21.Bölüm

36 3 0
                                    

Selamlar. Umarım hepiniz iyisinizdir. Yoğunluğumdan ve sınavlarımdan ötürü yaklaşık bir haftadır bölüm atmıyorum. Umuyorum ki beni anlarsınız ve yargılamazsınız. Bunu telafi etmek için bugün iki bölüm paylaşacağım.

İkinci bölüm de sanırım artık istediğimizi alıyoruz. Bkacağız artık. Bu bölümde baya hoş bir bölüm. Yorumlarınızı bekliyorum.

Multimedya: Aşağıda kadın ve adamı anlattığım sahneye özel.
_______________________________

Dışarıdaki güzel hava ile birlikte tüm güneş pencereden içeri vuruyordu. Pencereler sonuna kadar açılmıştı. Bahçenin etrafındaki kuş sesleri güneşe eşlik ediyordu. Havanın verdiği huzur tüm eve yayılsın isteniyor gibiydi.

Kadının yatakta zıplamasıyla güneşin yüze vurmasının yarattığı rahatsızlık ile birlikte yatağın yaylarının seside tüm odada yankılanıyordu. Ama kadın aldırış etmeden öylece zıplayıp adamı uyandırmaya çalışıyordu. Uyanmadığını görünce adamın üzerindeki örtüyü çekti ama adam yine uyanmamıştı. Adamın başının altındaki yastığıda çekeceği sırada adam önce davranıp yastığı kadına doğru atmış ve tek hamleyle kadının üzerine çıkmıştı.

Kadın adama dil çıkarıp gülümsedikten sonra adam hızla kadını kendine çekip gülümsemesinden öptü ve geri çekildi. İkisi de şimdi gülümsüyorlardı. Öylece birbirlerine bakıyorlardı, birbirlerinin tüm yüzlerini ezberliyor gibilerdi. Özellikle de adam elini kadının yüzündeki tüm ayrıntılarda dolaştırıyordu.

"Yatak başka bir şeyden değil de zıplamandan kırılacak."dedi adam.

Kadın "Kastettiğin şey ile de kırabiliriz."dediği gibi adamın yanağına öpücük kondurdu ve yataktan kalktı. Yerdeki yastıkları aldı ve yatağa atıp yatağı işaret etti. "Yatağı topla da sonra kahvaltıya gel."deyip odadan çıktı.

Evdeki çoğu pencere açık olduğu halde ev hiç soğuk değildi, aksine olması gerekenden fazla sıcaktı. Mutfağın penceresini açtı ve mutfakta duran kuşunun yemliklerini dışarıya üfleyip yerine geri koydu. Kuşun sesi tüm evi kaplıyordu. Bu yüzden biraz daha rahatlamak için kadın kuşu mutfağa götürmüştü.

Bulunduğu yerin sağındaki dolabı açtı ve içinden bir kaç yem aldıktan sonra salonun ortasındaki akvaryumdaki balıklara birer birer yem attı ve akvaryumu dışında bulunan silgisiyle akvaryumu temizledi.

Sonrasında mutfakta çıkarmış olduğu kedi mamasını aldı ve köşede bulunan mama kaplarına eğilip "Eros."diye seslendi kadın. Mamayı kaba doldurduktan sonra bardaktaki suyu da diğer kaba boşalttı. Beyaz bir kedi gelip ayaklarına sürtünmeye başlayınca gülümsedi ve eğilip kedisinin başını okşadı.

Adam çoktan aşağı inmişti ama merdivenlerin korkuluklarına dayanmış kadını izliyordu. Kadın ise tezgahın üzerinde duran tabakları alıp koluyla kapıyı açmaya çalışıyordu. Adam gelip kapıyı açtığında kadın adamın dudaklarına bir buse bıraktı ve dışarıdaki masaya elindeki tabakları yerleştirdi. Sonrasında da masaya oturdu. Adamda evin kapısında bulunan sinekliği kedi dışarı çıkmasın diye kapatmış, kadının yanına gelmişti.

"Bu güzel kahvaltıyı neye borçluyum?"dedi önündeki yumurtayı alırken.

"Gece geçirdiğimiz güzel vakitlere."dedi kadın. Kendi yumurtasını aldı ve adamın yumurtasına vurdu. Böyle soyuyorlardı yumurtalarını. Birbirlerinin yumurtalarını birbirlerine vuruyorlar sonra da yumurtaları değiş tokuş ediyorlardı. Birine kayısı şeklinde gelirken diğerine rafadan geliyordu ama ikisi de rafadan seviyor, fakat kadın inatla birini kayısı birini rafadan yapıyordu.

PER (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin