VENÜS

Bölüm 5

Bölüm 5|Yüzleşme

Kostüm odasına girdikleri anda genç adam kızın kolunu bırakıp sinirle odanın içini turlamaya başladı. Hala duyduklarını sindirmeye çalışır gibi bir hali vardı.

İnci onu kendi haline bırakıp sakince sandalyesine yerleşti ve bacak bacak üstüne attı.

Evet suçluydu, adamı ve babasının şirketini kandırmıştı, keşin tekiydi ama yine de İnci Soydan'dı. Kendinden emin duruşunu bırakmaya niyeti yoktu.

"Duyduklarım doğru mu?" Nihayet Cihangir sakinleştiğinde beklentiyle sordu bu soruyu İnci'ye. İçten içe hala reddetmesini ve yalanlamasını bekliyordu.

"Eğer uyuşturucu bağımlısı keşin teki olduğumdan bahsediyorsan, evet doğru." Gayet sakindi.

Sanki kendinden değil de başka birinden bahsediyormuşçasına umursamaz ve duygusuzdu. Bu Cihangir'i korkuttu. Çünkü karşısındaki kadın kendi canının değerinin farkında değildi.

"Bunu nasıl söylemezsin?" Sorusu şirket ve kendi futbol kariyerinin çıkarları içinmiş gibi görünse de aslında soruş amacı farklıydı. Geçirdikleri şu kısacık zamanda aralarında farklı bir bağ oluştuğunu sanmıştı ve bu sır yanıldığının en büyük kanıtıydı.

Bu durumu anlayan İnci alayla güldü ve arkasına yaslandı.

"Bir gece tanıdığım birine böylesi büyük bir sırrımı anlatacağımı düşündüren nedir?"

Alayla gülme sırası Cihangir'deydi. Artık kadının ruhsuzun teki olduğuna ikna olmuştu ve ona göre davranacaktı.

"Büyük sırrını mı? O sır dediğin şey tüm dünyanın dilinde. Ve sen bunu söylemeyerek hem benim kariyerimi hem de ailemin şirketinin itibarını riske attın!"

"Sikerler senin kariyerini de ailenin itibarını da!" Sinirle oturduğu yerden kalktı. Evet hatalıydı ve hatta belki de kötü biriydi ama hiç kimse ona neden bu batağa düştüğünü sorup yanında olmaya çalışmamıştı. Herkes kendi çıkarlarının peşindeydi. İnci'nin neden kendini rahatlatmak için o maddeye ihtiyaç duyduğunu kimse merak etmiyordu. Buna Mike da dahildi. "Hiç bişey umrumda değil! Tek derdim tazminat borcum olan şirketlere parasını ödeyip bu lanet durumdan sıyrılmak ve bu yüzden babacığının şirketini kullandım. Beni köle gibi kullanmak için o sözleşmeyi imzalatan 'itibarlı' şirketiniz şimdi bir keşe para ödemek zorunda."

"Sen buna inandın mı?" Adam büyük bir küçümsemeyle gülümsedi. "Bu dakikadan sonra hala bir sözleşmen olduğuna inanıyor musun yani?" Kadına yaklaşıp öfkeyle konuştu. "Sözleşmen iptal İnci Soydan!"

"Değil, Mehmet Cihangir Korzay." Kendinden emin bir tavırla konuşup bu sefer o adama yaklaştı. "Sözleşmemiz imzalandığı tarihten sonrasını kapsıyor. Yani eski bir olay sözleşmeyi iptal edebilmeniz için yeterli bir sebep değil. Sonuç olarak şu an temizim ve sözleşmeden sonra hiçbir skandalda bulunmadım."

Adam sinirle güldü. Kadının ne kadar haklı olduğunun farkındaydı. O sözleşmeyi iptal etmelerinin hiçbir yolu yoktu.

İnci'ye bir nefes mesafesinde yaklaşıp korkutucu bir tınıyla konuştu.

"O halde bundan sonra da bulunmasan iyi olur. Ailemin adını lekeleyecek tek hatanda kendini kapının önünde bulursun."

"Dedi her fırsatta beni yatağa atmaya çalışan adam." İnci'nin geri adım atmaya niyeti yoktu. Aynı adam gibi kararlılıkla konuştu.

Kadına doğru bir adım daha atıp onu duvarla kendi arasında sıkıştırdı ve kadının nefesinin nefesine karışmasından mest olmuş bir şekilde kışkırtmaya devam etti. "Ben ailemin adını lekeleyen hiçbir harekette bulunmam İnci."