Tam uykuya dalmışken kafamda, saçımı okşayan bir el hissettiğimde başımı kaldırıp Ekin'e baktım.
-"Evolim! Pembelerin gidiyormuş." dedi Ekin. Ne olduğunu anlamadığımda kaşlarımı çattım. Ardından devam etti "Sen bu çocuğu yenebileceğini düşünüyor musun harbi?"
Konuyu değiştirmek istercesine "Ya siz ne ara bu kadar yakın oldunuz?" dedim.
-"Ciddi ciddi sarı mı olacaksın şimdi sen?" dedi sözlerimi görmezden gelerek.
Sesimi hafif yükselterek " Ya ne alaka belki ben kazanacağım."
-"Sen o maçı al Burak götünü verecek." Dedi gelen Burak'a baktık ardından "Değil mi Burakcığım?" Dedi.
-"Pardon da Kaan dışında kimseye elletmiyorum." Dedi Burak.
O sırada 'Kaan' adını duyan Neva Burak'a ters ters baktı.
Ortamı yumuşatmak istercesine ayağı kalktım ve Burak'a sarıldım bütün amacım götünü avuçlamaktı.
Burak büyük bir çığlık attığında bütün sınıf dönüp bize baktı.
-"Aaa! Taciz ediliyorum şuan." Dedi Burak.
-"Lan sussana manyak, sende bi alışamadın." Dedikten sonra tekrar sıraya oturdum.
-"Biz gidiyoruz, yarın görüşürüz." Dedi Neva. Kaan'la el ele tutuşup sınıftan çıktılar.
O sırada kapıda harıl harıl biriyle konuşan Çağman'ı görünce "Çağman beni sorarsa acil işi varmış, müdür çağırmış deyin tamam mı?" Dedikten sonra Burak ve Ekin'in masasının altına, Ekinin ayaklarının önüne yerleştim.
Kolaylıkla yerleştiğim masanın altında sessizce Çağman'ın gelmesini bekledim. Birkaç dakika sonra Çağman geldiğinde "Erva nerede?" Dedi gelir gelmez.
Burak "Çağman beni sorarsa acil işi varmış, müdür çağırmış deyin tamam mı dedi ve masamın altına girdi." Dediğinde sıkıntılı bir nefes verdim. Yavaşça masanın altından çıkarken "Allahta senin belanı vermesin emi Burak." Dedim.
Çağman kahkahalara boğuldu diğer yandan ben çıkarken elini masaya koydu ve başımı çarpmamı engelledi.
YAAA NE KADAR KİBAR BİR ÇOCUK ^_^
Masanın altından çıktığımda Burak'a ölümcül bakışlar attım. Burak beni götüne bile takmadan çantasını alıp sınıftan çıktı. O sırada sınıfta yalnızca bizim kaldığımızı farkettim.-"Hadi Ekin, herkes çıktı."
-"Nereye kızım, maç yapmayacak mısınız?"dediğinde ağır çekimde çantamı alıp koşmak için hamle yaptım.
RUN ERVA RUNN!!
Çağman koluyla karnımı kavradığında bir hışımla arkamı dönüp ellerimle kollarını tuttum.
"Nereye gidiyorsun, maç yapacağız daha." dedi sesi neşeli çıkıyordu.-"Nereye Evo'm, karpuz keseceğiz daha." Dedi Ekin çantasını aldı ve bize doğru geldi.
-"Ama ben bileğimi burktum." dedim dudağımı büzerek. Dudağıma baktığını farkettiğimde düzelttim.
-"Gelmezsen zorla götürürüm." dediğinde gözlerimi kocaman açtım.
-"Zorla?" Dedim ne yapacağını merak ederek.
Bir hışımla bacaklarımın arasından başını çıkararak beni omzuna aldı, tutunacak bir yer olmadığından saçlarını çekiştirmeye başladım.
-"Erva ben at değilim, saçlarım da dizgin değil. Çekiştirmeyi bırak ellerini ver." Dediğinde ellerimi ellerine uzattım.
İstemsizce karnımda kelebekler uçuşmaya başladı. Hiç birinin elini tutarken bu kadar heyecanlanmamıştım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
0705//Aşık Cesetler
Fantasía"Gözlerimi açtığımda" duraksadım. İçimden geçen cümleyi tekrar ettim. "Gözlerimi açtığımda..." Yaşadıklarımın bir rüya olduğunu düşünmeme sebep olan bu cümlenin başlangıcı içimi büyük bir korkuyla kapladı, gerçekliğe döndüm. Saat 07:05 ve ben gözle...