Hastane'ye gelmişlerdi, Eray ve Soner yardım ederek Ambulanstan Akgün'ü indirmiş acil'e doğru götürüyorlardı. Arkalarından Yağmur ağlayarak Naz'dan destek alarak ilerliyordu. Doktorlar'dan biri onlara burada kalmalarını, acil'e girmelerinin yasak olduğunu söyledi. Soner ve Eray başıyla onaylayarak arkalarına dönüp kızların yanına doğru yöneldiler. Soner Naz'a sarılıp destek olurken Eray'da Yağmur'a destek oluyordu. Hep birlikte bir birlerine bakarak 'iyi olacak' diye söyleniyorlardı. Acil kapısının önünde dönüp duruyorlardı, Yağmur Akgün'den bir kez daha ayrılmaya dayanamazdı. İçin de korku, endişe ve daha önce hiç hissetmediği bütün kötü duygular üzerine çökmüştü. Hali kalmamıştı. Dünya ile bağlantısını koparmış gibiydi, bakışlarını yere sabitlemiş öylece köşede duruyordu. Naz gördükten sonra yavaşça yanına yaklaşarak omzuna dokundu ama Yağmur bir tepki vermemişti. Bir kaç kez omzunu yavaşça dokunduktan sonra "Yağmur kendine gel iyi olacak Akgün" deyivermişti. Yağmur ufak bir şoktan sonra kendine gelip Naz'a doğru baktı ve kollarını omzuna atıp sımsıkı sarıldı. "Bir kez daha kaybedemem Akgün'ü Naz. Birini daha kaybedemem" sözleri dökülmüştü Yağmur'un ağzından. Naz, "iyi olacak, iyileşecek Yağmur hiçbir şey'i kalmayacak." Diyerek teselli ediyordu Yağmuru. Soner kızlara bir süre baktıktan sonra Eray'ın yanına doğru geçer ve kulağına doğru yaklaşarak. "Kim yaptı oğlum bunu, gördün mü sen?" Eray: "Bilmiyorum ki ağabey, ben oraya silah sesini duyup mekana koştuğum da Akgün yerde yatıyordu kimseyi görmedim." Soner şaşkın bir ifade ile "Allah allah bu işte bir terslik var ama yakında kokusu çıkar." Selim ve Sare olayı öğrendikten sonra hemen Emniyetten çıkıp hastaneye doğru yola çıkmışlardı. Eray Soner'e bakarak "ben bir kapının önüne çıkıyorum bir şey olursa hemen haber et dedi. Soner: "Tamam dikkatli ol." Eray başıyla onaylayarak hastane merdivenlerine doğru yönelir. Yaklaşık bir saatlik bir zaman sonra acilin kapısı açılır ve içeriden doktorlar çıkar. Yağmur, Naz ve Soner hemen doktorun etrafına toplanır. Yağmur: "Nasıl doktor bey, iyi mi Akgün." Doktor sakin bir ifade ile "merak etmeyin kötü bir durumu yok kurşun sol yanından girip çıkmış, ağır hasarlık bir durumu yok yarım saat sonra odaya çıkaracağız geçmiş olsun." Dedikten sonra yanlarından ayrılır. Naz ve Yağmur birbirlerine sarılarak derin bir oh çekerler. Soner kızların yanına yaklaşarak "Akgün'ü odaya alana kadar siz şöyle geçin cafe tarafında oturun, odaya aldıklarında ben haber vereceğim. Yağmur Soner'e mutlu bir ifade ile bakarak "Hemen haber ver tamam mı Soner" Soner tebessüm ederek "tamam Yağmur haber edeceğim." kızlar merdivenleri kullanarak üst kata doğru çıkmaya başlarlar. O sırada Selim ve Sare hastane önüne gelmişlerdi. Arabadan inip hızlıca giriş kapısında girerek orada ki hemşirelere yaklaşırlar. "Akgün Gökalp Taşkın'ın bu hastane ye getirilmiş nerede acaba." Hemşire: "Hemen bakıyorum beyfendi bir saniye." bir iki dakika duraksamanın ardından "Şu anda acil tarafında ameliyatı bitmiş odaya alınacak, oda numarası 102 diyerek üst katı işaret eder. Savcı ve Sare merdivenleri kullanarak odaya doğru çıkarlar. Akgün'ü hemşireler odaya almışlardı, Savcı ve Sare o da önüne gelip Akgün'ü gördüklerin de içeriye doğru girdiler ve köşeye geçtiler doktor Akgün'ün değerlerine ve durumuna bakıyordu Savcı ve Sare'ye dönerek "Şu anda durumu iyi uyanana kadar çok meşgul etmeyelim lütfen dinlemesi lazım" diyerek oda dan ayrılır. Savcı, Sare'ye bakarak tamam sen gidibilirsin ben burada bekliyorum. Sare; "Bir şey olursa haber ver savcı" diyerek hastaneden ayrılır. Soner, Savcı'nın oda dan ayrılmadığını gördüğü için hemen cafe tarafına doğru, Yağmur ve Naz'ın yanına gider. Savcı'yı Akgün'ün yanında görmeleri hiç iyi olmazdı. Merdivenleri hızlıca çıktıktan sonra etrafa bakınarak Naz ve Yağmur'u görür ve yanlarına geçerek oturur. Yağmur, Soner'e bakarak "Soner Akgün'ü yanlız mı? bıraktın niye geldin buraya" diyerek hafifçe ayağa kalkmak için doğrulurken Soner, Yağmur'un kolundan hafifçe tutar "Otur Yağmur otur, doktor kontrollerini yapıyor şuan dinlenmesi lazımmış bittikten sonra oda'ya alacaklarmış" hafifçe sandalyesini düzelterek tekrardan yerine oturur. Eray, Soner'e bakarak hafifçe yanına doğru yaklaşır ve kulağına eğilir. "Ne oldu abi sorun mu var" Soner, donuk bir ifade ile "Sıkıntı yok oğlum" diyerek geçiştirir konuyu... Akgün yavaşça açıyordu gözlerini vücudunda inanılmaz bir ağrı vardı yüzünden hissedilebiliyordu ağrıları. Selim gözlerini açtığını gördükten sonra yanına yaklaşarak "iyi misin oğlum" deyiverir. Akgün yüzünde ufak bir tebessüm ile "iyiyim Savcım iyiyim" diyerek etrafa bakınır.
Savcı yavaş adımlarla Akgün'ün sol tarafında duran kanepeye doğru geçerek oturur. Ceketini çıkartıp Kanepenin yan tarafına koyar. Gömleğinin üstteki düğmesini açarak kravatını gevşetir. Elini yavaşça ensesine doğru götürüp kaşıyarak Akgün'e doğru bakar. "Ne oldu oğlum sana, kim yaptı bunu sana. Diyerek gözlerini Akgün'e sabitler. Akgün Art arda öksürerek "Savcım bilmiyorum." Deyiverir. Savcı: Hızlıca Ayağa kalkarak yanına yaklaşır. "Neyi bilmiyorsun lan, kim yaptı sana bunu söylesene lan." Akgün ciddi bir şekilde gerilmişti. Savcıya bakarak "Yaa Savcım, Gözlerimi yeni açmışım sen beni sorguya çekiyorsun hatırlamıyorum hiçbir şey" diyerek serzenişte bulunur. Savcı kafasını yavaşça sağa sola sallıyarak, Parmağını Akgün'e doğru işaret ederek "Burdan çıkınca konuşacağız, bu işten kolayca sıyrılamayacaksın." diyerek ceketini kanepeden alır odadan çıkar. Merdivenlere doğru yönelir ve hastane çıkışına doğru gider. Akgün derin bir nefes çekerek rahatlar ve Komidinin üzerinde duran telefonunu alarak Soner'e mesaj atar. "Oğlum neredesiniz lan, burada ölüyorum ben." Soner Üst katta kızların yanında otururken telefonuna gelen mesaja bakar, istemsizce gülümser. Kızlara ve Eray'a bakarak Akgün kendine gelmiş hadi odaya geçelim diyerek. Hızlıca odaya doğru giderler. Yağmur koşarak odaya girer ve Akgün'ün yanına doğru geçer, diğerleri ise arkadan odaya girerler. Yağmur: Akgün iyi misin? "İyiyim Yağmur seni gördüm daha iyi oldum." diyerek elini Yağmurun yanağına götürür. Soner ise yandan gülerek "bak bak laflara bak" diyerek Akgün'e doğru bakar. Odadaki herkesi bir anda gülme tutar. "Kim yaptı Akgün bunu sana" diyiverir Yağmur. Akgün kafasını kaldırarak Sonere doğru hafifçe bakar. Ardında Yağmura dönerek, "Bilmiyorum Yağmur" der. "Ne demek bilmiyorum Akgün nasıl oldu bu olay. " Akgün bunalmış bir ifade ile Bir şey hatırlamıyorum şuanda" diyerek tepki verir. Ardından Soner, Eray ve Naz kendilerini yanlız bırakarak hastaneden çıkarlar. Soner Last Summer'a doğru yola çıkarken Eray ile Naz'da teyzesinin yanına doğru geçerler.
Akgün hafif doğrularak, Yağmur'a bakar, eliyle, gel yanıma diye işaret yapar. Yağmur "Canın acımasın Akgün, ben burada otururum" der. Akgün "bir şey olmaz sen benim canımı acıtmazsın" diyerek Yağmura bakar ve gülümser. Yağmur hafifçe yanına yaklaşarak köşeden yatağa oturur. Akgün'e doğru bakarak elini tutar. "Sana bir şey olacak diye çok korktum". diyerek yüzünü diğer tarafa çevirir. Akgün yavaşça elini Yağmur'un çenesine götürür ve hafifçe kendisine doğru çevirir. "Korkma Yağmur burdayım, bak bir şey olmadı" diyerek teselli etmeye çalışır. Yağmur sert bir ifade ile "Ama olabilirdi" der. Akgün kafasını sağa sola çevirerek yavaşça Yağmur'a bakar "Kaçamıyorum, Yağmur. Bir şekilde bela gelip beni buluyor. Ben bıktım artık, usandım, halim, dermanım kalmadı. derken gözünden bir yaş damlar. Yağmur elini Akgün'ün yüzüne doğru götürerek gözünden düşen damlayı parmağının tersiyle siler. "Ben artık mutlu olmak istiyorum Yağmur, bunları düşünmek istemiyorum," diye serzenişte bulunur. Yağmur kafasını Akgün'ün göğsüne koyarak. "Düzelecek, her şey güzel olacak" deyip gözlerini kapatır. Akgün yavaşça elini Yağmurun saçlarında gezdirir ve saçlarından gelen o güzel kokuyu içine doğru çekerek yıllarca aradığı özlemi, sevgiyi, mutluluğu hisseder. Yağmur hafifçe Akgün'e bakar ve kafasını kaldırır. Elini yüzüne doğru götürerek Akgün'ün yanağını sever. Akgün Yağmur'a doğru döner ve Elini Yağmur'un beline doğru götürür yavaşça kendisine çekerek dudaklarından öper. Dakikalarca öpüşürlerken sanki tüm dertleri yok olmuş gibi huzurlu hissediyorlardı. Sanki tüm bu olaylar yaşanmamış gibi, Tutkuyla öpüşmeye devam ediyorlardı. Akgün'ün acı çektiği yüz ifadesinden belli oluyurdu. İkisinin de Gözlerinden yaşlar düşmeye başlar. Ardından yavaşça geri çekilerek birbirlerine bakarlar...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON YAZ
FanfictionStresli bir yaşam sürdürürken kendimi bir az olsun meşgul etmek ve eğlenmek için bir şeyler karalayacağım.