AKILLI BİR DELİ

16-AJANCILIK OYUNU

  Mesut dava haberini duyunca mutlu olmuştu. Belli ki adaleti sağlayacağına olan inancı tamdı. O günki kamera kayıtlarını Akın inceleyecekti. Gercek kayıtlari alması gerekiyordu.
  Ben ve Alev ise Aydın Kıratlıya karşı delil toplayacaktık. Tabi yasal yollarla yapmayacaktık.

Akın onun teröre destek verdiğini söylediğinden beri planımız bunu kanıtlamaktı.

"  Hallettin mi Alev"

" Tamamdir canımcım. Hallettim. Herşeyi aldık. Yalniz bugün çıksak iyi olur. "

  " Mesut ve Akına bir açiklama yapmamız lazım "

  " Onu da hallettim. Senin güvenliğin için güvenli bir yere gidiyoruz dedim. "
   Yanımiza hiç eşya alamdan evden çıktık. Beynimde Kill billin müziği çalıyordu.

  Iki saat sonra bir sure kalacağımız yere gelmiştik. Küçük apartman dairesi o kadar vasat haldeydi ki temizlemekle bile toparlayamamıştık.

" Bu daireyi nasıl kiraladın sen Alev"

" Ev harabe olabilir ama bakış açısı harika. Aydın kıratlının rezidansı tam karşıda. Üstelik evin içi de görünüyor"

  " Neyse neyse kuralım bakalım ortamı"

  Bilgisayar sistemini kurduk. Adamın telefonunu hacklemisti Alev. Bazen bir bilgisayar dahisi olduğunu unutuyordum. Minik uçan bir böcek şeklinde tatlı bir kameramız vardı. Evi hem dinleyecek hem izleyecektik.

  Ayni anda kaç yasayı çiğnedigimizi bile bilmiyordum. Ozel hayatın gizliliği, bilgisayar korsanlıgı , dokunulmazlıgi olan bir milletvekilini dinlemek . Okulu ikinci sınıfta birakmasaydım ne kadar ceza alabileceğimizi de biliyor olurdum. Aydın yüzünden okulu da bırakmıştım.

  Gün boyu Aydın kıratlı eve uğramasa da akşama dogru eve geldi. Hemen böceği harekete geçirdik.

  Iki gün boyunca gittiği her yerde Aydın kıratlıyı takip ettik. Fazlasıyla sıkıcı olduğunu söylemeliyim. Saçma siyaset tartışmalarını dinlerken kafamı masaya vura vura bayılmak istedim. Biraz hareket istiyordum . Aydın bey biriyle yemeğe giderken yine peşindeydik. Minik böceğimiz ortamda çok dikkat çekeceğinden biz bir şeyler yapacaktık.

  " Hazır mısın?" Dedim Aleve

Garson kıyafetleri giyinmiş peruk takmıştı. Ben de kılık değiştirmiştim. Aydın bey gelip oturdu . Yanında asistani vardı. Önce masayı ve kontrol etti sonra oturdular.

  Masalarının yanından geçerken bileğimi burkmamla masaya çarptım.

" Iyi misiniz hanım efendi?" Dedi asistanı

" Iyiyim "

  Masaya carparken çatalları düşürmüştüm. Alev gelip çatalları yerden aldi ve yenilerini bıraktı. Masaya oturup kulaklıgı taktım. Alev catalları alırken masanın altına dinleme cihazı koymuştu. Asistanı az önce kontrol attiğinde tekrar kontrol etmeye ihtiyaç duymayacaktı.

  Birkac dakika sonra bir milletvekili daha gelip masaya oturduğunda konuşmaya başladılar.
 
  Bu milletvekili teröre açıkça destek veren biriydi.

" Aydın bey doğudaki arkadaşlarımız zor durumdalar "

  " Bu onların salaklığı yapabileceğim her yardımı yaptım zaten . Şehre inin dedik onu bile beceremediler. Sadece Surdan değil heryerden kayıplar verdiler"

  Diyarbakır Surda teröristler sokağa çıkmış hendekler kazmışlardı. Tabi kısa bir sure sonra kadın kılığına girip kaçmışlardı. Tabi bunun üzerinden alti yıl kadar geçmişti. Belli ki kuyruk acısı hala devam ediyordu.