13.Bölüm

108 8 6
                                    

Umarım iyisinizdir.

Bu arada bazı bölümlerde Matvey'in ismini Matyev diye yazmışım. Siz ona aldırış etmeden okuyun lütfen. Asıl adı Matvey.

Ve hala multimedya olayını çözebilmiş değilim. Ne koymam gerektiğine karar veremiyorum. Kitap için şarkı önerilerinizi bekliyorum.

Bununla birlikte şu anlık nasıl gidiyor? Fikirlerinizi merak ediyorum. Hadi yorumlarda buluşalım.

______________________________

Yaklaşık 2 saatlik bir yolun 1 saati 30 dakikasını geçirmişti genç kadın. Kurtarılmasından sonra geçen 1 buçuk saatti bu. Pestili çıkmıştı. Kemikleri sayılacak kadar zayıflamış ve bir o kadar halsiz, güçsüzdü. Genç kadına ne yaptıkları kimse tarafından bilinmiyordu ama yüzündeki ve vücudundaki yaralara bakılacak olursa pekte iyi şeyler yapıldığı söylenemezdi.

Bir deponun en ücra köşelerindeki odada kilitli olarak bulunmuştu. Delirmek üzereydi ve yanına yaklaşan her kişiden korkuyordu.

Şu an da ise ne düşündüğü dışarıdan bile anlaşılmıyor üzerine örtmesi için verilen battaniyeye sıkı sıkı sarılıyordu. Olduğu yerde titrediği, sessizliğin içinde çıkan diş sesinden anlaşılıyordu. Hâla üşüyordu. Üzerinde sütyeni olmadan bir atlet ve altında da iç çamaşırı vardı. Bir kadın yanına yaklaştı ve bir battaniye ile daha genç kadını örttü. Genç kadın bir türlü ısınamıyordu. Kadın, genç kadının alnına dokundu.

"Ateşi yok."dedi. "Ama uyuması gerekiyor. Göz altlarını görüyor musun? Uzun zamandır uyumamış."

Genç kadının gözlerinin altı morarmıştı. Uzun süredir uyumadığı uzaktan bile belli oluyordu. Ama gözleri sonuna kadar açıktı. Üşümekten uyuyamıyordu. Önüne gelen saçlarını hızlı hızlı geriye atmaya başladı. Saçlarının rengi solmuştu, bu solgunlukta yüzüne vuruyordu.

"Başka battaniye getirin."dedi adam. "Sıcak bez falan yapın."

Genç kadının gözleri kan çanağına dönmüştü ve okyanusları ortaya çıkıyordu. Ayaklarını daha da çok kendine çekti ve üzerindeki battaniyelerden birini kafasına örttü. Nefesiyle içeriyi ısıtmak istiyormuş gibi duruyordu ama nefes darlığı da çekiyordu.

Kadın yanına gelip genç kadının başına örttüğü örtüyü çektiğinde genç kadın irkildi ve ani hareketle geri çekildi.

"Sana bir şey yapmam."dedi kadın. "Sadece nefes darlığı çekiyorsun ve başını örtmemen gerekiyor."

Genç kadının gözlerinden bir kaç damla yaş aktığı sırada uçaktaki herkes ona acıyarak bakıyordu. Genç kadın ise ellerini birbirine sürtüp ısıtmaya çalışıyordu.

Adam "Yapmadınız mı sıcak bezi!"diye bağırdığı sıra kadın yine irkildi.

"Biraz alçak sesle konuş."dedi kadın. "Korkuyor."

Adam başını salladığı sırada ona verilen sıcak bezleri kadına uzattı. Genç kadına yaklaşabilen tek kişi Glevenicia adlı kadındı. Bu yüzden herkes ona, genç kadına yardımcı olacak her şeyi veriyordu. Kadın, genç kadının üzerindeki battaniyeleri çekti ve genç kadının atletini göğüsleri görünmeyecek şekilde kaldırdı.

"Merak etme, burada yanlış düşünceli insanlar yok."dedi kadın. "Sana farklı bir gözle bakmazlar."diye devam etti ve ısıtılmış bezlerin bir kaçını genç kadının karnına kalanını ise bacaklarına sardı.

"Hadi biraz uzan."dedi kadın yavaşça genç kadının oturduğu koltuğu indirirken.

Genç kadın gözlerini battaniyeye diktiği sırada kadın battaniyeleri alıp tekrardan genç kadının üzerini örttü.

PER (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin