İSPANYOL GÜNEŞİ (Düzenleniyor!)

4.PARÇALANMIŞ ZİHİNLER

Keyifli okumalar....

Bölüm müzikleri:RISE League Of Legends
.
.
.
.

🔪

" Ölüm Kraliçesi."

İnsanoğlu dört duvar arasında ömrünü çürüterek yaşamaya alışkın bir canlı değildir. Ya okula gider, ya işe gider yada sosyalleşmek ister. Günümüzde her ne kadar çoğu insan yanlızlığı tercih etse de içlerinden birkacı hariç yanlızlığı tatmış değillerdir .

Bana göre insanlar -her ne kadar bunu kabul etmeselerde - yalnız yaşayamazlar. Yalnızlık,dibi belli olmayan bir dipsiz kuyu 'dur. Dünyada ki siz hariç bütün insanların kaybolduğunu düşünün.Ne kadar süre mutlu olabilirsiniz? Bir ay? Beş ay? Hadi daha fazla arttıralım ,bir yıl. Ne kadar süre olduğu farketmez, belli bir süre sonra eksiklik hissetmeye başlarsınız. Bu his içinizi kemirmeye başlar , ta ki delirene kadar. Bunun sebebi ise halisülasyon görmenizdir. Artık bir yanlızlığınız kalmaz . O yüzden tamamen yalnızlık diye birşey yoktur .

Fakat doğru olan yalnızlık şu 'dur. Size bedenen ve ruhen zarar veren insanlar çevrenizde çok ise ve sizin parlayışınıza gölge düşürüyorsa ,bu durumda yalnız kalmak en mantıklı seçenektir. Işığınıza gölge düşürmelerine izin vermeyin .

Nerede kalmıştım? Evet. İnsan sosyal hayatı gereğince dışarı çıkar ve başına geleceklerden habersiz dolaşır, birçok insanla karşılaşır. Otobüsteki bir insan ile yan yana oturdunuz diyelim, o insanın katil olma olasılığı yüzde kaçtır?

Otobüste , sokakta, kafeterya ve hatta kütüphane de bile , karşılaştığımız insanların sapık, katil , hatta dolandırıcı olma olasılığı nedir? Kesin değil veya kesin katildir diyemeyiz. Bu insanı büyük bir bilinmezliğe ve şüpheye düşürür.

Şuan bende bu duyguyu gayet iyi bir biçimde tadıyordum. Zaten bugün beni davranışlarıyla dumura uğratan onsekiz yaşlarında olan genç bir kız, şuanda karşımda "Ölüm Kraliçesi" olarak bulunduğundan beri de ikinci dumuruma uğramıştım . Ne harika!

Sandalye ye bağlı duran Cesedin yanında beklerken bize ifadesizce bakıyordu.

" Ş-şey , neden bana böyle bakıyorsunuz acaba?" Kahverengi gözleri üzerimizde gezindi ardından sabahtan beri kardeşi olarak bildiğim adama döndü ve onunla da ingilizce konuştu. " Rafael, yüzümde birşey mi var?"

Tam anlamıyla deliydi. Nasıl davranmamızı bekliyordu?

Anında farkına varmışcasına odanın içinde gözlerini dolaşırtı ardından bakışları Profesör'ün ölüsünün üzerinde oyalandı.

" Şey kabalığımı mazur görün, daha önce hiç misafir karşılamadım, çoğunlukla ben misafir olurum. Sizin gibi katillerin de kandan etkileneceğini Düşünemezdim. Özellikle bu katiller,cesetlerini heykel gibi süslüyorsa. "

" Sen benimle dalga mı geçiyorsun!" Serhat onun üzerine yürümek üzereyken kolumla ona engel oldum.