İlk sandığınız yakınlaşma

1.3K 71 15
                                    

[Geçmişin izlerine ithafendi bu izlerim ]

Elimdeki boya kutusunu yere koyup bileğimdeki tokayla saçlarımı toplayarak üzerimdeki montu duvarın yanına koydum .

"Hadi sana allah sabır versin sevgilim " deyip imayla bana bakarak çağanın yanağını öpen zeynepe gözlerimi devirip titrek bir nefes aldım . " hı , hı" dedi çağanda ve üzerindeki montu çıkarıp bir hayli kısa kalan sweata baktı . Birşey demeden gözlerimi devirdim ve kapağını açtığım boyaya elimi bandırdım . Elimdeki boya yere damlarken gülümseyerek istemsizce dolan gözlerimle elime bakmaya devam ediyordum .

-Flashbackand-

Tuana yanında duran efeyle birlikte boya kutularını yere koyup güldü . "Çok güzel olacak efe !" Efe gülerek başını sallarken birlikte öğretmenlerden gizli bütün duvara ellerinin izi çıkarıyorlardı . "Ellerime bak çok i-" tuananın birşey demesine izin vermeyen efenin tuananın omzundan iki ellerini geçirerek duvara bastırmasıydı . Tuana yutkunarak ve korkak bir şekilde arkasını dönerken efe bir süre utanan bir kızın en güzel bürünebileceği halini inceleyip tuanayı daha fazla utandırmak istemeyerek kendini hemen toparladı . Boyalı elleriyle tuananın burnuna dokundu . Tuana hemen kaşlarını çatarak güldü . "Napıyosun efe ya !" Dedikten sonra efe burnuna oda dokundu . "Ya !"

Dedi efe gülerek daha sonra tuana tekrar yüzüne dokunacakken refleksle tuananın ağzına elini kapayınca tuana şaşkınca gözlerini kocaman açtı . "Ya bütün yüzüm boya oldu efee!"

Efe gülerek tuanadan biraz uzaklaşırken tuana boyalı ağzıyla efenin gamzesinin üzerine bir öpücük kondurup utanarak elini ağzına götürmüş bir şekilde tatlı tatlı bakarken efe öylece donakalmıştı .

"Tuana ! Efe!" Diyerek onlara doğru gelen müdürle tuana korkuyla efeye bakıp kendine gelmesi için yanağına bir tokat attı . "Ah acıdı-hiihh müdür " müdür artık tuanalara tamamen yaklaşmışken müdür çatık kaşlarla efeye baktı .

"Oğlum senin yanağındaki dudak izi ne ?" Efe ve tuana birbirine bakıp gözleriyle anlaşırken birden bire biri sağdan biri soldan müdürün yanindan koşarak kaçtılar tuana arkada kalmaya başlayınca efe boyalı ellerini umursamadan tuananın küçük ellerini avuç içine alıp koşmaya başlarken ikiside kahkaha atıyordu .

-Flashbacktheand-

Boynumda hissettiğim nefesle irkilip yutkunurken duvara ne zaman bastırdığımı bilmediği ellerimin yanındaki ellerle bu kadar aynı şeylerin olması yanı sıra dizlerimin bağı çözülmüş gibiydi .

Hiçbirşey demeden arkasımı dönmeden öylece gözlerimi kapatmış duruyordum işte o an zaman saat dakikalar durmuştu . Ne ülkü umurumdaydı ne zeynep ne yağız ne de diğerleri ...

Birden bire gelen öksürme sesiyle çağan farkettirmediğini zannediyordu ama kokladığı saçlarımdan hızla ayrıldı bende hemen arkamı döndüm .

"Çağan noluyor burda ?" Dedi zeynep , bize doğru yaklaşarak . Çağan umursamadan ellerini silkelerken konuştu . "Cezamızı çekiyoruz ?"

Zeynepin tek kaşı havalanırken ellerini önünde birleştirerek boyaları ve bizi kaşlarıyla gösterdi . "Size pek ceza olmamış anlaşılan ?"

Gözlerimi devirip zeynepe dik dik baktım . "Ne demeye çalışıyorsun sen ya ? " bir adım üstüne giderek çağan beni tutacakken elini kalbimin üzerine koyunca gülerek sweata baktım . Çağan dudaklarını birbirine bastırıp yüzünü buruştururken daha çok gülmeye başladım . "Ne gülüyosun ya ?mahvoldu sweatım !"

Gülerken beni izlediğini görünce kaşlarımı kaldırdım ama hala gülüyordum elimi ağzıma götürüp yüz ifadesine baktıkca gülüyordum . "Ya çok komik yazık kıyamam " deyince oda gülerek bana bakınca dudaklarının kenarlarında çıkan gamzelerle yine aklıma bir sürü şey gelmeye başlamıştı .

Wanna Be Yours :) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin