Merhaba!!
Umarım beğenirsiniz, keyifli okumalar!!
*****************************
"Allah bismillah, sağ ayakla girin sikmeyeyim!" diye uyarımı yaptıktan sonra boğazımı temizleyerek sınıfıma girdim.
Son kez giriyorum bu sınıfa!
Bugün karneleri alıyorduk, hatta Chan mezun oluyordu. Minho çok belli etmese bile sabahtan beri buna üzülüyordu fakat yine de dalga geçmeden duramıyordu. "Erken göçtü." şakalarını esirgemiyordu sağ olsun bizden.
Kapının önünde duran Yeonjun boğazını temizledi ve dikkatimi ona vermemi sağladı. Gözlerim ona kaydığında, gözleriyle elindeki papatya çaylarını işaret etti. Kıkırdayıp yanına gittiğimde tuttuğu çaylardan bir tanesini alıp tekrardan sınıfa geçtim.
Kapıda durup sınıfa gelenlere çay veriyordu. Aslında bir nevi müdürün düğün provasını yapıyor diyebilirdik. Çünkü düğünde kapıda dikilip davetlilere çay ikram edecekti.
Sınıfa göz gezdirdim ve direkt sırama oturup yayıldım. Minho kendi sınıfına gittiği için şu an yalnızdım ve canım sıkılıyordu. Benim dışımda kızlar ve kapıda duran Yeonjun buradaydı. Bir de Soobin'i geldiğimde koridorda görmüştüm fakat şu an nerdeydi bilmiyordum.
Sıramda kıpırdanıp esnediğim sırada kapıdan gelen seslerle gözlerimi açtım ve gülümseyerek bakışlarımı kapıya doğru çevirdim.
Benimkiler gelmişti!
Hyunjin kapıda dikilen Yeonjun'u sanki dün görmemiş gibi bir tepki vermişti. Ardından da "Kankam, büyüdük be!" diyerek sarılmıştı. Yeonjun da Hyunjin'e sarıldığı zaman Seungmin ve Changbin'in güldüğünü görmüştüm.
Hyunjin ve Yeonjun ayrıldığı zaman Hyunjin hızlıca bir tane çay aldı ve bana bakıp "Bizsiz gelmişsin, yemin ederim düşmana yapılmaz Jisung!" diye homurdandı. Ona omzumu silktim ve dil çıkarttım. Karşılığında ise bir şey alamadan tekrardan kapıdan gelen sese döndüm.
Changbin tam sınıfa geçecekken Yeonjun gülümsedi ve Changbin'i durdurdu. Changbin Yeonjun'a baktığında Yeonjun elindeki çayı uzattı ve "Al hadi al benden!" dedi. Changbin utangaç bir tavırla "Yok ya alamam!" diye karşılık verdi.
Yeonjun kıkırdadı ve "Ya bak at cebe lazım olur!" diyerek gözünü kırptı. Changbin "Ama bak!" dediğinde Yeonjun itiraz istemiyormuş gibi "Bak genç adamsın sana benden." diyerek elindeki çay paketini Changbin'in cebine sıkıştırdı.
Changbin gülümsedi ve tek elini göğsüne yerleştirerek "Eyvallah!" dedi. Yeonjun da aynı şekilde karşılık verdiğinde Changbin sınıfa giriş yaptı. Seungmin de bir çay aldı ve hızlıca sınıfa girdi.
Hyunjin çoktan yanıma oturmuştu, Changbin ve Seungmin ise iki tane sandalye çekerek sıramın etrafını sardılar. İkili oturduklarında sınıf yavaş yavaş dolmaya başlamıştı. Beomgyu, Kai ve Taehyun gelmişti.
"Bebeler ya, gözümün önünde büyüdünüz." diyerek göğsünü geren Hyunjin'e baktığımızda Changbin Hyunjin'e doğru eğildi ve sanki bir sır veriyormuş gibi fısıldayarak konuştu, "Biz aynı yaştayız gerizekalı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
lan top gitti / minsung
Fanfichiç kimseyi basketbol topuyla oynatmayan Lee Minho, bir ilk yapıp tanımadığı Han Jisung'un oynamasına izin vermişti. not: argo, küfür vb. olacaktır. rahatsız olanlar okumasın. [hyunin, chanmin, changlix, yeonbin, taegyu]