20.BÖLÜM

11K 455 44
                                    

Medya: Temsili

,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

Bora'dan

Sağ tarafıma baktığımda Bade'nin uyuyakaldığını gördüm. Gülümsedim. Çok bile dayanmıştı.

Yaklaşık bir saat önce yaşadığımız tartışma aklıma gelince gülümsemem soldu.

Söylediği her şeyi yapmıştım. Allah kahretsin ki yapmıştım. Ama hiçbirinde amacım ona en ufak zarar vermek değildi. Bunu isteyerek yapmam imkansızdan bile öteydi zaten.

Onun yıprandığını, üzüldüğünü biliyordum ama bu o zaman fark edebildiğim bir şey olmamıştı ne yazık ki.

Ben ona bu darbeyi bir yılı aşkın süredir vuruyordum. Kendi ellerimle getirmiştim bizi bu hale. Ve gidip bir de Bade'yi suçlamıştım.
Gerçektende neden boşandığımızı ben bile unutmuştum. Oysa Bade sonuna kadar haklıydı.
Zaten bunun için boşanmak istediğinde ağzımdan tek kelime çıkmamıştı. Çünkü haklıydı.

Yine de şu an bile yanımda olmasının verdiği huzuru tarif edebilmem mümkün değildi.

Onu öpmüştüm. Yıllardır öpmemişim gibi, sanki ilk defa öpmüşüm gibi bir histi. Uzun zaman sonra nefes almak gibiydi. Zaman dursun istemiştim ama durmadı. Geri çekilmesini o kadar istememiştim ki! Ama engelleyecek cesarette yoktu. Onu üzecek bir şey yapmak istemiyordum. Yeterince üzmüştüm zaten.

Cebimde titreyen telefonu çıkarıp kimin aradığına baktım. Samet arıyordu. Açıp sessizce konuşmaya başladım.

"Söyle Samet."

"Abi biz arabayı aldırdık ama bu araba yapılmaz diyorlar. Motor tamamen yanmış, komple motoru değiştirilir diyorlar. Ne yapalım?" Dedi.

Gülüp Bade'ye kısa bir bakış attım. Şu hayatta hiç anlamadığı iki şey vardı; bir yemek yapmak, iki arabalar... Cidden hiçbir fikri yoktu.

Arabanın motor yağı uyarısı mutlaka vermiş olması gerekiyordu ama belli ki bu Bade'nin çokta umrunda olmamış.

"Uğraşmayın onunla, yeni bir araba ayarlarız. İçinde Bade'nin eşyaları varmış onları al Samet." Dedim.

"Tamam abi." Deyip kapattı.

Bir saatlik yolu yaklaşık iki saatte geldiğimizde onu şimdiki yaşadığı eve değil kendi evine yani evimize getirmiştim.

Niye oraya götüreyim? Anahtarıda yok zaten.

Arabadan inip onun tarafına doğru yürüdüm. Kapıyı açıp yavaşça kucağıma aldım onu. Kucağıma almamla kafasını boynuma doğru yaklaştırıp derin bir nefes aldı.
Gülümseyip onu daha çok kendime çekip, burnumu saçlarına getirip bir derin nefeste ben çektim.

Bu andan yüzlerce kez yaşamamıza rağmen bir yenisi daha eklenmişti. Onu iyice sarmalayıp korumanın açtığı kapıdan eve girdim.

O arkamızdan kapıyı kapatırken ben yukarı odaya çıktım. Odaya girdiğimde onu yatağa bıraktım. Bir şeyler mırıldanıp olduğu yerde daha rahat bir konum aldı.

Üstüne baktığımda rahatsız olduğu çok belliydi. Her ne kadar değiştirmek istesemde Bade bunu yapmamdan çok hoşnut olmazdı galiba. Çünkü hiç yapmadım ya(!)

Kafamı yukarı kaldırdım.
"Allah'ım ne günlere kaldık ya." Diye mırıldandım.

Ayağındaki ayakkabıları çıkarıp kenara koydum.

Bu üstlerle yatamayacağım için giyinme odasına geçip üstümdekileri çıkardım ve altıma bir eşofman giydim. Üstüme bir şey giymeyi zaten sevmezdim.

GiriftHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin