'Hayat' bazen elinizde olmayan şeylerin gözünüzden düşmesini bir o kadar da canınızın yanmasını önemsemeyen bir tanımdır. Sevdiklerinizin sizi aslında sevmediği, sevemediklerinizin de sizden vazgeçmediği bir tanımdır. Sevmek ve sevilmek birbirinden o kadar farklı tanımlar ki. Bunu sadece o kişiyi kaybettiğinizde anlıyordunuz.
Chanyeol dedim. Sanki canımdan can çıkıyormuş. Kalbim binbir parçaya ayrılıyormuş gibi. ''CHANYEOL'' adı onsuz kurumuş dudaklarımdan feryat ederek çıkmıştı. Kalbim onu kaybetme korkusu ile dolmuş kavruluyordu. ''U-uyan lütfen'' dedim son kez kuru dudaklarına dokunurken.
Soğuk parmaklarına az önce buz gibi olan dudaklarından çekip tuttum. ''U-uyan artık l-lütfen'' kafamı onun göğsüne koyduğumda kalbinin zayıf atışları sayesinde gülümsedim. Canımın sahibi çok güçsüzleşmişti.
''Baek hyung. Chanyeol hyung'um uyandı mı?'' Jongin gelip konuştuğunda yatakta yavaşça doğruldum. Sevgilimin zayıf nefes alış verişleri ve bana güç veren kalbinin atışı ayakta durmama yardım ediyordu. ''Hayır. J-Jongin eğer y-yakalanırsak ne y-yapacağız?'' dedim. Aslında umurumda değildi ama biliyordum ki yakalanırsak Chanyeol'u benden alırlardı. Nefesimi benden alırlardı. Evet bencilceydi ama nefesim olmadan yaşayamazdım. ''Merak etme Suho hyung burayı özel güçleriyle yaptı. Biz akşam eve gideceğiz ama hyung'um için ne diyeceğimi bilmiyorum. Suzy de korkuyor'' dediğinde gözümdeki yüzümü yakan göz yaşımı elimin tersi ile sildim. ''Suzy'e söyle o iyi olacak Jongin. Şimdi istersen çık. B-ben onunla duracağım'' diyip Jongin'i odadan çıkarttım.
Yavaşça yanına uzanıp, önceden çok fazla gülen ama şimdi bir heykel gibi duran o kusursuz suratı izliyordum. Vücudu bembeyaz bir porselen gibiydi. Öyle küçük nefesler alıyordu ki onun duymaya hasret kaldığım sesinin özlemini bile gideremiyordum.
''S-sevgilim. Ben buradayım. S-seni çok merak ediyorum. B-beni merak e-ediyor musun? Lütfen beni duy'' gözlerimden akan yaşlar onun omzunu ıslatıyordu. Yavaşça, onu rahatsız etmeyecek şekilde doğruldum ve üzerine eğilim. ''N-neden bu haldesin bilmiyorum sevgilim. Eğer beni duyuyorsan yalvarırım uyan. Ç-çok korkuyorum. Beni bırakacak olmandan.'' O benim canımdı. Kendisi de iyi biliyordu. Ağlamama dayanamazdı...
+
''N-neden bu haldesin bilmiyorum sevgilim. Eğer beni duyuyorsan yalvarırım uyan. Ç-çok korkuyorum. Beni bırakacak olmandan.'' baek ile konuşamamak acı veriyordu. Onu duyuyordum. Gözlerimi açmak için zorlasam da açamıyordum. Onun hıçkırıklarını duydukça ölüyordum. 'Gitmeyeceğim. Buradayım baekkie' demek istiyordum. Ama hareket edemiyordum. ''Channie. Senin o kalın sesinin özledim sevgilim'' diyip üzerime yatmıştı. Gözlerim onu görmeyi çıldırırcasına isterken. Ona dokunamamak çok zordu.
''B-beni duyduğunu biliyorum bebeğim. L-lütfen uyan bebeğim. Sana bunu yapanlardan intikamımı alacağım. İntikamını alacağım. Bizim intikamımızı alacağım. Senin hayatından çalınan bu kadar süreyi alacağım. Hepsini ödeteceğim'' dudaklarıma eğilip öpmeye başlamıştı. Dudakları kurumuştu.
+
Onun dudaklarını narince öperken ellerini okşuyordum. Gözyaşlarım onun gözlerine dökülürken yumuşak ama soğuyan ellerini okşadım. Kuba'nın kendi yarattığı bekçiler neden Chanyeol'u tehdit olarak görüyordu merak etmiştim. Ama intikamı alacaktım.
Onu yoran insanları yaşatmayacaktım. Onu yok etmeye çalışanları yok edecektim. Kalbimi onun alevi sararken o alevi yok etmeye çalışanları bulup kaderlerine mahkum etmeyecektim. Bizzat kaderlerini kendim yazacaktım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DARK
Teen Fiction''Seni seviyorum Baekkie'' demişti. Yavaşça yaklaşıp alnımı öptü. 'bende seni seviyorum aptal dev ama söyleyemem artık vazgeçme zamanı *KUBA* bize izin vermiyor. Eğer senden vazgeçmezsem *KUBA* seni yok eder. Sadece ruh olarak yaşarsın ve bu bizim ı...