Merhaba ben Kim Sunoo. 19 yaşındayım. Şuan üniversite öğrencisi olmam gerekiyor belki de. Ama ben üniversiteye gitmek yerine evde yatmayı seçtim. Her zaman okuldan nefret eden birisi oldum.
Aileme bunu söylediğimde beni desteklediler. Beni seven, ve kararlarıma saygı duyan ailemin olması gerçekten çok güzel bir şey.
Apartman 4 katlı, her katta 2 daire var. Toplamda 8 daire oluyor. Ve bunların hepsi dolu.
Sadece bir daire boştu onu da geçen ay birisi tuttu. Genelde yaşlıların kaldığı bir apartman burası. Sakin kavgasız gürültüsüz, herkes birbiriyle geçinip gidiyor. Biz en üst katta 8. Daire de oturuyoruz. Yan dairemize geçen ay üniversite öğrencisi olan bir çocuk taşındı.
Tanışmaya fırsatım olmamıştı. Belki de en güzel tanışmalardan birisini yaşayacağımızı bilmiyordum.
Bu hafta sonu ailem beni evde yalnız bıraktılar. Dedemin yanına Busan'a gittiler. Cuma akşamından pazar akşamına kadar yalnızdım. Pazartesi sabahı geri geliyorlardı. Üç gece parti vermek isterdim ama davet edebileceğim bir arkadaşım yoktu.
Ben bunları düşünürken birden gök gürledi. Yerimden fırladım. Yağmur mu başlayacaktı? Kış olduğu için daha gökgürültülü geçerdi.
Ben ne yapacaktım? Hemen koşarak yatağıma yattım. Ayaklarımı kendime çekip cenin pozisyonunda durdum. Yağmur hızlanmaya başlamıştı.
Birden yıldırım sesi duyuldu etrafta. Gök gürlemeye başlayınca yataktan kalkıp evin içinde dolanmaya başladım. Birden ışıklar gidince çığlık attım. Ardından telefonumun ışığını yaktım. Saate baktığımda 23.47 olduğunu gördüm. Bu saatte kimse ayakta değildir diye düşünürken yan taraftan gelen kırılma sesi ile durdum.
Üniversite öğrencisi ayaktaydı. Hemen pembe pofuduk terliklerimi giydim ve telefonumu da alarak kapıyı açtım.
Hemen yan taraftaki kapıya vardım. Yavaşça zile bastığımda bekledi. Biraz sonra kapı yavaşça açıldı.
Üniversite öğrencisi kapıyı açtı.
"Buyurun?"
"Rahatsızlık verdiğim için çok özür dileri- AAAA!"
Çığlık atıp yere düşmüştüm. Birden gökgürlemisti.
"İyi misin? Hey"
Ağlamaya başlamıştım. Burnumu çekip çocuğa baktım. Tilki gözleri vardı ve çok güzel görünüyordu.
"Ben özür dilerim, gökgürültüsünden çok korkarım. Ailem şuan şehir dışındalar. Evde yalnızım bu yüzden sana geldim. Rahatsızlık verdiysem gidebilirim."
Ayağa kalktığımda kolumda tuttu.
"Asla rahatsızlık vermezsin gel."
Beni içeriye aldığında konuşmaya başladı.
"Yerlere dikkat et, az önce elektirikler gidince vazoyu kırdım."
"Ha o kırılma sesi vazodan geliyormuş demek."
"Hadi ya o kadar ses geliyor mu sizin daireye?"
"Evet geliyor."
Mırıldanmıştı. Yine gök gurleyince ismini daha bilmediğim öğrenciye sarıldım. O da kollarımı belime sarmıştı.
"Teşekkürler."
"Bir şey değil. Bu arada ismin ne?"
"Kim Sunoo. Senin?"
"Nishimura Riki."
"Memnun oldum Riki."
"Bende Sunoo. "
Biz konuşurken tekrar gök gürledi.
Bu sefer ben ona sarılmadan Riki sarıldı bana. Telefonumdam ışık açıp etrafa bakındım.
"Bu gece, ben uyuyana kadar benimle kalabilir misin? Ben çabuk uyurum zaten. Lütfen."
"Pekala, sen benim odamda kalırsın ben koltukta yatarım."
"Rahatsızlık verdiğim için tekrardan çok özür dilerim."
"Sorun değil. Komşu komşunun külüne muhtaçtır sonuçta."
Gülümsedim. Normalde olsa kimse evini yabancı birisine acmazdı.
"Artık... Yatalım mı?"
Sanırım yanlış anlaşılacaktı, ve bu yüzden bayağı da utandım. Fark etmeden ışığı yüzüme tuttum ve yanaklarımın kızardığı belli oldu. Siktir ama ya.
"Utanmana gerek yok. Normal bir şey hadi... Eee. Yatağa geçelim."
Bu sefer de o yanlış anlaşılacaktı. Ben bu duruma daha fazla katlanmak istemediğim için yavaşça yürümeye başladım.
"Yatak odan ne tarafta?"
"Gel ben göstereyim."
O önden ilerlemeye başladı. Ne büyük evi varmış ya. Ya da bizim evde eşya cok olduğu için küçük görünüyordu.
Odasına geldiğimizde yavaşça içeriye girdi. Odayı biraz inceledim.
Bit gardırop, bir çalışma masası, bir yatak ve duvarda metal müziğine ait posterler vardı. Klasik bir öğrenci odasıydı. Posterlere biraz yaklaştım. Metallica yazılı bir poster vardı.
Arkamdan geldiğini fark edemeyecek kadar odaklanmıştım.
"Metal müziğine hayranımda."
Sesini duyduğumda yerimde zıpladım.
"Ah özür dilerim korkuttum mu?"
"Yok birden duyunca ani oldu. "
Ben biraz yatağa yaklaştım ve oturdum. Onun yüzüne bakmaya başladım. O da yanıma oturduğu zaman gök gürledi.
Çığlık atarak Riki ye sarıldım. Cidden çok korkunçtu. Kafamı boyun girintisine gömüp ağlamaya başladım.
O da sırtımı sıvazladı ve bir şey olmadığını söyledi. Pembe pofuduk terliklerimi çıkartıp yatağa uzandım. Yanımı patpatladığım zaman o da geldi. Tekrar gök gürleyince ona doğru yanaştım.
Kollarını belime sarıp beni kendine daha da yaklaştırdı. Şuan yarım saattir tanıdığım birisi ile ayni yatakta yatıyordum. Çok tuhaf.
Kafamı göğüsüne gömüp kolumu beline doğru attım. Bacağımı da onun bacağının üzerine atıp uyumaya çalıştım.
Bir süre sonra uykuya dalmaya başlamıştım. Tam o sırada yanımda hareketlilik hissettim. Riki kalkıyordu.
O kalkmadan hemen önce kolunu tuttuzm. Bana yüzünü döndü.
"Gitme. Lütfen. Benimle kal."
Biraz ıkmık etti ama sonunda tekrar yanıma uzandı.
Belime kolunu doladı ve kafasını saçlarıma gömdü. Tekrar gök gürleyince belindeki elimi sımsıkı sıktım.
Bir süre sonra uykuya dalmışım zaten.
-
Evet yeni fic ile karşınızdayım. Hos buldum. Bu fic guzel olcak gibime geliyo. Neyse iyi geceler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Korku |SunKi|
FanfictionAilesi bir gece Sunoo yu evinde yalnız bırakmış ve şehir dışına çıkmışlardı, Sunoo yıldırımdan ve Şimşekten çok korkardı. Yine aynı şeyler olunca mecburen evden çıkıp daha önce tanışmadigi komsusunun zilini çaldı. #UkeSunoo #Semeriki