Birgün değerleneceğim diye bölümleri okunma olmadan paylaşıyorum. Değerlenmezsem sıkıntı
-----------
Sakin ol kızım. Sakin olmalıyım.
Derin nefesler almaya çalış. Alamıyorum...
Uyan. Gözlerimi açamıyorum.
Yanıma gel hadi. Sen kimsin?
Sıçrayarak yataktan kalktığımda derin derin nefesler almaya çalıştım. Nefes alamıyorum.
Sanki işe yarayacakmış gibi ellerimi boğazıma sardım. Temiz hava. Temiz hava almalıydım. Pencereye gidemezdim annemin sesimi duyması gerekiyordu. Seslenmeye çalıştım. Sesim çıkmıyordu.
Yatağın yanındaki sürahiyi zar zor yere ittim. Kırılan sürahiden çıkan sesle annem beni duyabilirdi. Yani umarım.
Anne neredesin?
"Kızım. Rüya!" Aniden açılan kapıyla annemi gördüm. Titreyen bedenimi ve halimi görünce telaşla yanıma geldi. Titreyen elimle pencereyi gösterdim.
Belimden tutup kaldırdı. Pencereyi açıp nefes almamı sağladı. Nefeslerim normal haline geldiğinde ağlamaya başladım. Annem bana sarıldığında kollarına sarılarak daha çok ağladım.
"A-anne, ben çok korkuyorum." Kesik nefeslerimle zor konuşmuştum ama annem beni anlamıştı. Ağlayarak daha sıkı sarıldı.
"Kızım," demişti sadece çünkü onun da elinden bir şey gelmiyordu. Durumum gitttikçe daha da kötüleşiyordu. Onlar bilmese de ben hissediyordum. Sanki biri boğazımdan tutmuş ve nefes almamı istemez gibi sıkıyordu. Rüyalarımdan hep böyle uyanıyordum.
Yorulmuştum. Bunu hissediyordum.
Kalbim yaşamamı sağlamak için değil de o kalp senin değil, bırak der gibi atıyordu.
Annem kolumdan tutup yatağıma oturttu. Derin nefes alışlarımın yerini iç çekişlerim almıştı. Biraz da olsa sakinleşmiştim.
"Biraz daha iyi misin? İstersen bu gece yanımda uyu." Başımı salladım. Annem yanımdayken belki uyuyabilirdim.
"Duş alayım gelirim yanına." Saçlarıma öpücük kondurup kalktı yanımdan. Çıkar çıkmaz ben de banyoya girdim. Ben duştan çıkana kadar annem yere bilerek attığım sürahinin kırıklarını süpürmüştü bile.
Kısa duşun ardından biraz daha rahatlamış hissediyordum. Komodinin üzerindeki sabahtan beri bakmadığım telefonumun ekranını açtım. Cihan'ın mesajlarını okudum.
Cihan: Günaydın meleğim.
Cihan: Umarım günün güzel geçiyordur.
Cihan: Benim pek güzel geçtiği söylenemez. Sevgilim yanımda değil çünkü.
Cihan: Ama olsun. O orada mutluysa ben de burada sevinebilirim sanırım.
Diğer mesaj ise akşam gelmişti. Uyumamdan 15 dakika sonrasında.
Cihan: İyi uykular meleğim.
Yüzümdeki tebessümle cevap yazdım.
Rüya: Ben de sevgilimi göremediğim için üzgünüm ama annemin yanında olduğum için mutluyum.
Rüya: Umarım bu bencillik değildir.
Rüya: ben hiç iyi değilim sevgilim. (Gönderilmedi)
Rüya: İyi uykular sevgilim.
Gözümden akan bir damlayı silip telefonu kapattım. Komodinin üzerine bırakıp annemin yanına gittim. Yatağındaydı. Yanına gidip yattığımda elleri saçlarımı okşamaya başladı. Gözlerimi kapatıp uykuya dalmayı bekledim.
Annemin kısık seste iç çekişlerini duyuyordum. Ağlıyordu. Ses etmedim. Elleri bir süre saçlarımda oyalandı. Sonra kulağıma fısıldadı.
"Benim güzel kızım. Birazcık daha dayan birtanem."
----------
Sizce Rüya'ya ne olacak?
Twitter: felfeenayiim
TikTok: hayallerimbibitmiyo
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Porselen Kalbim (yarı texting)
Chick-Lit{tamamlandı} Ana karakterimiz olan bilinmeyen, iki yıl uzaktan sevdiği Cihan'a anonim olarak yazmaya karar verir. Bu kararı verirken de onu değiştirmeyi kafasına koymuştur. Fakat bu yaşa kadar kendi halinde büyüyen Cihan bunları dikkate alacak mıdır...