@Esmerpapatya için.
ALASKA'DAN
Gözleri gözlerime odaklanmıştı. Kaşlarını çattı ve devam etti.
"Bırakta bu içine sıçtığım hayatını düzelteyim. Yaralarını sarayım. Bunu bana çok görme"
Bana acıdığı için yanımda olduğunu biliyordum. Vicdan yapıyordu kendince. Kafamı iki yana salladım.
"Bana acımayı bırak"
Tısladım.
"Buna ihtiyacım yok anlıyor musun? Sana ihtiyacım yok"
Ona sertçe baktım. Gözleri yine hüzünle dolmuştu. Yatağa oturdu.
"Bana ihtiyacın var, hemde hiç olmadığın kadar"
Yine aynı egosundan gram eksilmeyen eski Armen. Sırf bunun için bile suratına bir tane geçirmek istiyordum.
"Sen beni ne zannediyorsun? Bir fahişe miyim ben Armen?"
"Kendinle düzgün konuş"
"Bana fahişe olmadığımı anlat. Sevgilimin arkadaşının beni becermediğini anlat Armen"
Sustu. Gözlerini dışarı açılan pencereye sabitledi.
"Hiçbir şeyden haberin yok. Senin için ne kadar endişelendiğimden, sana dokunmasın diye ettiğim onlarca duadan haberin yok"
Gülümsedim.
"Ben her şeyi biliyorum"
Kaşlarını çattı. Başını salladı.
"Hiçbir şey bilmiyorsun"
Hiddetlenmişti. Birisiyle kavga eder gibiydi.
"Lanet olsun ona sana dokunmamasını söylemiştim Alaska"
Oturduğu yerden kalkıp devam etti.
"Her şey en başında planlanmıştı"
Kelimeleri algılamaya çalıştım. Bilmediğim daha neler var diye düşündüm. Daha ne kadar kötü olabilirdi? Devam etmesini beklercesine sustum.
"Senden beni affetmeni bekleyemem. Biliyorum bunu haketmiyorum. Böyle olacağını, paramparça olacağımı bilmiyordum. Hesaba katılmayan şeyler vardı"
Gözlerimiz buluştu.
"Ne gibi" dedim yutkunarak.
Sustu. Susamazdı, şuan susmamalıydı. Bana her şeyi anlatmalıydı, öylesine bir hiçliğin içerisindeydim ki bana biraz ışık gerekiyordu. Bana bunu borçluydu.
"Ne gibi dedim sana Arme-" içeri orta yaşlı bir kadın girdi. Armenle gözgöze geldi ve daha sonra bakışlarını bana kaydırdı. Yatağın ucuna elindeki tepsiyi bıraktı. Armen onaylayan bakışları ardından;
"Teşekkürler Yolanda"
Kadın yavaş adımlarla odadan çıktı. Ben ise hala Armenden bir cevap bekliyordum. Yatağa yaklaşıp tepsiyi dizlerime koydu.
"Bunları yemelisin" dedi yumuşak bir sesle.
Şaşkın gözlerle ona baktım.
"Bana eğer açıklama yapmazsan bu evden çekip gideceğim"
"İki adım atıcak gücün yok. Hastaneden ne zaman çıktın?"
Yalanlamalıydım.
"Ne hastanesi?"
"Bana yalan söyleme" dedi gözlerini devirerek.
Dudaklarımın arasına bir parça ekmek sıkıştırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PAPATYA MEVSİMİ
Teen Fiction''Armen biliyordu, bir Papatya çok çabuk kırılırdı ama O beni koparmamıştı hatta yere atıp üzerime binlerce kez basmıştı. Bu affedilemezdi..''