Bölüm 15

381 16 1
                                    

Bölüm 15|Aşk

"Fosforlu sarıyla morun kombinlendiği nerede görülmüş?"

Başımı iki elimin arasına almış, Mike'ın Praise ekibiyle olan tartışmasına acıklı bakışlar atıyordum.

Az sonra fosforunuzu da morunuzu da ayrı ayrı sikeyim diye haykıracaktım.

"Mike, imzaladığınız sözleşmede Praise'ın belirlediği kıyafetlerin giyileceğine dair maddenin olduğunu hatırlatmama gerek yok herhalde?" Mert ukala bir tavırla tek kaşını kaldırdı.

Akılsız herif, Mike'ın yarısı kadar bile modadan anlamadan gelip burada ahkam kesiyordu.

"Elbette neyi imzaladığımızın farkındayız ama bu kadar iğrenç bir kıyafeti İnci'nin giymesi mümkün değil. Ben sadece İnci'nin değil sizin yararınıza da konuşuyorum. Lansmana bu kıyafetle çıkarsanız rezil olursunuz."

"Tasarım ekibimizi aşağılıyor musunuz?"

"Elbette hayır! Elinizdeki parçalar kendi başına güzel olabilir ama bir araya gelmemesi gerekiyor. Üstelik koyu mor İnci'nin rengi bile değil!"

Mike plastik modelin üstündeki kıyafetlere tiksinerek baktı.

O bu savaşı veriyordu ancak benim ona dahil olacak gücüm de sabrım da yoktu. Elime ne verseler giyip çıkardım o lansmana.

Daha fazla bu tartışmaya dahil olmak istemeyip telefonumu karıştırmaya karar verdim. Hep yaptığım gibi önce Galatasaray'ın Instagram hesabına girip antrenmandan yeni post paylaşıp paylaşmadıklarını kontrol ettim.

Cihangir'in top peşinde koşarkenki fotoğrafını görmemle yüzümde oluşan salak gülümsemeye engel olamadan fotoğrafı büyüttüm.

Nasıl da yakışıklıydı.

Şu ciddi ilişkiye başlama kararımızın üstünden yaklaşık iki hafta geçmişti ve hayatımın en güzel iki haftasıydı.

Yavaş yavaş benim için dolabında ayırdığı kısma kıyafetlerimi yerleştirmiş, banyosunda ondan daha fazla alan kaplamıştım. Çoğu gece onda kalıyordum ve seks harici birlikte bol bol vakit geçiriyorduk.

Kendimize hobiler bile edinmiştik.

Ara sıra abarttığı kıskançlıkları haricinde her şey yolundaydı.

İlişkimizi basına açıklama konusunda ise acele etmememiz gerektiğini düşünen bu sefer bendim. Cihangir Galatasaray Müzesindeki fotoğrafımı paylaştığında tüm sosyal medya kafayı yemişti ama ben bunun üstüne hiçbir açıklama yaptırmamıştım. Üstelik henüz hiçbir sosyal medya platformundan takipleşmiyorduk da. Fotoğrafta da yüzüm çıkmadığından hem benim hem Cihangir'in takipçilerinin kafası karışmıştı.

Çoğu kişi fotoğraftakinin ben olduğuma ve sevgili olduğumuza emindi ama birbirimize böyle mesafeli olmamız ve hiçbir açıklamada bulunmamamız herkesi tereddüte düşürüyordu.

Muhtemelen benden işaret görene kadar bu belirsizlikle yaşayacaklar.

Basına açıklamak istemememin sebebi ise ilişkimizin taze olması. Henüz aramızda herşeyi oturtamamışken tüm dünyaya aşkımı haykırmak istemiyordum. Ayrıca uyuşturucu bağımlılığımla ilgili haberler Cihangir'in kariyerini kötü etkileyebilirdi ve ben tamamen temiz olduğumu insanlara kanıtlamadan onun adını lekelemek istemiyordum.

Galatasaray'da da işler iyi gidiyordu. Son maçı da kazanmış, Mayıs ayında kimseye yenilmediklerini kanıtlama yolunda sağlam adım atmışlardı.

Cihangir Mayısların onlara ait olduğunu söyleyerek na kadar haklı olduğuyla övünüp dururken takım da ondan pek farklı değildi. Benim onlara uğurlu geldiğimi, tribünde olduğum hiçbir maçı kaybetmediklerini söyleyip en sevdikleri yengeleri olduğumun altını çiziyorlardı. Bu yüzden geriye kalan üç maçta da tribünde olmam için ısrarcılar.

VENÜSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin