1.8

1.1K 81 5
                                    

-"Ben kazandım." Dedim

-"Ne istiyorsun?" Dedi alay eder gibi.

Bense ciddi bir şekilde "Seni." Dedim.

-"Yok canım ondanımız kalmadı. Ben sana şey vereyim, yol." Dedi benim lafımı şimdi bana söylüyordu.

Küçük bir kahkaha attım. "Ben seni istiyorum." Dedim. Gözlerim dudakları ve gözleri arasında gidip geliyordu.

Biraz yaklaştım "Erva!" Dedi yapmamam gerekiyordu sanırım ama ben yapmakta ısrarcıydım.

Daha fazla yaklaştım dudağım dudağına değdiğinde geri çekildim "Peki, öpmeyeceğim." Dediğim anda beni üstünden çekip üstüme çıkması bir oldu.

-"Gösterip elletmiyorsun resmen ama ben ellerim." Dediğinde dudaklarını dudaklarıma bastırdı.

Geri çekildiğinde zafer kazanmışçasına gülümsüyordum. Ona oyun oynadığımı anladığında üzerimden kalkıp eldivenlerin çıkardı ve salonu terketti.

Ne kadar mutlu olduğumu kelimelerle anlatamayıp kahkaha atmaya başladım. Ellerimdeki eldivenleri çıkarıp sınıfa girdim.

Ders başlamıştı ama hoca yoktu. Hızlıca yerime geçtiğimde Kaan ve Neva beni izliyordu.

-"Ben affetireceğim kendimi." Dedim deli gibi heyecanlıydım.

-"Kız Zilli! Ne güzel dövdün, içimin yağları eridi." Dedi Kaan.

-"Benimde ama sen iyi misin?" Dedi Neva.

-"İyiyim ya merak etmeyin." Dedim.

-"Niye bu kadar mutlusun?" Dedi Neva, tedirgindi.

-"Özüm'ü dövdüm daha ne olsun?" Dedim gülümseyerek.

O sırada matematikçi içeri girdi.

-"Benim şebekler nerede?" Diye sordum Neva'ya.

Burak ve Ekin derste yoklardı. Matematikçi zaten ikisini sevmiyordu bir de utanmadan kadının dersine geç geliyorlardı.

Matematikçi oturdu ve defterlerini karıştırdı.

-"Abi okul bitti ya, yakında mezun olacağız hala ders anlatıyor. Ulan ne anlatıyorsun daha?" Dedim kendi kendime.

O sırada Ekin ve Burak kapıyı çalarak içeri girdiler.

-"Neredesiniz siz?" Diye sordu matematikçi.

-"Hocam sınıftayız." Dedi Burak.

Gerizekalı bu çocuk.

-"Neden derse geç kaldığınızı soruyorum." Dedi ciddi ve sinirli bir ses tonuyla.

-"Hocam oyuna daldıkta kusura bakmayın." Dedi Ekin.

-"Bu benim problemim değil, bıktım derse geç gelmelerinizden, dersimi kaynatmanızdan. Yarın aileleriniz okula gelsin." Dedi ciddi anlamda sinirlenmişti.

-"Hocam ailem beni doğurmadan önce ölmüşler." Dedi Burak. Bütün sınıfı gülme krizi tutarken matematikçinin aşırı derecede kızmaya başladığı gözlerinden okunuyordu.

-"Hocam trafik kazası geçirdik o arabadan bir tek ben sağ çıktım." Diye devam etti Burak.

-"Ulan sallıyorsun madem usturuplu salla." Dedi Ekin.

-"Çıkın dışarı, sizi dersime almayacağım." Dedi matematikçi.

-"Peki Hocam, iyi dersler." Dedi Ekin. Ardından Burak'ı kolundan tutarak dışarı çıkardı.

Birkaç dakika sonra "Hocam lavaboya gidebilir miyim?" Diye sordum ardından ekledim "Acil."

Birkaç saniye gözlerime baktıktan sonra "Git." Dedi.

0705//Aşık CesetlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin