IV

16 9 4
                                    

Serkan ın Ağzıyla

"Aslında sana daha önce söylememe sebebim sendin. Yani eğer ilk başta direk ben seni tanıyorum senlen tanışmıştık deseydim sen beynini zorlayacaktın ve bu çok tehlikeli. Doktor bunun olmaması için bizi uyarmıştı. Bunun için sana bisey söylemedim. Senin bu sorunla sana daha fazla yalan söylemek istemedim. Üzgünüm."

Dedi. Demek ben onu tanıyordum. Onu hatırlamaya çalıştım. Ama olmuyor olmuyor!! Başımın ağrısı yine başladı. En iyisi düşünmemek.

"Üzülmene gerek yok Serkan. Sen beni düşündüğünden böyle yaptın. Hem ayrıca bu yalana ortak olanlar da var. Sadece kendini suçlama."

Dedim. Serkan başını 'tamam' anlamında salladı. Ben de gülümseyip

"Ben seni affediyorum. Bana dürüst oldun. Seninle ne kadar zaman vakit geçirdim bilmiyorum ama benim dürüstlüğe verdiğim önemi biliyorsundur. Bilmiyorsan öğren her ne olursa olsun sakın bana yalan söyleme tamam mı? Bu seferkini affediyorum. Ama bir daha olmasın lütfen."

Dedim. Yüzüne yayılan gülümsemeyi görünce ben de gülümsedim.

"Aaaa yeter artık lütfen şuradan dışarı çıkalım. Hem daha hesap sormam gereken kişiler var."

Dedim ve göz kırptım. O anda aklıma parlak bir fikir geldi.

"Serkan napalım bak sakın bizimkilere bu konuşmamızdan bahsetmeyelim. Yani seninle daha önceden tanıştığımızı öğrendiğimi söylemeyelim. Bakalım ne zaman gerçeği söyleyecekler?"

"Ama olmaz Alara. Arkadaşlarının da öğrenmeye hakkı yok mu?"

"Serkan. Lütfen yaa Benden sakladıkları birçok şey var , biliyorum. Mesela o 1 senede ne yaptığımı sorduğumda hep üstünkörü cevap veriyorlar. O 1 sene hakkında hiçbir fikrim yok. Ama ben sana sorduğumda doğruları dürüstçe söyledin. Lütfen bu bilgileri öğrendiğimi öğrenmesinler. Lütfen."

Dedim. İlk önce biraz düşündü. Sonra da

"Tamam, kabul ediyorum. "

"Söz ver!"

"Ama Defne-"

"Söz ver dedim!! Yoksa senlen ASLA konuşmam Serkan ZORLU. Anladın mı asla."

"Tamam tamam sakin ol, söz veriyorum. Kimseye burada konuştuklarımızdan bahsetmeyeceğim. Bu aramızdaki küçük bir sır olacak. Merak etme."

Dedi. Çok mutlu olmuştum.

'Çok eğleneceğiz. Oyuna karşı oyun.'
Diye içimden geçirdim. Çok heyecanlandım. Ayağa kalkıp heyecandan Serkana sarıldım. Sımsıkı. O sırada da "teşekkür ederim" diyordum. O da ilk önce tepkisiz kaldı ama sonra o da bana sarıldı. Çok mutluydum. O anda ne yaptığımı anlayıp hızlıca Serkan dan ayrıldım.

"Şey Serkan ben çok özür dilerim senden. Yani bir anda gelişti bu. Kendimi tutamadım. Öyle çok mutlu olunca. Böyle oldu."

Dedim. Utancımdan yerin dibine girdim resmen.

"Önemli değil Defne. Hadi gel gidelim."

Dedi. Konuyu değiştirerek hayatımı kurtardın Serkan!

Kapıya doğru ilerledik. O anda kapı pat diye açıldı. İçeriye Çisem, Berk, Caner, Melis, Cem ve Fırat girdi. Yüzlerindeki endişe beni gördükleri anda biraz da olsa azaldı. Ah tabi bizim grubun en duygusalı olan Çisem ağlayarak bana sarıldı.

"Defne, nasılsın iyi misin? Haberi alınca çok korktuk. Sana kötü bir şey oldu sandık. İyi misin? Başın ağrıyor mu? Bir yerini vurdun mu? İyi misin?"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 18, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

AHŞAP KULÜBEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin