Bölüm 10

304 14 1
                                    

Bölüm 10|Kimi Zaman

Sürücü koltuğundaki Cihangir'i izliyorum. Arabadayız. Keskin virajlı bir yolda gidiyoruz ama ben nereye gittiğimizi bilmiyorum.

Bitmek bilmeyen dağ yolunun ucundan ay ve güneş bana göz kırpıyor. İkisi de yan yana durmuş tüm gökyüzünü kaplıyorlar.

Ben de onlara gülümsüyorum. Ama bu sebepsiz mutluluğum bir anda siyah karın yağmasıyla son buluyor.

Şaşkınlıkla Cihangir'e dönüyorum. Yaz ayında neden kar yağdığını soruyorum ama bana cevap vermiyor. O cevap vermedikçe kar yağışı hızlanıyor.

En son göz gözü görmeyecek kadar çok yağıyor ve her yer siyaha dönüyor. Tam bu sırada araba şeritten çıkıyor ve uçurumun kenarında yan yatıyor.

Benim olduğum taraf altta kalan kısım ve kapının camından sonsuzluğa giden uçurumu görüyorum. Kapı birden açılıyor ve düşmeye başlıyorum. Ama ben yer çekimine kapılırken Cihangir'i etkilemiyor.

Son dakika kapının koluna tutunup kendimi kurtarıyorum. Can havliyle elimi Cihangir'e uzatıp bana yardım etmesini, beni yukarı çekmesini söylüyorum.

Ama o bana yardım etmek yerine kollarını bağlıyor ve arkasına yaslanıyor. "Seninle işim bitti. Artık yok olabilirsin." Ve elim kayıyor.

Sonsuzluğa giden uçurumdan aşağı düşüyorum.

Tam bu anda sıçrayarak uyandım.

Oh! Rüyaymış!

Nefesimi düzene sokmaya çalışırken dönüp kollarının arasında olduğum adama baktım.

Şimdi kollarının arasındayım ama beni tıpkı rüyamdaki gibi bırakacak. Bunun bilinciyle gözlerim doldu.

O rezil gecenin üstünden dört gün geçmişti. Dünden önceki gün maç için hazırlık kampına girdiklerinden görüşememiştik ama onun haricinde her akşam beni şoförüyle aldırtıp evine getirtiyor, sabah da yine şoförüyle yolluyordu. Hatta dün gece işleri aşmış, gece bir gibi maçtan çıkar çıkmaz beni evine getirtmişti.

Maçta adrenalini atamamış olsa gerek, aciz vücuduma ihtiyaç duymuştu.

Elbette ilk tanıştığımız zamanlar bana gol ithaf eden Cihangir'den eser yoktu. Biz o romantikliği Cihangir beni elde ettiği gün bırakmıştık zaten.

Evinde olduğum zamanlar da sandığımın aksine romantik falan geçmiyordu. Şanslıysam yemek yiyorduk, değilsem de sevişip uyuyorduk.

Gerçi teklifinde sadece seks istediğini belirtmişti. Fazlasını bana vermediği için neden üzüldüğümü anlamıyorum.

İşin tuhaf kısmıysa her fırsatta beni evime bırakmaya çalışan adam artık şoförüyle gönderiyordu. İlgisi sahiden beni elde edene kadar mıydı bilmiyorum ama Cihangir'in bahanesi hazır. Aramızdaki ilişkiyi başkalarının öğrenmemesi için dışarda bir arada görünmemeliymişiz.

Halbuki beni ikna etmek için peşimden kahveciye geldiğinde, başka birinin görmesi umrunda bile olmadan sarılıp teklifsizce öpmüştü.

Belliydi işte, hepsi beni ikna etmek içindi.

Dolan gözlerimi elimin tersiyle sildim. Hata bende. Adam en başında açıkça söylemişken ben aptal gibi bana aşık olacağını sanarak fahişesi olmayı kabul etmiştim.

VENÜSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin