2- oyle iste hocam

38.3K 3.7K 16.1K
                                    

Merhaba!!

Umarım beğenirsiniz, keyifli okumalar!!

*****************************

"Oğlum, deli mi sikti sizi? Ulan madem topu düşürüyorsunuz, bahçeyi bile aşıp bizim masamıza nasıl denk getirdiniz?"

Şu an müdürün odasında, müdürün bizi azarlamasını dinliyorduk.

"Hocam inanın bana planlarımızın arasında düşürmek yoktu- " diye savunma yapacakken hocanın sert sesiyle cümlem yarıda kaldı.

"Sus Jisung, sus!"

Minho yanımda müdürün görmeyeceği bir şekilde kolumu sıkıyor, susmam için beni uyarıyordu.

Susmayacağım, susmayacağız! Beni kimse susturamaz!

"Hocam, date nasıldı?" diye sorunca hocanın yüzünde bir gülümseme oluştu.

"Jisung ya, o kadar şirin ki bir görsen! İlk başta sinemaya falan gittik, arka koltuk tabii."

Dinlerken bir yandan sırıttım, müdüre "Sen işini biliyorsun." temalı bakışlarımdan atarken müdür utangaç bir şekilde gülümsedi, "Bakma öyle, ne düşündüğünü biliyorum!" dedi.

Minho ağzını bir karış açmış bize bakarken müdür ciddi ifadesini takındı, "Ama buluşmamızın sonunda masamıza uçan ve tüm bardakları kırıp kızın üstüne dökülmesini sağlayan top yüzünden, kız yüzüme bile bakmadan kaçtı!"

Oğlum yazık lan.

Müdür derin bir nefes aldı "Her şeyi geçtim, hesabı kitledi gitti ya." diye söylendi.

İşte bu beni derinden vurmuştu.

"Hocam, sizi öyle bırakanlar utansın be! O kafede sizi tek bırakmak kimin haddine!" diye yükseldiğimde müdürün gaza gelişini izliyordum.

Minho bir yandan koluma vururken devam ettim, "Hocam, üstelik sen ye,iç, keyif sür; ondan sonra gel bizim gül gibi müdürümüze hesabı kitle!"

Müdür kravatını göğsünü gere gere düzeltirken hızla başını salladı.

"Hocam ben anlamıyorum bu kadınları ya! En iyisi," dedim ve sustum.

En iyisi gay olmak diyecektim de ortam müsait değildi.

Müdür devamını beklermiş gibi bana baktığında devam ettim, "Öyle işte hocam."

Müdür başını sallayıp oturmaya başlarken birden aklına gelmiş gibi bağırdı, "Lan Jisung! Kafamı dağıtma! Cezalısınız, ikiniz de!"

Minho kaşlarını çatıp lafa atladı, "Hocam, benim suçum ne? Topu bu atıyor, ben ceza alıyorum!"

Yalnız bu falan ayıp oluyor, düşmana söylenmez.

Müdür bakışlarını Minho'ya çevirdi, "Vermeseydin oğlum topunu, bu kadar basit." dediği zaman Minho sinirle bana döndü.

Ben de ona bakarken "Bir şey söylesene!" diye bağırdı.

Haşin hrr.

Kaşlarımı çattım, "Evet hocam!" dediğim zaman Minho çattığı kaşlarını serbest bıraktı. Ardından devam ettim,

"Çok haklısınız! Öyle herkese topunu dağıtırsa ohoo!"

Minho sinirle bana döndüğünde tekrar bağırdı, "Beni tehdit ettin!"

lan top gitti / minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin