Leya beni evime bıraktıktan sonra binaya girip asansöre bindim.Başımı sağ çevirdiğimde 'Masalsı Aşkların Mekanı Bu Gece Senin Olsun' yazıyordu.Ne demek istiyordu?evime girdiğimde yerde bir sürü mum olduğunu gördüm.Bu mumlar da neydi?Birisinin doğum günü müydü?Yoksa ölüm yıl dönümü müydü?Yoksa...Annemin doğum günü müydü?Hayır annemin doğum günü olsa bu kadar muma ne gerek vardı değil mi?Kolumdaki çantayı aynanın önüne koyduğumda mumların gittiği yöne doğru gittim.Mumların izleri beni yatak odasına götürdü.Makyaj aynamın önünde durduğumda masada bir not vardı alıp okumaya başladım.
'Yatağın üstündeki elbiseyi giy,sana çok yakışır.Seni her türlü beğenirim..'
Yazan belli değildi.Bunu kesin Çağan yazmıştır diye düşünmeye başladım.Bakışlarımı yatağın üstündeki elbiseye sabitledim.Kağıdı masaya koyup yatağın üstündeki elbiseye baktım bu,bu annemin doğum günü elbisesiydi!Çağan bunu nereden bulmuştu?İster istemez yüzümde bir gülümseme oluştu.Kıyafetlerimi çıkarıp annemin elbisesini giydim ve mumların yardımıyla aynanın karşısına geçtim.Aynanın üstünde de bir not vardı.Alıp okumaya başladım.
'Güzel olduğundan hiç şüphem yok,Komidinin üstündeki minik kutuyu aç.Eminim sana çok yakışacak.'
Yatağının önüne geçtiğimde komidinin üzerindeki minik kırmızı kutuyu açıp içinden bir kolye çıktı.Kolyeyi alıp 'Naz' yazan yere baktım.Çok güzeldi.Neredeyse ağlayacaktım.Dolu gözlerimle yukarıya bakmaya çalıştım.Duygusal bir sahneye hiç kimse karışamazdı.Hele ki Yağız.Aynanın karşısına geçip boynuma kolyeyi taktım.Ve saçlarımı dışarı çıkardım.Tamamiyle anneme benziyordum.Yatak odasından çıktığımda tekrar mumların yardımıyla mutfağa gittim.Masada tek katlı küçük bir pasta vardı.Allahım şimdi ağlayacağım.Burnumu çekip masaya doğru ilerledim.Onun yanında da bir not vardı.Zarftan çıkarıp okumaya başladım.
'Üflemeden önce dilek tut,Sonra da balkondan aşağı bak..'
Derin bir iç çektim ve gözlerimi kapatıp en güzel olabilecek dileği tuttum.Gözlerim kapalı bir şekilde mumu üfleyip gözlerimi açtım.Masadan ayrılıp balkonun kapısını açıp içeriye girdim aşağı baktığımda kocaman mumlarla yazılı 14 Nisan yazıyordu.Bugün benim doğum günümdü hem de annemin doğum gününden 2 gün sonraki gün.Ne diyeceğimi bilemez olmuştum.Hayatımda ilk defa bu kadar büyük bir hediye alıyorum.İlk defa Çağan'ın bu kadar romantik olduğunu gördüm.Balkonun camın kenarında da bir not vardı.Zarftan açıp okumaya başladım.
'Burası senin kadar güzel olamaz..'
Okumaya devam etmedim.Balkondan bana bakan Çağan'a baktım.Notu zarfın içine koydum ve evden çıktım.Aşağı indiğimde beni romantik bir Çağan karşıladı.Yüzümdeki tebessüm hiç bitmiyordu.
"O kadar güzelsin ki,gözlerimi senden alamıyorum"dediğinde yanağıma bir buse kondurdu.
"Sende çok romantiksin."dedim Çağan'ın gözlerimin içine baktığında
"Şu ana kadar ne kadar romantik olduğumu gördün.Normalde bu kadar romantik değildim ama ne olduysa sen geldikten sonra oldu."dedi dudaklarını dudaklarımla birleştirerek.Dudaklarını birleştirdiğim an karşılık vermeye başladım.Gözlerimi kapattım ve bu ana tanık olmaya çalıştım.Elini elime kenetleyince elini sımsıkı tuttum.Dudaklarını ayırdığında gözlerini bir an olsun gözlerimden çekmedi.Gözlerimi kapatıp alnını alnıma yasladı.Ve dudaklarını aralayıp konuşmaya başladı.
"Doğum günün kutlu olsun kanser kızı"dedi gözleri kapalı bir şekilde alnını alnımdan çektiğinde tekrar öptüğü yanağıma tekrar öptü.
"Unutmamışsın..Ben olsam unuturdum."dedim aşklı gözlerinin içine bakarak
"Doğum gününü unutmam için hafızamı kaybetmem gerekiyor"dedi şakalı hâlde
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KADERİM SENSİN
RomantizmBir kaderin kaderle buluşmasının hikâyesi.. Kanserli olduğunu öğrenen Tuana hayatın yıkılışını ve şokunu yaşadı ve kansere uyan iliğini bulmaya çalışacaktır.Lösemi hastası olan Tuana kendisine uyan iliği kimden bulacaktı tüm bu zorluklara rağmen eng...