19.Bölüm

56 3 0
                                    

Selamlar umarım iyisinizdir. Keyifli okumalar :)
_______________________________

Etrafta koşuşturan insanlara ek olarak gergin bir hava tüm katı kaplıyordu. Asansör açılır açılmaz bu gerginlik anlaşılıyor ve insanı da geriyordu. Bir şey için koşuşturma vardı ve buna ek olarak ise ilerideki bir odada hararetli bir tartışma dönüyordu.

Adam yavaşça genç kızın omzuna dokunacağı sıra genç kız hızla kendini geri çekti. Yüzünü korku kaplamıştı. Ani hareketlerden hoşlanmıyordu. Tırsmasına neden oluyor ve onu paniğe düşürüyordu.

"Özür dilerim."dedi adam. Yaptığı şeye karşılık genç kızın neden böyle tepki verdiğini anlıyordu. Aynı zamanda suyuna da gitmeye çalışıyor, güven ortamı yaratıyordu. "Şu taraftan."dedi eliyle yolu göstererek.

Genç kız adamın gösterdiği yere adamla giderken dikkatli davranıyordu. Kimseye çarpmamaya özen gösteriyor, ellerini sanki saklıyormuş gibi üzerindeki sweatin ceplerine iyice sokuyordu. Üşüyor muydu çekiniyor muydu bilinmez ama buraya pek ısınamamıştı.

Adam bir odanın kapısını çaldığında "Come in. (Gel.)"dedi içeriden birisi. Adam göz ucuyla omuz üstünden kıza baktıktan sonra kapıyı açtı ve her zaman olduğu gibi genç kıza öncelik verdi.

Genç kız yavaşça içeri girdiği sırada masanın başında oturan adam ayağa kalkıp ellerini masanın üzerine koydu. Odada sadece o yoktu. Kızdan bir kaç yaş büyük biri ve bir kaç kadın ile adam da vardı. Hepsi sıra sıra koltuklara dizilmiş bir konu hakkında konuşuyorlardı ki genç kız ve adamın içeri girmesi konuşmalarını yarıda kesmişti. "Mr.Richard. (Bay Richard.)"dedi adam önünü ilikleyerek. "She is here. I had told you she would come. Remember? (O burada. Size geleceğini söylemiştim. Hatırlıyor musunuz?)"dediğinde Richard adlı adam yerinden kalktı ve kapıya yürüdüğü sıra "Let's have a break. (Mola verelim.)"deyip genç kızın yanına geldi. Kızın gözleri içerideki kişilerde birer birer dolanıyordu. Hepsine bakıyor ve kafasında analiz yapıyordu. Kimin iyi kimin kötü olduğuna önden karar veriyor gibi gözüküyordu.

"Does she speak English? (İngilizce biliyor mu?)"dedi Richard genç kızın önünde eğilerek.

Genç kız gözlerini odadan almış ve adamın kara gözlerine dikmişti. Siyah bir takım giymişti adam, siyah taktığı kravatına ek olarak ise takımının cebine broş takmıştı. Ülkesine önem verdiği cebine takmış olduğu bayraktan ve çalıştığı yerden anlaşılıyordu. Aksanı Amerikan olduğunu gösteriyordu, zaten Amerika için çalışıyordu.

"I guess, no. (Tahminimce hayır.)"dedi adam içeri geçip odadan çıkanlara yol verirken.

"Okay, okay. Translate what I'm gonna say. (Tamam,tamam. Söyleyeceklerimi çevir.)"dedi Richard. Gözleri genç kızın gözlerinde ve dağılmış saçlarındaydı. Boynundaki yara izlerini gördüğü sıra "Previously, there is nothing to worry about."dedi.

"Öncelikle endişelenmen gereken bir şey yok."dedi adam kıza çeviri yaparak.

"I know your situation and I also understand why you choose this option." Kıza güven vermek istediği için herhangi bir ani harekette bulunmuyordu. Bu yüzden temkinli davranıyor ve her hareketini sorguluyordu.

"Durumunu biliyorum ve neden bu seçeneği seçtiğini de anlıyorum."diye çevirdi adam. Kız gözlerini bir Richard'a bir adama dikiyor ve konuşmaları takip etmeye çalışıyordu. Bunlara ek bu konunun nereye varacağını da merak ediyordu.

PER (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin