Medya: Bade'nin kıyafeti.
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
Bora'dan
Ateş'in aramasıyla salondan çıkıp arka tarafa geçmiştim. Salondan yeterince uzaklaşınca aramayı cevapladım.
"Bora, kardeşim iyisiniz değil mi? Bade yengede iyidir inşallah?" Dedi direkt Ateş.
"İyiyiz bir şey olmadı ama Ateş bu adam nasıl buna cesaret edebilir?" Dedim.
"Kardeşim araştırdık. Davetin başından beri civardaymış zaten. Boş bir anı kollamış bizimkiler hala araştırıyor ama neden yine yengeye bulaşıyor anlamadım." Dedi Ateş.
Ateş benim çok yakın arkadaşımdı, arkadaştan öte kardeşim gibi görürdüm. Pek tekin işlerde değildi. Bundan bir yıl önce eve getirdiğim korumalar Ateş'in adamlarıydı. Eray'ın bana karşı tehlikeli işlere bulacağını anladığımda ondan yardım istemiştim.
Bade korkardı böyle şeylerden silah, şiddet ona göre değildi. Bu yüzden hiç tanıştırmamıştım Ateş'le.
"Ben de bir bilsem! Benim değil doğru Bade'nin karşısına çıktı. Onun peşinden çıkmasam belki karşısına çıktığını bile bilmeyecektim." Dedim.
"Sen gelsene buraya. Nereye gittiğini öğrenmeye çalışıyoruz, takıldığı kamera felan varsa direkt çıkarız beraber." Dedi.
"Gelemem. Bade yanımda. Ayrıca daha ona ne dediğini bile sormadım. Bir şey olursa haber verirsin." Dedim.
"Oo düzelttiniz o zaman arayı?" Dedi keyifle.
Ah ah nerede o günler?
"Yok be oğlum. Sinirlenince tuttum kolundan eve getirdim. Birazdan konuşacağım." Dedim.
Gerçi hala uyanıksa. İnşallah uyumuştur.
"Anladım kardeşim. Tamam o zaman ben bir gelişme olursa haber veririm. Yengeden daha fazla ayrı tutmayım." Dedi kapattı.
Bir süre telefona bakakaldım. Akıllısı beni bulmaz ki.
Telefonu tekrar cebime atıp geri salona doğru yürüdüm. İçeri girdiğimde koltukta uyuyakalan Bade'yi görmemle gülümsedim.
Onun her şeyini seviyordum ama en çok böyle uyuyakalmasını seviyordum galiba.
Uykuya dayanamamasına rağmen nöbetlerinde asla uykusu gelmezdi. Onda da öyle bir disiplin vardı.
Kafasını koltuğun tepesine yaslamış uyuyordu.Sessizce ona doğru adımlayıp yanına oturdum.
İnanılmaz güzeldi. Hala her gördüğümde nefesimi kesecek kadar güzeldi. Yıllardır her gün onunla uyuyup onunla uyanıyordum. Yüzünün, vücudunun her milimetresini ezbere bilmeme rağmen sanki ilk defa görmüşüm gibi etkiliyordu beni.
Boynuna uzanan bir tutam saçını geriye doğru attım. Gözlerim üzerine kaydı. Bu elbiseyle rahat olması imkansızdı. Uyandırıp üzerini değişmesini istesem eve gitmek ister. Böyle bıraksam içim rahat etmezdi ama üzerini değiştirsem beni neşterle doğrama ihtimali vardı. Elbisenin üst kısmının modelinden dolayı içinde çamaşır olduğunu düşünmüyorum.
Aklımın farklı yönlere kaydığını hissetmemle düşünceleri def ettim. Nasıl olsa sonuca varamayacağım için kendime işkenceden başka bir şey olmayacaktı. Ha olması için veremeyeceğim hiçbir şey yoktu ama işte...Mecburen elbiseyle uyumasına göz yumacaktım. Yeni uykuya daldığını varsayarak ayakkabılarını çıkarmak için biraz daha uykusunun derinleşmesini bekledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Girift
General FictionSeverek ayrılmak onlar için en uygun tabir olabilirdi. Boşanmış iki insan... Birbirinden öylece kopabilir miydi? Hem de birbirlerini deli gibi severken. #1 genel kurgu #1 ayrılık #1 cerrah #2 inat