6- KAÇIŞ PLANI

901 69 0
                                    

    Artık elektrik arsızı olduğumuzu fark ettiğinden yeni yöntemler deniyordu. Önce saçlarım ensemde kesildi. Ki saçlarımi çok severdim. Yüzüme dokunmaması gerektiğini söyledi. Kalıci bir hasar olmamalıymış. Tabi bir temiz delirdiğimde kamera karsısina çikarsam delil olmamalıydı .
     Bu kez kollarımdan tavana asılmıştım. Tahmin edersiniz ki bir elli beşlik boyumla yere ulaşmam imkansızdı.
   Alevin işini hallettiğini umuyordum. Ayaklarım boşlukta sallanırken bir hemşire şırınga ile yanıma yaklastı.

  " Korkma kücük şeytan bu sadece sakinleştirici"
 
   " Ben zaten sakinim Yilan. Bu halimden de korkmuyorsun herhalde "

  " Bazen komik olabiliyorsun. "

  " Keşke sende bazen şerefli olabilsen " dedim. Sinirlenmişti. Karnıma bir yuruk attı. Bir sure nefes alamadım. Eli gerçekten ağırdı.

  " Ağzını dikmek isterdim ama talimat var  "dedi

  Yediğim yumruktan sonra uslu duracağımı mı sanıyordu?

  Bana yaklaşan hemşirenin burnuna tekme atmamla hemşire geri cekilip burnunu tutmuştu.

  " Estetik masrafından kurtardım seni yine iyisin"

   " Leyal kardeşin nasıl öldü hatırlıyor musun?"dedi Yalın

  " Hatirlıyorum. Iki ay yoğun bakımda kaldı. "

  " Onu o duruma getirene kadar bayağı eğlenmişler"

  " Tabi senin gibi psikopatlar sokakta gezdiği için .."

   " Güclüysen zayıfları ezersin Leyal kural budur "

   " Burada yaptıgınız da bu mu yani ? Insanları hapsediyor işkence ediyorsunuz. Hatta ilaç deneyleri de yapıyorsunuz değil mi ?"

  " Ne diyebilirim ki ? Bedava denek bulmuşken biz de isimizi yapıyoruz. Hayvanlarda yapılınca hayvan hakları savunuculari ortaya atlıyor. Ama siz unutulmus olanlarsınız. Vazgeçilmişlersiniz. Dünyada milyonlarca mülteci var. Birkaçının kaybını kim umursar ki ?"

  " Falan filan falan filan . Doktor sen de ne çok konuştun. Filmlerde kötu planıni anlatan kötü adamlar gibi "

  " Senin o dilini keserdim ama dua et iz kalsın istemediler"

 " Kim istemedi acaba. "

 " Kim olduğunu bilirsin sen "

 " Voldemort ? "

Tabi ki Yılan şakama gülmedi.
 
Üç gün boyunca o halde orada kalmıştım. Arada iki adam gelip beni boks torbası niyetine kullanmıştı. Bazen gelip elektrik vermişlerdi. Artık yürüyen trafo olmuştum. Dışarı çıkar çıkmaz topraklanmam gerekiyordu.

  Bir hafta sonunda bir şey yiyip içmeden ölecek gibi olduğum için bırakmışlardı beni. Çöp gibi hücreye atılmıştım. Bir şeyler yiyerek ve icerek kendime gelmem iki günü bulmuştu. Eh ben de bir süper kahraman sayilmazdım. Alev ile bahcede buluşabildiğimizde planın ilerisindeydik bile.

    " Aaa Hala hayattasın güzel"

   " Tabi ki ne sandın. Yılan kiyamadı bana. Hastanenin güzellik ortalamasını yükseltiyormuşum "
 
   " Iyi bari bende halletim. Şenlik olacak şenlik. Keske biraz yüzüne yüzüne de vursalardı"

  " Guzel feysimi kıskanıyorsun değil mi biliyordum"

  Akşam yemekten sonra sakince odalarımıza çekilmiştik.
  Sonraki sabah erken saatlerde önce elektrikler kesilmişti . Sonra bir bir patlamalar oldu. En son bahçe duvarı da patladığında insanlar sağa sola kaçışmaya başladı.
    Ben ve Alev gülerek onları izliyorduk. Ortalik iyice karışınca ayrildık. Ayrı ayrı almamız gerekenler vardı. Tabi bir de doktor Yılanla görülecek bir hesabım vardı. Hemşirelerden birinin kıyafetini giyindim . Saçlarımı elimle geriye ittim. Yılanın odasına giderken ayni zamanda hücreleri de boşaltıyordum. Yalının odasına girer girmez kaçmaya hazirlandığını gördüm. Şok tabancasını çıkarıp onu vurdum. Ilk vurusta düşse de zevk olsun diye bir kaç kez daha elektrik verdim. Doktor eldivenini takıp odadan alamam gerekenleri aldım.
   Belgeler ,ilaç kayıtları ve hasta dosyaları. Bilgisayarında bir şey bulamamıştım. Belli ki temizlemişti. Onu öldürmek istiyordum ama ceza alması daha işime gelirdi. Bu kez bir şeyi inkar edemeyecekti. Bahceye çıktığımda Alev de alacaklarını alamıştı. Bir haftadır deneyler işkenceler ve tacizler kameraya alınmıştı. Yalın bunun olacağını düşünmediginden rahat davranmıştı. Herşeyi itiraf etmişti salak gibi .

  Polisler ve Medya aynı anda gelmişti buraya. Alev bilerek görüntüleri önce medyaya vermişti. Polisler olayı örtbas edebilirlerdi.

  " Şimdi ne yapıyoruz Alev benim gidecek kimsem yok"

  " Senin kimsen artık benim Leyal. Birlikte dünyaya kim oldugumuzu gösterecegiz"

    Medya o gün akıl hastanesi skandalı ile çalkalanıyordu. Tüm dünyada bu skandal konuşuluyordu. Ben ve Alev oradan kaçmıştık. Bizi başka bir akıl hastanesine kapatmaları kuvvetle muhtemeldi. Hemşirelerden çaldığımız notmal kıyafetlerle yollara düşmüştük. Bir adada olduğumuzu tahmin etmek zor değildi.

 " Türkiyede değil miyiz ?"

 " Hayır italya açıklarındayız.Valettada. Muhtemelen gelirken uyutulduğundan fark etmemişsindir. "

 " Orada mülteciler de vardı değil mi ?"

 " Evet denek bulmakta pek zorlanmıyorlar . Ada da fazla insan da yok . "

 " Iyi bari uluslarası yargılanacaklar. Böyle büyük bir skandaldan sıyrılamazlar. Ama biz ne yapacağız. Faruk senin peşine düşecek. Aydın Kıratlıda peşimi bırakmayacak. O görüntülerden sonra medyanın karşısina çıkmamı isteyecektir"

  " Merak etme kendini kralicene birak. Halledeceğim."

 " Bindik bir alamete gidiyoruz kiyamete .."

 " Amanın...yol dediğin yoldeğil.."

  Alev şarkı söylerken bende ona eşlik ediyordum. Ormanlık alanı geçtiğimizde hava kararmıştı. Neredeyse üç saattir yürüyorduk. Italyada yakalanırsak bizi türkiyeye iade edeceklerdi. Tabi direkt yakalanacaktık. Yine de Aleve güveniyordum.
  Sahile geldiğimizde gordügüm botla haklı olduğumu anladım. Bota bindiğimizde benzin deposu da doluydu.
 
  " Nereye gidiyoruz.?"

 " Tunusa . Orada başka bir araç bizi bekliyor olacak. Özel bir uçakla Türkiyeye ucacağız."

  " Alev havaalanında yakalanırız. Tabi.."

 " Aynen öyle yapacağız"

  Aynı şeyi düşündüğümüz kesindi. Aleve deli demek başlı başına hakaretti. Bu kadar ince planlaması ne kadar zeki olduğunu gösteriyordu. Gideceğimiz yeri de planladığına emindim.
   Tunusa geldiğimizde önce üzerimize birer şal ve güneş gözlügü aldık. Bir taksi ile uçak pistine geldik. Alev yine daha önceden planlayip yanına para da almıştı.
     Kargo uçagına bindiğimizde ucak havalanir havalanmaz önceden ayarlanmış çantaları açıp giyindik. Siyah korgo pantolon siyah bogazlı tişörtler ve siyah botları giyinmiştik. Alev saçlarını örüp beresini yakarken ben saçımı ellerimle geriye dogru ittim. Saçım ensemdeydi. Çantalari bırakıp oturduk.

 " Şimdi ne yapıyoruz?'

 " Güvenli bir eve gideceğiz. Bizi bulamayacaklar merak etme"

  " Alev bu kadar şeyi nasıl ayarladın. "

 " Para sadece adaleti değil herşeyi satın alıyor. Babam ölmeden önce Faruktan şüphelenmişti. Bana farkli bir isimle yeni bir hesap açmıştı. "

 " Bu para bizi uzun sure idare edemez. Ne yapacağız. Iş de bulamayız " dedim o sırada kafamda hafif bir mozart sesi vardı.
 
  " Para bize uzun süre yetecek. Ayrıca banka dışında nakitler , altınlar dövizler ve gayrimenkul gelirleri de var."

  " Sadece sana yük olmak istemiyorum"

 " Leyal bizi oradan sen kurtardın. Onlarca kişiyi kurtardın sen. Bana yük olmazsın. Kardeşler birbirine yük olmaz"

  Aleve sarıldığımda iki yılın ardından ilk kez huzurlu hissesiyordum.

AKILLI BİR DELİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin