İlişkide Hayalkırıklığı

43 1 0
                                    

Erkeğin güzeli olmaz, çünkü erkeğin güzeli kadına cinsiyetsiz yaklaşandır. Evet; böyle yorumluyorum "erkeğin güzeli olmaz"  sözünü ben...

Yine başka bir danışanıma söylediğimde bu sözü (mü); "kesinlikle size katılıyorum" şeklinde bir cevap aldım. Erkeklerin sahte tavırlarından, elde edene kadar ilgili olan davranışlarından şikâyetçiydi kendisi ve hayatına sürekli bu tarz insanların girip çıktığını anlatıyordu. Hayatına giren erkeklerin çoğu arsız, çoğu hilekâr ve yalancıydı ona göre. Aslında 20 yıllık meslek hayatımın özellikle son beş yılında bu tarz yakınmaları olan insanlarla çok karşılaştım ve modern toplumun özelikle metropollerdeki erkek ve kadın ilişkileri üzerindeki bu güven erozyonu devam ettiği sürece de görmeye de devam edeceğim galiba...

Çoğunlukla sosyal medyanın yarattığı anti-kahraman kadın yazar figürlerini bayıla bayıla okuyan ve bu tarz yazarlarla avunmanın faydasız olduğunun farkına varan kişiler sonunda soluğu bir psikoloğun ofisinde alıyorlar. Peki  ya sorun hangi tarafta ki; çoğunlukla bu soru bana ve diğer meslektaşlarıma sık sık soruluyor "sorun ben de mi, ben mi bu adamları çekiyorum üzerime, bu adamlar neden hep beni buluyorlar" Kendilerini kandıracağı ve hatta kötüye kullanacağı baştan belli ancak bukalemun gibi kendini gizlemeye uğraşan bu erkeklerin tuzaklarına kadınlar neden hala ve ısrarla düşüyorlar. Belki de düşmüyor, farkında olmadan bilinçaltı bazı süreçlerin etkisi altında kalıp kendileri bunu tercih ediyorlar. Ya da belki de soruyu şu şekilde soracak olursak; bu bir yanılgı mı, yoksa sadece yanılma ihtiyacı mı?  

Aslında modern toplumda metropol yaşantısı içerisinde kadınlar farkında olmadıkları büyük bir yalıtılmışlık ve yalnızlık içerisindeler. Bu yalnızlığın farkına ise aslına yaptıkları yanlış tercihlerin bedeli olan aldatılmışlık, kullanılmışlık duygularıyla karşılaştıklarında dolaylı olarak varıyorlar ya da aslında varamıyor ve ısrarla suçu başkalarında arıyorlar. Yaşadıkları bu yalnızlık duygusunun onları avcı erkeklere doğru yaklaştırdığının farkında değiller ki; artık sadece panik şekilde doğru adamı arayan ya da doğru adamı bulmanın yollarını arayan kadınlar haline geliyorlar. Geçmişin bir benzetmesi ile beyaz atlı prenslerini bulmanın umuduyla çaresizce düştükleri umutsuzluk çukurunda debeleniyorlar. Oysa kendilerine sahte ve bir o kadar geçici ilgi ve şefkat kalıplarıyla yaklaşan, kendilerini daha entelektüel daha duygusal ve hatta daha efendi gösteren avcıları ise onların bu çaresizliklerinden daha çok yararlanıyor ve daha kolay onları elde ediyorlar ve bu kısır döngü sürüp gidiyor.

Avcı ve av arasındaki ilişkide çoğunlukla olaylar avın aleyhine geliştiği için; ilişkilerde aradığını bulamamış ve hüsrana uğramış ve hatta kullanılmış bir kadın profili çıkıyor karşımıza... Sonrasında ise problem en baştaki cümleye dönüyor. Ve kadınlar erkeklerin tamamını olumsuz olarak algılamaya başlıyorlar ve kadın erkek ilişkileri tekrar tekrar bir çıkmaza ve hatta bireysel anlamda yardım alınmadan çözülemeyecek bir kısır döngüye dönüyor.

 Psikolog Dr. Murat SARISOY

www.muratsarisoy.com

Bir Psikoloğun Seyir DefteriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin