Bölüm 5:Rüya

9 4 0
                                    

Bölüm 5:Rüya
Uyandığımda şu anki odamda değildim, eski organizasyon binasındaydım. Eskiden kaldığım tanıdık ve gıcırtılı ranzadan indim ve tanıdık koridorlardan geçmeye başladım. Aynı yaralandığım akındaki gibi çocukluğumdaydım. Ana lobiye girdiğimde herkes yemek için sıra bekliyordu, tanıdık eski yemekler ve tanıdık yüzler her yerdeydi. Ardından onu gördüm, eski Şef... Eski Şef yuvam yok edildikten sonra beni yanına alan kişiydi, organizasyon ile olan bağlantım buradan geliyordu. Eski Şef ayrıca şu anki Şefin abisiydi. Rüyada garip olan tek şey geçirdiğim o günü aşırı net bir şekilde hatırlıyor olmamdı. Rüyanın ilerleyen vakitlerinde eski Şef ve bir grup insan binadan çıktılar ve akına gittiler. Ne olacağını aşırı net bir şekilde biliyordum... Döndüklerinde eski Şef bayılmış durumdaydı ve karnında bir bıçak yarası vardı. Sonradan onla akına gidenlerden duyduğuma göre eski Şefe saplanan o bıçağın üzerinde zehir varmış. Eski Şefin durumu her saniye kötüleşti ve en son vefat etti. Yanımda ağlayan şu anki şefi gördükten sonra ter içinde uyandım. Son günlerde geçmiş hayatımla ilgili çok fazla rüya görmeye başladım diye geçirdim içimden. Mutfağa gittim ve inanılmaz baş ağrısıyla oturmaya başladım. Neredeyse öğlen olmuştu, Clara nerede diye merak ederken kapı çalındı. Clara elinde büyük ve kalın bir dosya ile gelmişti. Anlattığına göre Şef benden bu dosyaları inceleyip seçtiğim kişileri uzaktan izlememi istiyordu. Sıkıcı belge incelemeyle geçen iki saatin ardından lobiye indim ve seçtiğim kişilere eskisinden farklı olarak üstüne mikrofon entegre edilmiş yeni alıcıları yerleştirdim. Ardından uygun bir yere kuruldum ve alıcıları dinlemeye başladım. Frekansları teker teker geziyordum ve ilginç bir şey yakalamaya çalışıyordum. Görevdekiler liderin komutlarını dinliyor ve ona göre hareket ediyor, lobide arkadaşlarıyla sohbet edenler kendi aralarında şakalaşıp gülüyorlardı. Keşke böyle şakalaşıp gülebileceğim bir arkadaş ortamım olsaydı diye geçirdim içimden. Bir süre dinledikten sonra hiçbir şey bulamadığım için sinirim bozulmaya başlıyordu ki ilginç bir şey yakaladım. Alıcının frekansından kişiyi buldum, kişi hakkında çok bir bilgi yoktu.

?:"Peki ya o? Gerçekten intihar etti mi?"

?:"Evet, gerçekten etti."

?:"İyi olmuş, böylece herhangi bir yakalanma olasılığımız kalmadı."

?:"Emin misiniz? Ben yakalanmam değil mi?"

?:"O salak gibi Matthew denene herifle yakın dövüşe girmezsen yakalanmazsın."

O an deli gibi gülmeye başladım. Müthiş bir gelişmeydi bu.

?:"Bunu Hunter'a bildireceğim. Sen de şu adamı izlemeye devam et."

?:"Peki."

Artık elimde bir isim vardı. Hunter... Bir yerden tanıdık geliyordu sanki ama... Aklıma bir türlü gelmiyordu. Bu ilerlemeyi kutlamak için güzel bir şeyler yapmak istedim. Sadece güzel bir yemek yetmezdi... Uzun zamandır alkol tüketmemiştim, acaba bir değişiklik yapıp hafif bir şeyler mi içseydim? Akşam düşünürüm diye bir kenara attıktan sonra dinleme istasyonunu toparladım ve odama dönüp Hunter ismini araştırmaya başladım. Organizasyonun veri tabanında bu adam hakkında pek bir bilgi yoktu. Sıkılıp alkol hakkında araştırma yapmaya başladım. Alkolün formülünü ve yapım aşamalarını gözden geçirdikten sonra birkaç deneme yaptım. İlk yaptığım denemelerin tadı işkence aleti olarak kullanılabilecek kadar kötüydü, içmem için para verseler bile içmezdim. Yavaş yavaş sonuçlar iyileşmeye başladı ve en sonunda güzel bir bardak alkolüm oldu. İçine meyve aroması vermesi için gerekli bileşenleri attıktan sonra satışa çıkarsam beni zengin edecek kadar güzel bir şey ortaya çıktı. Başka birinin denemesini istediğimden Şefin odasına gittim.

Matthew:"Merhaba Şef, bunun tadına bakar mısın?"

Şef:"Nedir bu?"

Matthew:"Kendim ürettiğim bir alkollü içecek."

Full InfluenceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin