Evet burayı okursanız işinize yarayabilir. 9. Bölümü yukarıda olan ok işaretinden bulup okumalısınız. Sırada bir değişiklik olduğu için altta kalıyo. Bilgilendireyim dedim. İyi okumalar<3
๑๑๑๑๑
Bu son dedikleri çok ağırdı. Kalktığım gibi ona saldırmıştım. Yüzünü yerle bir ederken Seungmin beni durdurmaya çalıştı.
"SEUNGMİN SİKEYİM BIRAKSANA CEZA ALICAKSIN!"
"BIRAKMAZSAN SENDE ALICAKSIN ÇOCUĞUN YÜZÜ GÖRÜNMÜYOR HYUNJİN KALK ÜSTÜNDEN"
"Gerçekler söylenince tabi" Duyduğumda bakışlarımı Tae'nin üzerinden çektim. Ona baktım. Korkmuş görünüyordu. Ben birşey yapamadan onun üzerine de seungmin atladı. Ağzım açık kalmıştı.
"MADEM CEZA ALICAM BOŞUNA ALMAYAYIM AMK SENDE BİZİMLE GELİYOSUN"
"SİKTİR BIRAKSANA KÖPEK!"
"ĞRRR WAF!"
"ALIN ŞU İTİ ÜSTÜMDEN!" Yüzümde bir sırıtışla Taeye baktım. Yüzüne bir yumruk daha geçirmiştim ki bize seslendiler. Siktir ya, soğuk oda...
"HWANG HYUNJİN! KİM SEUNGMİN! KALKIN VE BURAYA GELİN!"
"Siktir" Ağızımın içinden bir küfür savurup kalktım. Aynı şekilde seungminde kalktı.
"JEON JUNGKOOK! KİM TAEHYUNG! SİZDE" Onlarda geldi ve bize sakinleştirici yaptılar. Onlara ne yaptılar bilmiyorum. Uyandığımda soğuk odadaydım. Ve gelip burayı gülüşüyle ısıtıcak bir Felix'im yoktu. Sadece gelsin ve gülümsesin. Kurtarmasın beni, istemiyorum.
İçeri iki adam girdi. Yanıma baktığımda seungmin'i ve onun yanında olan Taeyi gördüm. Solumda ise jungkook vardı.
"Evet, hwang hyunjin?"
"Benim"
"Güzel, bundan sonra benimlesin. İsmim jung hoseok. Ama Hoseok desen yeter"
"Kim seungmin, sen olmasın. Sende bundan sonra benimlesin. İsmim Kim namjoon"
"Felix'e ne oldu?"
"Korkarım ki bunu size söyleyemem"
"NOLDU DEDİM?! FELİX'E NOLDU?! GİTTİ Mİ, NEREDEYE GİTTİ, NEREDE O ŞUAN, SEN KİMSİN LAN, NEREDE FELİX?!"
"Sakin olmazsan seni buradan çıkaramam. Güvenlikler gelir" Göz yaşlarına boğuldum. Elimi yüzüme götüremiyordum çünkü ellerim, ayaklarım gibi bağlıydı. Bir sandalyedeydik hepimiz.
"O da böyle söylüyordu. Ner-de o?"
"Söylemem yasak ama kovuldu"
"Beni ziyarete gelicek mi?"
"Haftaya olan ziyarete katılamıyıcaksın Hyunjin. Jisung'a bildirdik"
"Ne demek katılamıyıcam? Lütfen görüyüm onu! En azından Jisung'u göriyim! Gerçekten ihtiyacım var! Tanıdığım birine ihtiyacım var! Hayatım üzerine yemin ederim, birşey yapmıyıcam! Bunun bir yöntemi yok mu?" Söylediklerim gözlerini doldurmuştu. Bu sırada Namjoon seungmin ile konuşuyordu ama umrumda değildi. Son kez hıçkırıklarım arasında, titrek nefesime bir cümle daha söyledim.
"Jisung'a ih-ti-yac-ım var" Gözleri daha çok dolmuştu. Ben ise hıçkırıklarıma boğulmuştum.
"BENİ ÇIKARSANA BURADAN ONA SARILICAM! İYİ DEĞİL! TEK ARKADAŞI BENİM! LÜTFEN! 5 DAKİKA SONRA TEKRAR BAĞLA LÜTFEN!" Seungmin...
Ben ağlarken bir anda birisi sarıldı. Hoseok gelip ellerimi açtı. Bende ona sımsıkı sarıldım. Gözlerim o kadar doluydu ki önümü piksel piksel görüyordum. Sadece kokusundan bu kişinin seungmin olduğunu anlamıştım. Saçlarımı okşuyordu. Arkada Namjoon, Hoseok'u teselli ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölümle Dans? || Hyunlix
FanfictionHyunjin ailesini öldürmüş dans tutkusu olan bir şizofreni hastasıdır. Psikiyatri uzmanı Felix ile tanışırlar. Bu sırada sevgilisini kaybettiği için kendine zarar veren bir başka hasta olan Seungmin ile çok iyi anlaşmaya başlarlar. Seungmin bir re...