1 sene sonra

970 55 38
                                    

Tuana naz tiryaki's pov ;

"At şu topu artık seda!" Diyerek bağırdı takımdaki renkli gözlü tuğçe tüm gücüyle . Seda topu atarken hızlı çevik bir hareketle topu alarak potaya doğru ilerliyordum ki tam burnumun üzerine yediğim dirsekle sendelemiş fakat düşmemiştim .

"Sen naptığını sanıyosun !" Dedi benim takımındaki ela kızın üzerine giderken . Bütün maç durmuş herkes tamamen bize odaklanmıştı . Burnumdan akan kırmızı sıvı ve sızlamayla yumruklarımı sıkarak kıza doğru bir adım attım . "Neydi bu şimdi!" Dediğimde kız sahte bir şekilde dudaklarını büzdü . "Ah tatlım gerçekten görmedim ben kusura bakma ." Derken sırıttım .

Bu kızın icabına maç sonrasında kesinlikle bakacaktım . "Tuana burnun kırılmış gibi gözüküyor yedeğe geçmek istermisin ?" Diyerek yanıma gelen tuğçe hocaya sahte bir gülümseme yerleştirip burnumdaki kanı kolumla sildim ve gözlerimi kıza sabitledim . "Devam hocam , birşeyim yok benim . " diyerek hepimiz dağıldık ve yerlerimize geçtik .

Ben tuana . Tuana tiryaki . Nazdan tamamen soyutlaşmış hayatını tamamen değiştirmiş bir kızım . Daha iyi anlamanız için şu şekilde anlatacağım ;

Naz , severdi . Tuana' nın bir kalbi yok .

Naz 'ın merhamet duygusu vardı . Tuananın yok

Naz 'ın bir efe'si vardı . Tuana'nın düşmanı çağan var .

Naz'ın bir abisi vardı . Tuana tek .

Gibi , gibi . Ha unutmadan , naz'ın güvendiği bir ülküsü vardı . Tuananın sadece yanında tuttuğu leyası var .

Maç bitmiş biz açık ara farkla kazanmıştık . Derin bir nefes alarak burnumdaki sızıyla yerde duran suyumu alırken çağan , yanındaki yağız ve diğer arkadaşlarına göz ucuyla bakıp ilerledim.  spor salonundan çıkışa doğru ilerlerken arkamdan leyanın geldiğini hissedebiliyordum .

"Tuana ! Iyimisin?" Diyerek yanıma geldiğinde sinirden hızlı koştuğumu leya nefes nefese kaldığında anlamıştım . Derin bir nefes alıp olduğum yerde durdum . " iyiyim leya . Birşeyim yok . Yanlız o kızı bul " dediğimde başını sallayıp sırıttı .

"Harp kolejinde 12-A helin aksoy . Okulun belalı kızı bayadır sana ders vermeyi planlıyormuş herkesede onun burnunu kıracağım demiş . " kaşlarım sinirle daha çok havalanırken alt dudağımı dişlerimin arasına alarak ezdim .

"Ben onun başka biryerlerini kıracağım . " diyerek derin bir nefes daha alıp revire girdim . Girer girmez hemşire hastaneye gitmem gerektiğini söylesede umursamadan pansuman yapmasını istedim . Pansuman işi bittiğinde aynadan kendime baktım fazla bir morluk yoktu kırık gibide durmuyordu kızarmış ve şişmişti hemşirede beyaz bir bant takmıştı .

Revirden çıkar çıkmaz leya ve yağızları konuşuyorken görünce kaşlarımı çattım . Pardon tartışıyorlar .

"Ya sizene ! Tuana bunu duysa size napar haberiniz var mı sizin ?"diyen leyanın arkasından gelip kolumu omzuna attım boynumu gıdıklayan saçlarımın örgülerinide geriye atıp kurtulduktan sonra ülküyle göz göze geldim tiksinir bir şekilde bize bakarken sırıtıp leyaya döndüm .

"Noluyor ?" Dediğimde gülümseyip mavi gözlerini hafifçe kıstı . " İyimisin diye soruyorlar " dediğinde kaşlarım havalandı sahte bir kahkaha attım . Çağanla göz göze gelmemek için büyük bir çaba sarf etmiyordum . Ona bakmıyordum .

"Bu merhamet duysunu yenimi edindiniz ne olduysa olmamış ,uymamış size " dediğimde ülkü gözlerini devirirken yağız bir adım öne geldi . "Düzgünce sormak istedik tersliyecek ne var bunda ?"

Wanna Be Yours :) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin