6 Eylül 2021
İlk günüydü bugün okul'un. O can acıtan sıralara uzun aradan sonra tekrar oturacak, bileklerimiz ağırana kadar defterlerimize yazı yazacak, zil ne zaman çalacak diye iki de bir saate bakacak, bazen derslerde uyuyacak, bazen; bazı hocaların dersinde nefes almaya korkacaktık. Sonra zil çalacak, arkadaşlarımızla eğlenecektik.
Şimdi bir buçuk yılın ardından bazen eğlenceli bazen aşırı bunaltıcı günlere dönmüştük. Şimdi lise 2'deydim.Servisten inmiş, 10/A-SBT sınıfına girmiştim bile. Üzerimde kırmızı tişört, altımda lacivert pantolon vardı.
Sınıfta kimsenin yüzüne bakamıyordum utancımdan. Halbuki utanacak hiçbir şey yoktu.
Kapının önünde oturan ilk sıradaki kızın yanına oturmuştum. Sıcak kanlıydı fakat çok övünüyordu kendisiyle. Onunla sevgili olmak isteyen, ama kendisinin hiç yüz vermediği kişileri anlatıyor, onların kalplerini kırmasıyla övünüyordu. Hoş birşey değildi...Bazı hocalarla tanışmış, zil çalmış ve o zamanlar en yakın arkadaşım Meleğin yanına gitmiştim. Uzun aradan sonra onunla kavuşmuş olmanın mutluluğu ve sevinci vardı içimde.
Uzaktan eğitim ve yaz tatili boyunca yanımda olan tek kişi oydu. Birbirimizi göremesekte seslerimiz ve birbirimizi sevdiğimizi hissettirmemiz bize yetiyordu.
Ancak öyle çaresiz zamanlarım oluyordu ki, en yakın arkadaşım dediğim insana bile anlatamaıyordum olanları.
Okulun ilk haftası derslerle ve yeni arkadaş edinmelerle geçiyordu.
Sınıfımdaki çoğu kişi sempatik gelmişti bana. Ama arkadaş olmamıştım henüz kimseyle. Arkadaş olduğum kişiler, diğer sınıftandı. Meleğin yanında gezen bir kız vardı, Öznur. Geçen sene ondan ne kadar nefret etsem de, zamanla iyi anlaşmaya başlamıştık. Ve hatta bana Melekten daha iyi hissettiriyordu. Sonra Öznur, ben ve Melek takılmaya başlasak da Öznur'la aynı sınıfta olan bir kız daha girdi aramıza. Önce aramıza, sonra hayatıma girdi.Öyle bir girdi ki hayatıma Hümeyra, daha önce tanımak, daha önce arkadaş olmak istedim onunla. Zamanı geri almak, bir yılımı geri kazanmak istedim.
Bana öylesine iyi geliyor, öylesine iyi hissettiriyordu ki yaşadığım herşeyi unutuyor gibiydim. Fakat onun yanından ayrıldıktan sonra tekrar eski halime dönüyor, mutsuzluğun dibine vuruyordum.
Bir insan bir insana ne kadar iyi geliyorsa, Hümeyra'da bana o kadar iyi geliyordu.Zaman geçiyor, sınıftakilerle daha yakın oluyor, hayata daha da küsüyor, yakın arkadaşlarımla daha da yakın oluyor, her geçen gün koluma bir çizik daha atıyor, toplumda daha da eğlenceli gözükmeye çalışıyor, üzüntüden ve kederden ağlayamıyor; ağlayamadıkça daha da acı çekiyor, çevreme herkesten çok daha fazla mutluymuş gibi gözüküyordum. Hep onu seviyordum.
Ve hep gülüyordum.
Ve kimse gülüşlerimin gerçek olmadığını anlamıyordu.
1 Ekim 2021
Edebiyat sınavına girmek üzereydim. Herkeste sınav telaşı varken bende "umarım kopya var mı diye kollarıma bakmazlar" telaşı vardı.Bakmadılar.
Sınavdan çıkmış, diğer sınava girmiş, sonra diğer sınava girmiş, sonra diğer sınav, diğer sınav, ve sonra diğer sınavlara girerek günler geçmişti.
Günler geçmiş ama ne ona olan aşkım, ne de kollarımdaki çizikler geçememişti.
Bilinmeyen bir gün
Bugün o nöbetçiydi, yarın ben.İlk beş ders bitmiş ve sonunda öğlen olmuştu. Yemek yemek yerine onu görmek istedim. Benim sınıfımın üst katındaydı onun nöbeti. Öyle heyecanlıydım ki, yanına gitmek istiyorum. Tuvalete gitme bahanesiyle -asıl amacım onu bir saniye de olsa görebilmek- üst kata çıktım. Tabii utangaç ben, hiç bakar mı sevdiğine? I-ıh bakmaz. Ah bir baksa, ah bir de o baksa...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKA MEFTUN
RandomGittim. Ama bu ilk gidişim değildi. Daha çok gitmiştim. Ve belki daha çok gidecektim. Çok veda edecektim ona. Çok vazgeçecektim ondan. Merhabalarımın sonuna milyonlarca elveda biriktirecektim. Çok vazgeçecek, çok geri dönecektim. Çok gidecek, çok...