan Pippy'e doğru döndü merakla."Beni Marvolo'nun ofisine götürebilir misiniz? Arıyordum ama bulamadım."

"Küçük Usta Harry'i götüreceğim!"diye ciyakladı Pippy, heyecanla.Harry Fiffy'nin ona verdiği bir kutu kurabiyeyi alırken gülümsedi ve elini uzattı Pippy'e doğru.

Ev cini elini tuttu ve mide bulandırıcı bir çekişle cisimlendiler.

Harry önündeki kapıya baktıktan sonra teşekkür ederek başını eğdi Pippy'e.

Ev cini oldukça mutlu gözükerek pop sesiyle kayboldu, Harry kurabiyelerini tutarak kapının kolunu tuttu, indirdi açmak için.

Başını uzattığında kızıl gözlerle göz göze gelmiş, sırıtarak girmişti içeriye.

Marvolo geniş ve koyu ahşaba sahip masasında tüy kalemiyle bir şeyler yazıyor gibiydi.

Harry geldiğinde yazmayı bırakmış, ona bakmıştı bıkkın bir şekilde."Kapıyı çalmayı öğren, Harry."

"Gelenin ben olduğumu biliyorsan gerek yok ki biliyorsun."diye gevezelik eden oğlan birkaç hızlı adımla yaklaştı, kurabiye kutusunu masanın kenarına bıraktıktan sonra ellerini masaya vurdu sertçe."Benimle çay partisi yap!"

Marvolo tüy kalemini kenara bırakırken uzanarak Harry'nin giydiği kazağın uzun kollarını katlamaya başladı ve oğlana devirdi gözlerini."Sana yapmayacağımızı söylemiştim."