|30|Kiraz dudaklım|Final|

413 39 33
                                    

-3 Yıl Sonra-

Elimdeki soju ve tavuk tabağını masaya götürdüm.

"Başka bir isteğiniz var mı efendim?"

Müşteriler kafalarını hayır anlamında sallamışlardı.

Ellerimi önlüğüme silip doğruldum.

Evet bir tavuk restoranı açmıştım. Özel tarifim çok güzel olduğu için kolayca ünlenmiştim.

Evet siz şimdi üç yıldır neler olduğunu merak ediyorsunuz değil mi?

Öncelikle Riki Japonya ya gittiği zaman bir yıl kadar telefonda veya bilgisayarda görüntülü konuştuk.

Ondan sonra bir gün Sunghoon hyung eve geldi. Önce o sonra ardından bütün grup gelmişti. Hepsinin yüzünden düşen bin parçaydı.

Noldugunu sorduğum zaman Jungwon önümde eğildi ve elimi tuttu. Ardından sakin olmam gerektiğini söyledi. Sonra Sunghoon hyung söze girdi.

"Sunoo, öncelikle sakinlesmeni istiyorum. Bizde bunu bugün öğrendik. Hepimiz sinirlendik ama senin sakin kalmanı istiyoruz.
Söze nasıl girilir bilmiyorum ama, Riki bugün bizi aradı ve... Ah"

Sustu ve kaldı. Diğerleri de öyle sessizce kaldılar.

"Ne dedi Sunghoon? Söylesene?"

"Şey dedi, evleneceğini söyledi."

O an dünyam başıma yıkılmış gibi hissettim. Şok geçiriyordum. Aglayamadim, sinirlenemedim. Sadece sustum.

Bunu bana nasıl yapardı diye düşündüm içimden.

Bunu aşkımıza nasıl yapardı?

Ardından ayağa kalktım. Sadece susuyordum. Hiç konuşmadım. Komodinin üzerinden sigaram ve cakmagimi aldim. Ardından balkona çıktım.

Sandalyeye oturup sigaramı yaktim. Hiç konuşmadım. Ağlayıp bagirmadim. Sadece sustum. İçimden haykırıyordum.

Sigaranın sungerine kadar içtikten sonra küllükte söndürdüm. Ardından içeri geri girdim.

Hepsi koltukta oturmuş bekliyorlardı.

Onlara baktım ve gülümsedim.

"Eee ne duruyorsunuz öyle? Hadi bir tavuk restoranı açalım!"

Ondan sonra burayı açtım. Kısa zamanda ünlendim. Televizyona dahi çıkmıştım.

Riki o günden sonra beni bir daha aramamıştı. Gülünç. Arasa da acmayacagimi biliyordu. Zaten benim söylemek istediklerimi bizimkiler söylemiştir diye geçirdim içimden.

Şimdi ise ünlü bir seftim. Korede ki en ünlü restoranlardan birisini isletiyordum.

Şuan da ise birilerinin hesabını alıyordum.

Yeolwonlara hiç girmedim değil mi? Dava açılmış ve davayı kazanmıstik. Hapise girmişlerdi. Teyzem ve annem o zamandan beri küslerdi.

Son hesabı da aldıktan sonra orada bulunan sandalyeye yığıldım.

Heeseung başımda belirdi birden.

"Ne o yoruldun mu? Ünlü olmak nasılmış bakalım?"

Gülümsedim.

"Zor."

Arkasında Jay hyung belirdi.

"Ben dedim sana buraya çalışan alalım diye. Hem tavuk yapıp hem de servis yapmak çok yoruyordur seni."

"Öyle hyungta para kolay kazanılan bir şey değil."

Jay hyung un arkasında Sunghoon belirdi.

"Ya Sunoo'cum sende alemsin. Bu para kazanmanin p'sini bilmiyor. Baba parasıyla geçiniyor bu hödük. Ne bilsin fakirligi."

Korku |SunKi|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin