-"Lan ben sana kavga etmeyeceksin demedim mi?" bir yandan bağırıyor diğer yandan bana doğru geliyordu.Korkudan sıramdan kalktım ve arkamdaki Ekin'in arkasına geçtim.
Kaan bize yaklaştığında Neva kolundan tuttu. "Kaan lütfen!"
Kaan hiçbir şey söylemeden Neva'nın gözlerine baktığında Neva ellerini Kaan'ın kollarından çekti.
ADAM GÖZLERİYLE NELER YAPIYOR, SANA NELER YAPMAZ. SANA 'BULAŞMA VE UZAKLAŞ' DEMİŞTİM.
-"Pembe kafa helvan neli olsun Aşkım?" Dedi Burak ardından umursamaz bir tavırla telefonuyla oynamaya devam etti.
-"Ben sana kavga etmeyeceksin demedim mi? LAN SEN BENİ DELİRTECEK MİSİN BEBE?" bağırmaya başladığında Ekin'in arkasına sokuldum. Bir şey söylememe izin vermeden tekrar konuştu "Bu kaçıncı vukuatın lan sen erkek çocuğu musun? Biri bir şey söyledi mi bize söyleyeceksin Erva. Çocuk senden özür dilemiş hala neyin kafasını yaşıyorsun sen?"
Sessizce "Sütlü köpüklü." Dediğimde Kaan "Erva!" Diyerek bağırdı.
Hafif kafamı çıkarıp "Özür dilerim, devam et sen."
-"DİLEDİ Mİ DİLEMEDİ Mİ?" diyerek bağırmaya başladı.
Başımı öne eğerek "Diledi." dedim.
BEN BİLE YERİN DİBİNDEYİM ŞUAN, UTANMASAM ÇOCUKTAN ÖZÜR DİLEYECEĞİM.
Başını yukarı kaldırıp derin bir nefes aldı. Tekrar bana baktığında gözlerinden alev çıkıyordu.
-"Konuşmayalım tamam mı?" Dedi Kaan.
İlk kez böyle söylüyordu. Kızardı, bağırırdı ama küsmezdi. Gözlerim dolu dolu Kaan'a baktım. Ekin ellerini Kaan'ın göğsüne koyarak benden uzaklaştırdı. "Tamam Kaan abartma."
O sırada içeriye öğretmenin gelmesiyle Kaan bana ölümcül bakışlar atarak yerine oturdu.
Ekin beni kolları arasına aldı. Ağlamama ramak kalmıştı. Başımı yasladığım göğüsten çekerek havaya kaldırdım. Bu yaptığım ağlamamı engelliyordu, gözyaşlarımın çıkmasına izin vermiyordum. Ekin gözüyle sıramı işaret ederek oturmamı istedi. Ben Neva'nın yanına geçtiğimde Ekin'de sırasına oturdu.
-"Kız Ferihalık yapma, pamuk şeker beyinli." Dedi Burak arkamdan.
-"Burak kaşınma, sikerim seni." Dedim sessizce.
-"Olur, nerede?" Dedi Burak
-"Burak yapma şunu." Dedi Neva.
Neva bir kolunu sağ omzuma atarak kolumu sıvazladı. "Canının yanmasından korkuyor biliyorsun, lütfen yaramazlık yapma olur mu?"
-"Neydi o gürültü?" Dedi müzikçi. O sırada ellerindeki defterleri masaya bıraktı, ardından devam etti "Sınıf başkanınız yok mu?"
Ekin araya girdi "Hocam sınıf başkanımız varla yok arası."
Müzikçi Derya kafasını kaldırıp şaşırmış bie yüz ifadesiyle Ekin'e baktı. "O ne demek öyle?"
-"Hocam işte kendine hayrı yok birde boyu kısa, göremiyoruz. E haliyle kimse göremeyince yokmuş gibi davranıyoruz. O tür mevzular." Dedi Ekin, gayet ciddi görünüyordu.
-"Allah Allah kimmiş bakalım o görünmez arkadaşınız?"
-"Evo." Dedi Ekin.
-"Nerede Erva?" Dedi Derya Hoca. Sıralara göz gezdiriyordu.
Burak araya girip "Bakın hocam siz bile göremiyorsunuz." Dediğinde bütün sınıf gülmeye başladı.
-"Buradayım hocam." Dedim elimi kaldırarak.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
0705//Aşık Cesetler
Fantasy"Gözlerimi açtığımda" duraksadım. İçimden geçen cümleyi tekrar ettim. "Gözlerimi açtığımda..." Yaşadıklarımın bir rüya olduğunu düşünmeme sebep olan bu cümlenin başlangıcı içimi büyük bir korkuyla kapladı, gerçekliğe döndüm. Saat 07:05 ve ben gözle...