22; kardeş terörü

44.3K 5.2K 17K
                                    

cok sinirlendiniz
aglatma artık amk dediniz
neredeyse full taekook soft bi bolumle geldim o yuzden.

en sevdigim bolumler hoslanma anlarıdır demistim hatırlıyonuz mu...
o kutsal bolumlerdeyiz 😎✌️


***


Jeon Jungkook


Üçüncü gün.
Hastanede geçirdiğim üçüncü gündü ve size şok edici bir gerçek söyleyeyim, hayatımda geçirdiğim en eğlenceli üç gündü.

Hastane kokusundan, hastane ortamından, hastalardan, duvarlardan neredeyse hastanenin her şeyinden küçüklüğümden beri nefret eder ve doktora gitmemek için ağlardım. Benim gibi birisinin nasıl hayatında geçirdiği en eğlenceli günler hastanede geçmişti? Evet, biraz merak konusuydu. Ama düşününce o kadar da imkansız değildi.

Öncelikle yemek konusuna gelirsek, onda bir değişim yoktu. Doktorun verdiği beslenme düzenine uyuyordum. Hemşireler yemek yediriyordu. Bazen Taehyung hemşireleri kandırıp tepsiyi ellerinden alıyor, özel olarak kendisi yediriyordu. Az yiyebiliyordum. Daha fazlasını yemek istemiyordum çünkü yersem kilo alırdım ve midemin dolu olma hissi hoşuma gitmiyordu ama yine de tüm tabağı bitiriyordum. Neyse ki beni fazla zorlamayan bir beslenme programıydı. Ağır şeyler yiyecek duruma gelememiştim.

Bu süreç boyunca psikiyatristimle bir kere görüşmüştüm. Fazla konuşamamıştım. Normalde de insanlara içimi açan, sorunlarımı anlatan birisi olmadığım için zor geçmişti. Kadın elinden geleni yapmıştı fakat ben içimi açmada pek istekli değildim. Tekrar geleceğini söylemişti ama boşunaydı. Taehyung dışında birisine anlatmak istemiyordum ki ben. Anlamaları gerekiyordu bunu.

Yemek konusunu ve psikolojimi boşverirsek, hastane günlerimin güzel geçmesinin tek bir nedeni vardı. Tek bir neden.
Taehyung.

Bazen sabahları dersi olduğu için beni bırakıyor, sonra hemen geri geliyordu. Ders saatleri dışında yanımdan bir kez olsun ayrılmamıştı. Anca Soobin, annem, babam veya Jimin gelince, yanımda biri olunca yemek yemek için dışarı çıkıyor ve beni bırakıyordu. Ondan sonra kalan tüm zamanını bana harcıyordu. Tüm hastaneyi beraber keşfetmiştik nerdeyse. Hasta önlüğü giyinmiş ve serum askısına tutuna tutuna koridorda gezinen benim yanımda hiperaktif, zeminde kayan ve garip sesler çıkaran Taehyung vardı. Onun yüzünden hastaneden şikayet alıp atılacaktık bu arada. Buna da not düşeyim.

Her zaman odadan çıktığında ve sonradan geldiğinde normalce girmek yerine önce pencereden eliyle hareketler yapıyor, geldiğini belli ediyor ve beni güldürüyordu. Sonra oyuncu bir şekilde içer giriyordu. Bazen bana oynadığı oyunlardaki karakterlerin taklidini yapardı. Günlerimiz böyle geçiyordu. Taehyung benim kafamı dağıtmak için elinden geleni yapıyordu, bense her zaman kahkaha atarak tepki veriyordum. Kahkahamın karşılığında ise Taehyung'dan hayran dolu bakışlar kazanıyordum ki sanırım bu bakışlarına artık alışmıştım. O da benim gülmeme alışmıştı.

Gece yanımdaki koltukta uykuya dalardı. Tüm enerjisini gün içinde harcadığı için erken uyuyordu ama geçen gece sırf ben uyumuyorum diye kendisini zorlamış, ayakta kalmaya çalışmıştı. Sonra da kolumun üstüne başını yaslayıp uyuyakalmıştı ve ben de sabaha dek onu izlemiştim. Hem de normal bir şekilde değil, ona bakarken heyecanlanmıştım.

Taehyung güzeldi.

Uyurken güzeldi mesela. Beni güldürmeye çalışırken de güzeldi. Ağlarken bile güzeldi. Bana yemek yedirirken, özel olarak sorunlarımla ilgilenirken güzeldi. Arada sırada kendisine engel olamayıp elimi tutarken çaktırmamaya çalışarak heyecanlanıyordu ve bu çocukça heyecanlanışı çok güzeldi. Rol yaparken güzeldi. Taylor Swift açıp birden karşımda bağırarak şarkıya eşlik ederken güzeldi. Kendi kendine dans hareketleri uydurup bana gülerek sergilerken bile saçma bir şekilde güzeldi. Hayranlıkla bana bakarken, benimle birlik olup Soobin ile alay ederken güzeldi. Hastanede gezerken yolları karıştırdığımızda ve burnu deli gibi kanayan hastaya yolu tarif etmesi için rica ettiğinde bile güzeldi hatta.

17 again | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin