III

25 13 5
                                    

Uyandığımda revirdeydim. Ne olmuştu bana? En son Serkan yanağıma dokunmuştu ve başım ağrımıştı. Sonrası ise yok. Neden Serkan nın dokunuşlarını hatırlıyordum? Neden tanıdık gelmişti bana? Ama yüzünü hiç hatırlamıyordum. Serkan odaya girmesiyle yanıma hızla gelmesi bir oldu.

"Defne, iyi misin? Başın ağrıyor mu? Hepsi benim suçum hepsi. Senden Özür dilerim. Bir daha böyle bir şey yapmayacağım."

"Serkan, sakin ol. Ben gayet iyiyim. Şey diycem. Seninle daha önce hiç karşılaştık mı?"

"Yyani demek iistediğim ben bir kkaza sonucu hafızamı kaybettim aama nedense bana sende ttanıdık gelen bir şeyler vvar. "

Durdum. Aklım silinmiş olabilir bu hislerim, tanıdık hissi..

Kazadan sonra babaanemi ilk gördüğüm zamanki hisse benziyordu. Bu tanıdıklık hissi. Hatta daha fazlası. Onun gibi hissettirse de bu bambaşkaydı.

"Seni daha önce tanıyordum değil mi? Bu bizim ilk tanışmamız değil. Bbunu hissedebiliyorum. Aaklım silinmiş olabilir aama hislerim silinmedi, dduygularım silinmedi!

Bana bir açıklama borçlusun!
Kkimsin sen Serkan ZORLU! "

Dedim. Hafızamı kaybetmiş olabilirim ama o kaybetmedi. Bana açıklaması gereken şeyler olduğunu hissesiyorum.

Serkan ın Ağzıyla

Sorusuyla donakaldım. Ne diyecektim? Evet karşılaştık mı? Hayır kafan karışmış senin biz senle hiç karşılaşmadık mı?

Her seyi hatırlamanı istiyorken bir o kadar da istemediğimi nasıl açıklayacaktım? Bunu yapabilir miydim? Hiç sanmıyorum. Açıklayamam. Bunu yapamam ki. Ben aslında hiçbir şey yapamam. Çünkü korkağın tekiyim. Defne yi kaybetmemek uğruna gerçekleri söyleyebilecek kadar cesaretim yok. Belki de kendimi düşünüyorumdur. Bencillik mi yapıyordum? Ama bencillik yapsaydım geri gelir miydim? Onsuz yapamadığım için mi geri geldim? Yoksa hafızası geri gelsin diye mi geri geldim? Kafamda deli sorular. Bu kargaşadan beni çıkartan Defne nin sesi oldu.

"Bana doğruyu söyle Serkan! Seninle son 1 yıl içinde karşılaştık mı?"

Doğruları söyleme zamanı gelmişti. Hepsini söylemek onun için de çok riskli olurdu belki ama ilk günü anlatabilirdim. Bunu bilmeye hakkı var. Şimdilik sadece ilk gün.

"Bunu senden sakladığım için özür dilerim ama bunu bilmeye hakkın var. Aaslında evet karşılaştık. Ben buraya geçen yıl geldim."

Dedim. Tam bir şey diyecekken

"Sana yalan söylediğim için özür dilerim ama böyle olması gerekiyordu."

"Neden gerekiyordu?! Beni kandırmanızı gerektiren şey neydi!?"

Durdu. Kafası karışmıştı. Bir süre yere baktı. Bir şeyler hatırlamaya çalışıyor gibiydi. Başını kaldırdığında yüzündeki sinirli ifade gitmişti. Gözlerinde sadece üzüntü vardı. Sakin bir ses tonuyla

"O gün neler oldu? Yani okula geldiğiniz ilk gün. Öğrenmek istiyorum. Bunu öğrenmek hakkım var"

Dedi. Evet hakkın var biliyorum.

Ve o günü ona anlatmaya başladım.

"Okula ilk geldiğimiz gün, yani geçen sene her şey önüme bir anda çıkan kızla başladı."

1 yıl önce

Babamın iş nedeniyle İstanbul dan İzmir e gelmiştik. Yeni okuluma gitme vakti gelmişti. Tabiki yalnız değildim. Ben nereye Cem ve Fırat oraya. Hızlı adımlarla müdürün odasına gittik. Sınıfımızı sorduk. 10-A

AHŞAP KULÜBEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin