17 again | taekook

25; götünde kurt mu var kardeşim?

slmlaaarrr taehyungun ağzından yaz dedi çoğunluk BEN DE ÖYLE YAPTIMMMM
emoya simdilik veda ediyoruz...

artık resmi olarak ciftler...
SONUNDA BE
ficin yarısından fazlası bitti sayılır oh

***

Kim Taehyung

Normalde insanlar sarhoşken yaptığı şeylerden pişmanlık duyar ve içtiği ana lanet eder. Aslına bakarsak bu bir süreliğine benim için de öyle olmuştu, yalan yok. Ama dediğim gibi, sadece bir süreliğine.

Eğer en başa dönecek olursak, size olayı şöyle açıklayabilirim.
Sarhoş olup dolaylı yoldan aşkımı itiraf ettiğim gecenin ertesi sabahı şiddetli bir baş ağrısıyla uyandım ve aralıksız kustum. Artık Jungkook'un kusarken neler hissettiğini daha iyi anlıyordum yani. İlk başta geceyi hiç düşünmedim. Tek derdim kusmaktı. Daha sonra kalktım ve aynadan kendime baktım. İşte o zaman kafama bir şeyler dank etti. Hem de hiç istemediğim şeyler...

Üstümdeki kıyafetlere baktım. Baloda giydiğim şeylerdi. Sonra da sinirli ve üzgün bir şekilde alkollü içeceklere doğru yürüdüğüm aklıma geldi. Buraya kadar her şey netti. Ama sonrasını silik silik hatırlıyordum ve ben aynadan kendime baktıkça aydınlanma yaşıyordum. Tüm her şey sonradan yükleniyordu resmen. Internet explorer olmuştum.

Önce Jungkook'un yanıma geldiğini hatırladım ve yüzümü buruşturdum. Sonra onun karşısında ağlamaya başladığım aklıma geldi. Pekala, bu da normal bir şeydi. Şimdilik aptalca bir olay yoktu. Daha sonra ona ağlayarak 'masalı neden devam ettirmedin?' dediğim aklıma geldi ve ben bunu hatırlayınca bildiğiniz kafama yumruğu geçirdim. Hayır, zaten bir de akşamdan kalma olduğum için başım çatlıyordu. Yumruk da eklenmişti üzerine. Ama yine olsa yine yapardım. Hak etmiştim bunu.

Ama sonra fark ettim, bu yumruk daha hiçbir şeymiş. İlerleyen dakikalarda buna aydınlanma yaşadım. Çünkü daha sonra ona Jimin'i sevmemesi için yalvarışımı hatırladım. Bunu hatırlar hatırlamaz da dramatik şekilde evin içinde bağırdım. Bildiğiniz anırıyordum hüsranla. Dün geceki sahneler birer birer film şeridi gibi gözümün önünden geçiyordu ve daha sonra da aklıma beni sevsen? diyişim gelmişti. Hem dramatik, hem de ağlamaklı bir şekilde bağırıp yere attım kendimi. Cidden boku yediğimi anladığım andı diyebilirdik kısacası.

Peki sonra?
Kravatından tutmam, kendime doğru çekmem ve DAHA DA KÖTÜSÜ onu öpmem! Hem de sormadan!

Yeri'nin deyimiyle şlak diye dudaklara yapışan Jimin değil, ben olmuştum.

Bunların hepsi aklıma gelince gözümü sıkıca yumdum ve bağırarak yerde sürünmeye başladım. Yılan gibiydim. Nereye gittiğimi soracak olursanız, odama doğru gidiyordum. Ne yapacağımı inanın bilmiyordum ve tek yaptığım minicik olan evimde sürünmekti. Ama anasını satayım maalesef doğru düzgün acı bile çekemiyordum çünkü evim o kadar küçüktü ki tuvaletten çıkar çıkmaz direkt odama girebilmiştim. Sürünemiyordum bile. Öğrenci evlerine söverek yatağımın üzerindeki telefonuma uzandım o yüzden.

Bildirimlere baktım. Jungkook'dan hiçbir ses seda yoktu. Pekala, Hoseok'un dediği gibi iki olasılık vardı.
Ya hayatım kararacaktı ya da hayatım güzelleşecekti. Güzelleşirse sorun yok, ama kararırsa iki olasılık vardı. Nasıl kararacaktı? Jungkook benden nefret ettiğini mi söyleyecekti? Yoksa onu neden öptüğümü aşağılar biçimde soracak ve siktir olup gitmemi mi söyleyecekti? Ya da Jimin'i sevdiğini bile bile ilk öpücüğünü çaldığım için Gwinam ile dost olup beni birlikte mi döveceklerdi? Her şey olabilirdi.