Günü her zamanki sadeliğiyle geçirirken son derse gelmiştik bile. İstiklal marşını okuyup evlere dağıldık.
Eve gider gitmez Ömer'e mesaj attım. "Nasılsın?" Diye. Bakalım beyimizin canı bu mesaja ne zaman cevap vermek isteyecekti.
Bekledim...
Arkadaşlar saatlerce bekledim ama hiç istememiş canı. Dün gece saatlerce konuştuğu ben ile bugün tek kelime konuşmak istemedi belki de.Son bir umut sesi kapalı olan telefonuma tekrar baktım.
Sevinemedim nedense. Saat 16.42'de attığınız mesaja saat 22.17'de cevap gelse siz sevinir miydiniz? Ben tebessüm ettim sadece.Ömer Aydın
İyiyimBu kadar. Sen nasılsın dememiş hiç. Ben tüm gün onunla konuşmayı beklerken o belki sadece bildirim gitsin diye cevapladı mesajımı. Yine de gurursuzluğumla bir mesaj daha yazdım. Kaçıncıydı bu? Kaç kere yerlere sermiştim gururumu? Ve belki kaç kere daha serecektim?
Sıla'
Konu açmalı mıyım?Açma bence
Bu mesaja uzun uzun baktım. "Tamam" dedim kendime. Açmam. Onaysa hiçbirşey söylemedim. Öylece kaldık. Biz bugün de biz olamadık.
25 Aralık 2021
Bugün hiç yazmadım Ömer'e. Akşam oldu. Duygularımı hissetmiyordum bugün. Dümdüzdüm. Ne onun bana mesaj atmasını istiyordudum ne de ben ona atacaktım.Mutfakta boş boş oturuyordum. Film izliyorduk babamla. Doğrusu babam film izliyordu ben sadece televizyona bakıyordum. Sonra aklıma lanet olası edebiyay ödevim geldi. Kalıp bari onu yazayım dedim.
Altı sayfa yazı yazacaktık. Edebiyat Hocası derste yazdıramadığı notları sınıf grubuna atacaktı. Ben iki sayfasını bugün, iki sayfasını yarın, son iki sayfasını da nöbetçi olduğum; yani Pazartesi yazacaktım.
Nöbet sırasını tekrar değiştirmişlerdi bu yüzden bir dönemde bu üçüncü nöbetçilik günüm olacaktı. El-alem değil bir dönemde, yılda iki kere nöbetçi olmuyor. Ben üçüncüye giriyordum. Ama Pazartesi günü üçüncü nöbetçiliğini yapacak tek kişi ben değildim. Ömer da vardı. Aynı gün nöbetçi olacaktık. O üçüncü katta, ben ikinci katta olacaktım.
İkinci sayfaya'nın notunu yazıp diğer kelimeye baktığım sırada bir bildirimin kaybolduğunu gördüm. Acaba kimdendi. Kalemimi bırakıp bildirime baktım.
ÖMER AYDIN: Ne o hiç yazmiyon küs müyüz?Açıkçası mesaja şaşırmıştım. Ama cevap veresim yoktu. Ve ödevim de vardı. En azından bugün yazmaya karar verdiğim sayfayı bitirmeliydim. Yaklaşık bir saat sonra ödevimi bitirdim ve Ömer'in dm'ine girdim.
Ömer Aydın
Ne o hiç yazmiyon küs müyüz?Yok. Sen yazma deyince yazmak istemedim.
Ben yazma demedim ki
Aynen zaten annem konu açma dedi dimi
Al işte bak ben yazma dememisim. Konu açma demişim.
İkisi de aynı şey değil mi?
Yoo değil
Tamam öyle olsun
Ee napiyon
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKA MEFTUN
RandomGittim. Ama bu ilk gidişim değildi. Daha çok gitmiştim. Ve belki daha çok gidecektim. Çok veda edecektim ona. Çok vazgeçecektim ondan. Merhabalarımın sonuna milyonlarca elveda biriktirecektim. Çok vazgeçecek, çok geri dönecektim. Çok gidecek, çok...