bölüm altı:
yine aklım doluydu.
wooyoungs pov
3 saat olmuştu. en azından bana göre 3 saat olmuştu. san'ın güldüğünü ve arkadaşıyla konuştuğunu duyuyordum. yukarı çıkıp ona sarılmayı ve onu etkilemeyi o kadar çok istiyordum ki. ama haftalardır usluydum, bunu şimdi mahvedemezdim.
bodrum kapısının açıldığını duyana kadar bir saat daha bekledim. san'ın figürünün bana doğru yürüdüğünü gördüm. ona uykulu bir şekilde gülümsedim ve o da bana kıkırdadı.
"misafirim hâlâ burada, bu gece burada uyumalısın bebeğim." dedi saçımı okşayarak. bebeğim dediğini duyduktan sonra ona kızamamıştım.
üzgün ifademe sessizce güldü ve alnımı öptü. "eğer uslu durursan seni ödüllendireceğim." dedi ayağa kalkıp yukarıya doğru yürürken.
işte yine aklım doluydu. arkadaşlarım, ailem. hepsini unutmuştum. birden endişeli olup olmadıklarını merak etmeye başladım. şimdi düşününce telefonumu evin hiçbir yerinde görmemiştim ve tüm kıyafetlerimin yerini san'ın kıyafetleri almıştı.
bir süre düşündükten sonra aklım bana kaçmamı söylüyordu. ama kalbim bana kimsenin beni san gibi sevmeyeceğini söylüyordu. kimse bana ondan daha iyi davranamazdı.
san'ın bana yaptığı her şey için minnettar olmam gerektiğini düşünüyordum.
san'a sonsuza kadar minnettar olacaktım. hayatımın geri kalanında hep onun yanında olacaktım.
san'ın beni kaldırıp yatağına yatırdığını hissedene kadar uyuyakaldığımı fark etmemiştim. beni battaniyelerle örttü ve hemen ona sarıldım.
"iyi geceler wooyoung." dedi her zamanki soğuk sesiyle. gülümsedim ve beni derinden umursadığını bildiğim hayatımın aşkını hayal ederek anında tekrar uyudum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
hostage - woosan, çeviri.
Fanfiction"bana o kadar güzel baktı ki, yanlışlıkla aşık oldum." cr; INEFFABLESAN