26; deja vu

42.4K 4.6K 11.4K
                                    

seeelaaamm dostttlar!!
213k olmusuz... kocamanız artk... DANA KADARIZ!

VEEE VAMPIR FICINI SALDIM SIZI ORAYA DA BEKLIYORUM!!
ciddi 1 seyler yazıyorum.

bu arada 30-35 arası final olucaz...
cok az kaldı seri yb istemeyin fic bitiyo lan
yazdım mı atıyom zaten ama cok hızlı atarsam yazık olur...


***


Kim Taehyung


"Ben yanlış bir şey göremiyorum." Kafamın hemen üzerinde başını uzatmış Seonghwa'yı duyunca gözlerimi kıstım ve daha dikkatli baktım. Şu an kütüphane raflarının arasında ben de dahil dört gerizekalı benim liselimi gözetliyorduk ve dördümüzün de kafası üst üsteydi. En altta Yeri, onun hemen üstünde Wendy, onun üstünde ben ve benim üstümde de Seonghwa vardı ve dördümüz de siyah güneş gözlüğü takmıştık. Aynen, ajancılık oynuyorduk.

"Her lise son sınıf öğrencisinin yaptığı gibi ders çalışıyorlar." diyen Yeri'ye hak verdim. Gerçekten sadece ders çalışıyorlardı ama Jungkook bi garipti de. Ortada yuvarlak bir masaya oturmuşlardı ve Namjoon arada Jimin'e bir şeyler soruyordu. Jungkook da göz ucuyla onlara bakıp iç çekiyor ve sonra testine geri dönüyordu. Hala Jimin'i kıskanıyor olabilir miydi?

Yeri bir süre sonra tekrar konuştu. "Lütfen dağılabilir miyiz? Böyle çok dikkat çekiyoruz." Bunu demesi üzerine de dördümüz normal bir pozisyona geçmiştik. Wendy birden Yeri'nin kolunu tuttuğunda platonikliğini bu kadar belli ettiği için yüzümü buruşturdum. "Gel Yeri. Biz seninle çaktırmadan sağ tarafa doğru gidelim." Sonra da bana baktı. "Bir şey olursa dumanla haberleşiriz Taehyung." Yeri'yi peşinden sürüklemeye başladığında arkasından Seonghwa ile bakakaldık. Salaktı bu kız.

"Çok belli ediyor..." dediğinde umutsuzca başımı salladım.

Ve sonra buraya niye geldiğimizi hatırladım ve dikkatimi kızlardan alıp tekrardan Jungkook'a verdim. Rafların arasında elimi gezdirerek dolaşıyor ve kitapların arasından ona bakıyordum. Ben mi fazla yanlış düşünüyordum pek anlamıyordum. Jungkook'un beni sevdiğini biliyordum. Beni gerçekten de seviyordu ama yine de içten içe hala Jimin'e bir şeyler hissediyor olma gerçeği var gibi geliyordu. Ona hayran bile olması biraz canımı sıkıyordu. Ayrıca bana ilk tanıştığımızda Jimin ile şehir dışında bir üniversiteye gitme hayalinin olduğunu söylemişti. Beni bırakıp gider miydi? Yoksa gitmez miydi?

Jungkook elini yanağına koydu. Bir eliyle kalemini çevirdi. Soruyu okuyordu. Sonra yine gözü beraber test çözen Jimin ve Namjoon'a kaydı. Onun neler düşündüğünü merak ediyordum. Sanırım hala Namjoon'a sinir oluyordu. Jimin'i arkadaşça kıskanıyor olabilirdi ama bu bile benim hoşuma gitmiyordu. Ona şöyle güzel bakarken üzülüyordum içten içe.

Beni sevdiğini biliyordum ama sevildiğim halde ya ikinci plana atılırsam korkusu vardı bende...

Jungkook böyle düşündüğümü bilse büyük ihtimalle bana kızar ve saçmalamamam gerektiğini söylerdi. Ona güvenmediğimi düşünüyor olacaktı ki haklıydı da. Gerçi benimkine güvenmemek demek biraz yanlış olurdu. Sadece Jungkook'u fazla iyi tanıyordum. Jimin'e olan hisleri hayranlıktan öteydi. İlk yakın arkadaşıydı ve onun için değerliydi. Belki benden bile değerliydi. İşte bu yüzden korkuyordum. İleride ikimiz arasında seçim yapması gerekirse seçilmemekten korkuyordum.

17 again | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin