1.BÖLÜM

32.4K 598 73
                                    


"Bade Uysal Demirhan, sunduğunuz dilekçede belirttiğiniz gerekçekler doğrultusunda anlaşmalı boşanma fikrinizde kararlı mısınız?" Dedi hakim.

Ellerimde olan başımı kaldırıp salona baktım.
Bütün gözler yapma der gibi bakıyordu.
Ama demek kolaydı işte.

Gözlerimi karşıya çevirdim.
Gözlerinde kaybolduğum adama...

Boşanıyorduk. İkimizin ağzından çıkan iki kelimeye bakıyordu kaderimiz.

Yüzünde bir mimik dahi oynamıyordu ama gözleri her şeyi inkar edercesine bağırıyordu.
Bunu bize yapma diye...

Boşanıyorduk. Sebebi beni aldatması asla değildi. Böyle bir şey yapmaz. Ben de yapmam.

Şiddette değildi. Bunu da bana karşı asla yapmaz.

Sebebi tamamen onun hayatıydı.

4 yıl önce aşkından deli olduğum adamdan çok daha farklıydı.

Hala deli gibi aşığım... Hatta her geçen gün katlanarak büyüyen bir aşk besliyordum ona...
Biliyorum oda bana karşı hissediyor aynı şeyleri.

Ama yetmedi işte. Birbirimize karşı olan aşkımız bir hayat sürdürmeye yetmedi.

Gözlerimi çektim ondan. Biraz daha baksam vazgeçecektim neredeyse.

Derin bir nefes alıp konuştum.
"Evet, kararlıyım hakim bey." Dedim içim kan ağlarken.

İsyan sesleri geldi yan taraftan, dönüp bakmadım.

Kendi ailemden onun ailesine, arkadaşlarımıza kadar hepsi vazgeçirmek için her şeyi yapmıştı.

O hariç.

"Bora Demirhan, anlaşmalı boşanmayı kabul ediyor musunuz?" Diye sordu hakim bey ona.

Aklıma gelen anla buruk bir tebessüm oluştu dudaklarımda. Başımı kaldırıp ona baktım. Bana bakıyordu.

"Siz Bade Uysal, Bora Demirhan ile evlenmeyi kabul ediyor musunuz?"

"Evet!"

"Siz Bora Demirhan, Bade Uysal ile evlenmeyi kabul ediyor musunuz?"

"Evet!"

Onun da aklına aynı şey gelmiş olacak ki tebessüm edip kafasını eğdi.
Derin bir nefes alıp tekrar gözlerime baktı.

"Evet, kabul ediyorum hakim bey." Dedi gözlerime baka baka.

Gözlerim doldu.

Şu an değil Bade! Şu an olmaz.

"Karar!" Dedi hakim. Ayağa kalktık.

"Davacı Bade Demirhan, Davalı Bora Demirhan sundukları dilekçedeki tüm koşulların uygulanması koşuluyla aile birlikteliklerinin sonlandırılmasına karar verilmiştir." Dedi ve salonu terk etti.

Bitmişti işte her şey...

Avukatıma döndüm. Kuzenim Mercan. Zaten başka bir avukat onu karşısına alabilir miydi?

Bora Demirhan o. Güç denince akla gelen ilk isim...

"Sağ ol Mercan." Dedim. Buruk gözlerle bana baktı.

"Bunu yaptım ama bir sor isteyerek mi? Böyle mutlu olmayacağını biliyorum ama inat ettin be kızım." Dedi.

"Böyle olması gerekiyordu Mercan. Benim hastaneye gitmem gerekiyor. Akşamda uçağım var. Görüşürüz." Dedim ve çantamı aldım.

Herkes bana bakıyordu. Kimseye bakmadan çıkış kapısına yürüdüm.

Dolu salonda topuklu ayakkabımın sesi yankılanıyordu sadece.

GiriftHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin