Hyunjin;
Jeongin şaşkın şaşkın bakarken, arama sonlanmıştı ve Jeongin yere yığılmıştı hemen kalkıp yanına koştum daha sonrasında kucağıma alıp koltuğa yatırdım.
Ateşine bakıp kalp hızını kontrol ettim arkamda Minho neler olduğunu sorup duruyordu daha sonra Jeongin'in telefonu çaldı arayan Jisung'du tekrar..
Telefonu elime aldım ve açtım Jisung burnunu çekerek konuşuyordu.
"Jeongin, beni gelip alabilir misin.."
"Jisung ben Hyunjin jeongin senle konuştuktan sonra yere yığıldı şuan uyandırmaya çalışıyoruz neredesin"
"E-evimde, ama pek güvende değilim her neyse başkasından yardım isteyeceğim" dedi ve telefonu kapattı.
Konu Jisung ise ve güvende olmadığını söylediyse o zaman.. Arkamı döndüm Minho arabanın anahtarını arıyordu saniyeler sonra buldu, ceketini aldı ve evden çıktı.
Minho;
Aceleyle arabama bindim ve Jisung'un evine sürmeye başladım yaklaşık 25 dakika sonra kocaman ev karşımdaydı bahçe kapısını görevli açtı ve içeriye girdim arabayı rastgele bir yere koydum anahtarını bile almadan indim.
Kapının zilini çaldım birkaç dakika sonra evin çalışanı bayan Seo-hee açtı. Gülümsedim, eskiden bizim evimizde çalışırdı.
"Ah merhaba Bayan Seo-hee, ben Jisung için gelmiştim"
"Hoşgeldiniz Minho bey buyurun içeriye geçin hemen haber veriyorum."
Teşekkür ettim ve içeriye adımladım eve genellikle beyaz renkler hakimdi dakikalar sonra babası bay Han merdivenlerden aşağıya iniyordu.
"Oo Minho ne için gelmiştin" dedi.
"Bay Han, babam Jisung'u çok sever bilirsiniz"
Kafasını salladı, devam ettim.
"Bu aralar çok görmek istiyordu, bende bu akşam bizde yemek yesin diye almaya gelmiştim, kusura bakmayın haber de veremedim."
"Hmm öyle mi,eh o zaman ben söyleyeyim gelsin Jisung."
"Bay Han yanına birkaç parça kıyafet de alsın bizde kalsın olur mu? Hem bende çok sıkılıyorum"
İzin vermeyecek gibi olduğunda
"Babama sizi çok öveceğim Bay Han, çok sağolun" dedim cevap vermesini beklemeden, bir anda ekşiyen yüzü, sırıtmaya başladı pislik herifin tek derdi para.
Yukarıdan Jisung sırt çantasıyla inerken onu izledim zorla gülmeye çalışıyordu resmen onu böyle görmek kalbimi acıtıyordu.
Kapıya yöneldim o da beni takip ediyordu çalışanlardan biri kapıyı açtı başımla selam verdim ve dışarıya çıktık
Sessizce ve ona bakmadan."Arabaya kadar konuşma" dedim
Hiçbirşey söylemedi arabaya bindik arabayı çalıştırıp dış kapıya yöneldim ve babamı aradım.
"Baba, Bay Han seni ararsa Jisung sizde mi çok özlemişsiniz falan diye evet de lütfen"
Babam gülerek "Tamamdır çocuğum, umarım bir işler çevirmiyorsun"
"Yok baba, sağol" dedim ve telefonu kapattım.
Daha sonra Jisung'a
"En başından harfi harfine hiçbirşey atlamadan anlatıyorsun."Hyunjin;
Minho gittikten 30 dakika sonra Jeongin kendine anca gelmeye başladı, bir bardak soğuk su verdim bütün bardağı kafasına diktikten sonra.