⁷. Bölüm

289 21 9
                                    

Hadi bölüme geçelim!!

๑๑๑๑๑

  Yaklaştı, nefesi dudağının üstündeydi. Gözlerim istemsizce kapandı. Minho arkadan bağırıp çığırıyodu. Sanırım şuan onu bile duyamıyorum. Umarım onu dinlemedim diye Trip atmaz. Felix aramızda kalan tek nefeslik mesafeyi kapattı. Dolgun dudaklarınızın birleşimiyle içimde bir yangın oluştu. Yavaştı, yavaş olması delirtiyordu. Bu yüzden hızlandırdım. Bu öpücük şehveti değil birbirimize olan açlığımızı gösteriyordu. Felix'i geriye doğru ittim. Kasığına oturdum ve öpmeye devam ettin. Bundan şikayetçi gibi durmuyordu.

  Bu sırada Minho kulaklarımın pasını çatlatıyodu. Şuan yaptığımız şey çok tehlikeliydi, her an buraya bir görevli gelebilirdi. Bu yüzden ses çıkarmamaya çalışıyorduk, fakat başarılı olduğumuz söylenemezdi. Felix'in elleri yakama giderken kapımın önüne yaklaşan ayak sesleri duymaya başladık, durmalıydık. Geri çekildim, nefes almaya vaktimiz olduğunu düşünmüyordum bu yüzden Felix'i yorganımın içine soktum. Bende hemen yanına girdim. Yüzümü ona doğru döndüm ve uyuyor taklidi yapmaya çalıştım. Fakat ne altımdaki şişlik ne de nefeslerim buna izin vermedi.

Lan ben ne izledim az önce?

'Of Minho izlemeseydin'

Ama merak ettim yani, ekşınlıydı. İlgimi çekti.

'İlgine tüküreyim senin'

Ayıp ediyosun!

'Dur geldi sanırım!'

  Kapım açıldı. İçeri sızan ışıkla işlerim daha da zorlaştı. Biraz bekledi sonra kapıyı kapatıp gitti. Felix hâlâ yorganın altından çıkmamıştı. Açtığımda ise domates olmuş bir Felix gördüm. Kendimi gülmemek için zor tutuyordum. Fısıltıyla konuşmaya başladık.

"Sarı civciv artık kırmızı mı olmuş?"

"Hyunjin, dalga geçme. Ayrıca senin yüzünden"

"Ben ne yaptım?"

"Niye öyle ileri gidiyosun yani" Bunu bile utana sıkıla söylemişti. Burnuna bir fiske attım.

"Sen başlattın ya"

"Çocuk musun sen? Şuan kimin başlattığını mı konuşalım?"

"Hmhm"

"Sen başlattın o zaman"

"Ne alaka ya? Sen değil miydin bana yaklaşan"

"Ama sende yani hızını aldın uçtun be adam"

"Az önce sevgilindim?"

"Yoo?"

"Sen dedin yaa"

"Yok ben demedim öyle şeyler demem ben"

"Dedin"

"Hyunjin demedim"

"Ben gerçekten kötüleşiyor muyum? Yaptın işte duydum ben. Minhoda duyd-"

"Minho bi-!" Ellerimle ağızını kapattım.

"Sessiz ol. Ayrıca evet bizi izledi. Hatta baya arkadan tezahürat falan yaptı" Bunu söyler söylemez tekrar yorganın altına girdi.

Ay enişteme söyle utanmasın aşırı iyiydi.

Söyliyimde bu sefer yerin dibine girsin dimi?

İyi be sustum.

Susma

Ne?

Susma, sadece sessiz ol.

Tamam.

"Felix abartma alt tarafı ruh yani"

"Alt tarafı ruh ne Hyunjin mal mısın acaba?"

"Yanlış, şizofreni hastası bir katilim"

"Oh be en azından mal değilsin"

"Hadi çık, yolladım minhoyu" Yorganın altından kafasını çıkardı.

"Birşey merak ettim"

"Hm?"

"Sen tvolete girdiğinde Minho ne yapıyor? Görüyor mu?" Ne? Görüyor mu? Ne yapıyor? Bu hiç aklıma gelmemişti.

Minho?

Yok artık! Tamam acımasızdım ama sapık değildim. Ayrıca ben senin 10 santimini görüp ne yapıcam yani?

10 santim? Her neyse ne yapıyorsun o zaman?

Kapıda bekliyorum

Oh içim rahatladı

Ama sıkılırsam içeri giriyorum

"Hyunjin?"

Ne demek içeri giriyorum?

Ya bakmıyorum sana korkma! Ayrıca odada bir anda üstünü değiştirdiğinde görüyorum yani ister istemez.

YA NE DEMEK GÖRÜYORUM?!

Bağırma bana oppacıları salarım üstüne!

"Kapıda bekliyormuş. Ama birkaç kere görmüş"

Yalancı

Felix kendini gülmemek için zor tutuyordu.

<3

O gece o şekilde uyumuştuk. Sabah uyandığımda yanımda Felix yoktu. Büyük ihtimal randevuları falan vardı. Kalktım duşa girdim. Sonrasında kahvaltıya indim. Herkes beni görür görmez bir şeyler fısıldamaya başlamıştı. Seungmin'in yanına oturdum. Bana şüpheci bir bakış attı. Tanrım ne oluyor?

"Tanrım ne oluyor?"

"Duymadın mı?"

"Sence duymuş gibi mi duruyorum?"

"Bir hasta sen ve Felix'i çekmiş, dün gece"

"Felix'i senin odandan patır kütür aldılar götürdüler. Nereye gitti bilmiyorum"

"Neyi çekmiş tam olarak?"

"Onu işte"

"Seungmin onunla mı takılıcaksın?"

"Seni ilgilendirmez jung"

"Bir sürtükle mi takılıcaksın gerçekten?"

"Kes sesini!"

"Doğru sende aynı boktun değil mi?"

"Neyden söz ediyor seungmin?"

"Chanla fazla yakınsın sanki? Normalde böyle şeylerin olucağına ihtimal vermezdim, artık herşey gözüme batıyor sanırım"

"Sanmıyorum balım. Gerçekten bu iki arkadaş doktorları ayartmış. Ne o Hyunjin? Hapishaneyi boylıyacağın için mi yaptın bunu?"

"Tae düzgün konuş!"

"Sende aynı boksun seungmin!"
๑๑๑๑๑
Seviliyosunuz<3

Ölümle Dans? || HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin