5-DELİLERIN İSYANI

923 69 1
                                    

 Bir saat sonra ikimiz de gerçekten konuşamayacak durumdaydık. Yalın direkt beynimize etki edecek bir şekilde bize elektrik vermişti. Konuşamamızın  nedeni beynimizin yanmış olmasiydı.
    Ikimizi de sürukleyerek tekli odalara attıklarında ikimizde kımildayamayacak durumdaydık. Iki gün sonra kendimize gelebilmiştik. Uyandıgımda  beynimde hoş bir müzik çalıyordu. Klasik müziği severdim.

    Bir hafta da odalarda kalma cezası almıştık. Artık zamanı gelmişti bence . Intikam almaya burayla başlayacaktık. Burası işkence yeriydi ve tek biz değildik. Ben odadan çıktığımda on beş yaşında bir çocuğu götürüyorlardı. Üstelik çocuğun yabancı olduğu belliydi. Korumalar arttırılmıştı ve daha iri adamlar gelmişti.

  Bahcede ben ve Alev yan yana geldiğimizde Alev beni başan aşağı süzdü.

 " Elektrik yaramış . Daha bir güzelleşmissin"

  " Kralicem o senin güzelliğin. "

 " Yılan gerçekten dediģini yaptı ama "

  " Yapti evet . Nereden buluyorlar bu psikopatları bilmiyorum ki ?"

  " Ben biliyorum. "

  " Nerden biliyorsun ?"

  " Çoğunu nişanlım ayni zamanda kuzenim olan Furkan gönderiyor. Beynimin iyice yanmasını istiyor. Tabi size de arada kaynıyorsunuz. "

 " Çok mu zengin bu puşt "

  " Milletvekilleri bakanlar hepsiyle ayni masada yemek yiyor. Tabi çogu bunun pisliklerini bilmiyor. Adam babamın parasına da kondu "

  " Ne yapacak peki . Sonucta sen ölürsen suç ona kalabilir "

  " Ölmemi istemiyor zaten. Koyun olmamı istiyor. Ben pes edersem beni buradan çıkaracak. Her hafta geliyor beni görmeye. Beni çok seviyormuş "

  " Sevgisine sıçayım onun "

 " Aynen. Sonunda yüzüne yumruğu patlattım. Neyse işte. Pes etmeyince Yalıni göndermiş "

  " Sırf işkence etmek için buraya geliyorlar yani "

 " Aslında bazi ilaç deneylerinin de burada yapıldığını duydum. Birkaç kişi de gidip geri gelmemiş. "

  " Bak sen şu işe. O zaman burayı patlatmak farz oldu "dedim.

  Alev patlama lafını duyunca gözleri parildadı. Bomba imha uzmani olduğu kadar bomba yapmayı da çok iyi beceriyordu.

  " Gerçek anlamda söylüyorsundur umarım. Patlatmayı severim"
 
  " Gerçek anlamda söylüyorum. Tabi sen bağlantılarıni kullanabilirsen. "

  " Sen planı anlat da gerisi bende "

  O planı bir anda yapmamıştım. Bunu çok daha öncesinde planlamıştım. Hücrede düşünmek için çok zamanım olmuştu.

Planı anlatmayı bitirdiğimde Alev plana bayılmıştı.

  " Bir deliye göre çok zekisin ."

 Bu gece Alev gereken kişi ile iletişime geçmişti. Alevin babasi ölse de kimseye söylemediği bir serveti vardı ve bunu sadece Alev biliyordu.
     Nişanlısının bundan haberi bile yoktu. Içerideki adam istediğimiz malzemeleri bulup getirmek için iki gün istemişti. Iki gün boyunca uslu durmamız gerekiyordu.

 Malzemelerin geleceği gün Yalın özellikle ilaçlarımızın dozunu arttırmıştı. Kapıda da güvenlik vardı. Malzemeler istediğimiz yere birakılmıştı. Sonraki gün dikkat dağıtma görevi bendeydi. Eh bomba yapmayı bilmiyordum sonuçta.

   Bahçede herkes buradayken bir banka bastım. Arkadan hafif bir müzik çalarken ben iyice gaza gelmiştim.

  " Beyler bayanlar. Beni dinleyin. "

 Aklı karışık insanlar etrafıma toplandı

 " Bugün burada bulunduğumuz şartları degiştirmek için bulunuyorum. Bize kötü davranıliyor. Bunu haketmiyoruz. Bunların elinde oyuncak olmamız gerekmiyor. Arkadaşlar buna bir son verelim . Ben Leyal Bulut sizleri bu durumdan ve buradan kurtarmak için herşeyi yapacağım. Benimle misiniz "

  Kimseden ses çıkmasa da ben yine de dikkat çekmiştim.  Gelen ilk korumanın üzerine banktan atlayıp onu devirdim. Korumanın jopunu alıp kalktığımda bir alkış tufanı koptu. Onları kurtaracaktım. Ben koşarken onlarca deli de peşimdeydi. İsyan ateşıni tüm binaya bulaştırmıştım.
    
    Güvenlik odasına gelebildiğimde güvenliği de etkisiz hale getirmiştim. Kameraları kapattığımda Alev de işini halletmek icin zaman kazanmıştı. Beynimde poker face  şarkısı câlarken güvenliğin telefonunu alıp güzel bir çalma listesi yapmıştım. Mikrofondan şarkilar ard arda çalarken isyan devam ediyordu. Ben de çıkıp eğlenceye katılmak istiyordum. Bu olaydan sonra ipimi çekebilirlerdi . Zaten arkamda duracak kimse yoktu. Belki sosyal medyada bile unutulmuştum. Hazır güvenlikçinin telefonunu almışken sosyal medyaya girip baktım.
  
  # Balımiçinadalet # .
 
Gördüğüm bu hashtag ile gözlerim dolmuştu. Hala bizi konuşan birileri vardı. Son gönderide benden bahsediliyordu. Gerçekten delirdiğime bile inanmayanlar vardı. Adaleti sosyal medyadan sağlamaya çalışmaları trajikomikti.
   Aydın Kıratın sayfasına girdiğimde gördüğüm kadınlar günu paylaşımı ile kahkaha atmaya başladım. Yeğeni ve oğluda benzer paylasımlar yapmıştı. Iki genç doyasıya eğleniyor ve tatil fotoğrafları paylasiyordu.  Balımın ölümünden sonra nasıl böylece serbest gezebilirlerdi ki ? Adalet denilen kavramdan bu bir buçuk yılda nefret etmiştim.
     Adalet sadece fakirler ićin vardı galiba. Ben bunu değistirecektim. Balım için Alev için ve diger adaleti sağlayamayan kız ve erkek kardeşlerim için. Telefonda yaptıklarımı silip ön kamerayı açtım. Burada sağlıksız beslenmeden dolayı çökmüştüm. Gücümü korumaya çalissamda tam kilo aldiracak fast food ve yağlı yiyecekler yiyorduk. Yemekte su bir bardakla sınirlıyken kola ve gazoz sınırsızdı. Size guzel gelebilir ama bu bizi ağırlaştırmış ve yavaşlatmıştı. Burasının hastane olmadıgı kesindi.
   On beş dakika sonra koridordan gelen bağırış sesleri ile  isyanın bastırildığını anlamıştım. Bu benim de işimin bittiği anlamına geliyordu. Alevin de başardıgını umuyordum. Eh en azından artik beni öldüremeyeceklerini biliyordum. Aydın Kirat daha fazla dikkat çekmek istemezdi.
    Kapı kırılmaya çalışılırken doktor Yalının sesini duyuyordum.

  " Leyal aç kapıyı"

 " Tabi ki Yılancım yeterki sen iste "

  Tabi ki yerimden kalkmamıştım. Telefondan birkaç selfi çekmekle meşguldum. Kelepceli güvenlik de öylece bana bakıyordu. Hemen onun yanina gidip onunla da bir kaç saçma sapan fotoğraf çekildim. Bugünü hatirlamasıni istiyordum. Kisa süre sonra sonlarını getirecek olayın başlangıcıydı bu.
  Kapı kırılırken ben hala fotoğraf çekiliyordum. Güvenlikler şok tabancalari ile karsımdaydı. Yalın ise sırıtarak bakıyordu bana . Elimdeki telefonu rastgele bir yere fırlattım.

  " Benim için bu kadar adam mı ?"dedim bur sure durup onları inceledim

  " Adam dedim ama üstünüze alınmayın lütfen" dedim adamlar tepki vermediler. Muhtemelen türk değillerdi.

  Iki iri güvenlik kollarımı tutarken Yalın karşıma geçip yüzümü tuttu.

  " Demek isyan öyle mi küçük şeytan"

   Bu kez gozleri yılan yılan bakıyordu. Bir piçlik yapacağı belliydi. Yaptı da.

AKILLI BİR DELİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin