8.Bölüm |Gerçekler.|

29 5 7
                                    

Bölüm Şarkısı - Sezen Aksu - |Ne Ağlarsın |

Nasılsınız?

Nasılsınız?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

---

Kadın, adama ne cevap vereceğini bilmiyordu. Merak duygusu ağır basarken, kırgınlığı kol geziyordu.. Peki adama kırgın olmaya hakkı var mıydı?

Kendisine hâlâ dümdüz bakan gözlerin esiriydi ama kadın bakışlarını yere indirdi. Adamın verdiği cekete iyice bedenine sarmaladı. Derin bir soluk verdi. Gitmediği için pişman olmak yerine, keşke gitmeseydim demeyi tercih ederdi.

Dudaklarını ıslattı önce, sonra söze girdi. "Tamam, nereye gidiyorsak gidelim. Ama ikna edemezsen, karşıma bir daha çıkma Poyraz Ege Hanoğlu."diye konuştu.

Adam cevap vermek yerine kafası ile onayladı, kısa bir kabullenişti bu.

Eliyle hastanenin kapısının önünde olan aracı işaret etti, sessizce ilerledi ikiside.

-
Yol boyu ikisi de hiç konuşmadı, sadece nefes sesleri yaşam belirtisi veriyordu.

Araba yavaşça durduğun da ise kadın kafasını cama yöneltti, mezarlığa gelmişlerdi.

Kafasını adama çevirdi, adam da dikkatlice kadına bakıyordu.

"Neden geldik diye, sormayacak mısın?"diye mırıldandı adam. Kadın ise sadece kafasını onaylamaz şekilde salladı. Adam "İnelim o zaman, hadi." derken ikisi de atmıştı kendini dışarı.

Adelya'nın vücudu titredi, gecenin ayazında daha da heybetli bir gerginliği vardı mezarlığın. Poyraz, kadının beline yerleştirdi elini nazikçe ve yönlendirerek, yürümeye başladılar. Bir kaç dakikanın sonucunda, Selin Hanoğlu yazan bir mezarlığın önünde durdular. Kadın adamın elini kendinden çekmesi için uzaklaştı ve gözlerinin içine baktı.

"Neden?" diye sordu Adelya sadece, Poyraz ise derin bir soluk aldı ve bir kaç saniye ardından konuştu. "Lafımı öncelikle lütfen bölme, cesaret edip de gözlerinin içine bakarak bir daha yapabilceğimi sanmıyorum bu konuşmayı. Bu gördüğün Allah'ın cezası mezarlıkta, bütün sevdiklerimin bedenleri var. Hepsi ama hepsi gitti. Yanımda, hayatımda kalan bir tek bana emanet edilmiş bir kadın vardı ama o da meçhul artık.." histerik bir kahka attı ve devam etti "Seni ise ilk gördüğüm yer o ameliyathane önü değildi, seni bir yıl önce hastanenin kafeteryasın da gördüm ve son da değildi.." adam duraksadı, kadını rahatsız etmeyecek şekilde bir kaç adım daha yaklaştı ve "Her her yerde karşıma çıkıyordun, bankta sigara içerken, Selin'e bakmaya giderken, katta yürürken ve daha fazlası. Her adım içi sendin o hastanede sanki. Bunlar artık daha da fazlalaştı, dikkatimi çekiyordun ama Adelya.."

Kadın, adamın sözünü kesti. "Sözünü kestim, özür dilerim ama bu konuşma bitmeli. Sen evliydin Poyraz Hanoğlu, karının ölüm ile savaşmış olduğu bir hastanede senin dikkatini bir başkası nasıl çeker? Bu iğrenç, çok iğrenç ve be.." Adam bu sefer, kadının sözünü kesti. Dudaklarının üstüne, bir parmağını koydu "Dinle ve sonra hüküm giydir. Selin benim teyzemin kızıydı, Teyzem hastaydı ve vefat etmeden önce vasiyet bırakmıştı. Selin ile evlenmemizi, onu koruyup kollamamı istemişti. Bana emanet etmişti. İşte her şey burada başlıyordu zaten, o lânet kazadan sonra Selin uyudu. Sense her yerdeydin. Sen fark etmemiştin beni, ben de yok saymıştım seni. Selin iyileşsin ve bitsin her şey diyordum. Ama doktor öyle konuşmuyordu, beyin ölümünün gerçekleştiğini ve artık şansının olmadığını ve bir kadının kalbe ihtiyacının olduğu söyleyip duruyordu. Kim olduğunu bilmiyordum, defalarca reddettim ama sonra ümidi kestim ve kabul ettim. Hastaneden çıkarken, bir kapının ardından başardık diyen bir kadın sesi duydum, aralıktan baktığım da sen, doktor ve bir kadın olduğunu gördüm. Bir şeyler oturmuştu ama emin olmak için doktor ile konuştum, o kadın senmişsin.." bu konuşma ardından adam derin bir nefes alıp, soluklandı. Mezarlık onun evi gibiydi, sevdiklerine çatı olurken de kendisi dışarıda kalmıştı hep.

Yağmur iyice bastırmışken, kadının elinden tutup arabaya doğru yönelendirdi. Kimse bir daha  konuşmaya cesaret edemedi. İkisi de
arabaya yerleştiğin de, klimayı açtı hemen kadın için. Sessizlikten ilk defa rahatsız olmuştu adam, elini radyoya attı ve öylesine bir şarkı açtı.

Sezen Aksu'dan, Ne Ağlarsın düşmüştü bahtlarına.. Adamın zaafıydı bu kadının şarkıları.

Adam sessizce mırıldandı,

Göklere erişti, feryadım ahım..

Kadın bakışlarını camdan, adama yöneltti. Şaşkındı, çok şaşkındı. Haftalarca konuşmayan, suskunluğa nam salmış adam, bugün bir şarkıya bile eşlik etmişti.

Doluydu kadın, yaşananlara çok doluydu.  O da eşlik etti.

Ne de olsa, kışın sonu bahardır.

Adam da arabayı durdurdu, gelmişlerdi, kadına döndü ve tebessüm etti. Acı bir tebessümdü bu.

İkisi de baktı bir süre birbirlerine. Poyraz, Adelya'nın ellerini aldı ellerinin içine. "Hadi git, üzerini değiştir ve uyu." dedi adam.

Kadın bu emirlere çemkirmeye de hali yoktu, kafasını salladı ve indi araçtan.

🥀

|Temsili

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

|Temsili.|

Aylar sonra geldim! Arada esiyor ve yazıyorum, sözler veremiyorum artık buraya karşı. Kısa bir geçiş bölümü olsun, belki düzelir de yazarım uzun uzun artık.

• Bölüm hakkında düşünceleriniz neler? Merak ediyorum, daha bilinmeyen fazlasıyla şey var. Poyraz Ege'ye boşuna kızmayın diyorum ben size. Bu arada Adelya'nın inatla, Poyraz Hanoğlu demesi.. >>

•Sezen Aksu'dan sevdiğiniz parçalar neler? Diğer bölümlerin şarkısını böyle de seçebiliriz belki.

•Kendinize dikkat edin, görüşmek üzere!

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 30, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Sillage Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin