"Kül kedisi ve şeytan tüyü "
Tuana naz tiryaki's pov ;
Elime aldığım valizin birini yere koyarak derince içime çektim yağmurla karışan toprak kokusunu .
"Haklılar sanırım kokular unutulmuyor."çatık kaşlarımla . Sanki daha önce bu kokuyu ezbere biliyor , bu köyün her karışını tek tek ezberlemiş gibiydim .
"Eminmisin ?"diyen çağana bir süre baktım . Neden her cümlesinde , her kelimesinde , yaptığı herşeyin altında bir şey aramamı istiyordu?
"Bilmiyorum ama , "dedim tanıdık olan ama çıkaramadığım ormana küçük şirin eve bakarak . "Burdaki herşey tanıdık gibi geliyor " çağan merakla bana bakarken yağız kolunu omzuma atınca ona döndüm .
"Yok güzelim , karıştırıyorsundur gel geçelim ." Birşey demeden başımı salladım ve yağızla ilerlemeye çoktan başlamıştık .
Üzerimdeki ağırlıktan hala gözlerinin üzerimde olduğunu anlamak çokta zor olmuyordu ama umursamadan ilk bahara geçişin verdiği güzellikle ilgileniyordum .
Hafif sarıya çalan yapraklar , yavaş yavaş çiçek açan ağaçlar ilkbaharla taçlandırılmıştı adeta .
"Çağan ,ülkü yavrum geldiniz mi?" Diyerek yaşlı kadın bize doğru gelirken gülümsedim . Başındaki eski olduğunu andıran yemeni üzerindeki şalvar ve elindeki oklavayla bize doğru geliyordu .
"Geldik anneanne " diyerek anneannesine büyük bir özlemle sarılan çağanla dudaklarımı birbirine bastırdım . Burayı çok sevmesede anneannesini bir hayli çok seven ülküde hızla anneannesinin kollarının arasina girdi .
"Ah keratalar ne vardı daha erken gelseydiniz !" Diyerek küçük bir sitemle torunlarına sıkı sıki sarılan anneanneyle yağızla birbirimize bakıp gülümsedik .
Bizim dedemiz ve anneannemiz biz daha bebekken vefat etmişti . Yoklukları bizi çok zorlamamıştı ama annemin hala ağladığına emindim .
"Geldik ya işte ihtiyar !" Diyerek anneannesinden ayrılan çağanla anneannesi gülerek çağanın poposuna vuracakken çağan sanki bunu bekliyormuşçasına hemen geri çekilmişti .
"Bak bak şeytan tüyüne bak !" Diyerek anneannesi gülerken bende kıkırdamıştım . Fazla tatlılardı .
"E anneanne şu evini değiştirelim diyorum sana sonra gelmiyorsunuz diyosun !" Diyerek eve umutsuz vakaymış gibi bakan ülkünün haline çağanla birbirimize bakıp gülmüştük .
"E kızım olacak şey mi o ? Napıyim ben kocaman merdivenli evlerde kaybolurum !"
Ah tanrım yaşlılar neden bu kadar tatlı olmak zorunda ?
"Neyse evladım , bu keratalardan size hoşgeldiniz diyemedim , tuana kızım nasılsın ?"kaşlarım çatılırken yutkunarak gergince çağan ve ülküye bakarak gülümsedim .
"İyiyim efendim de biz tanışıyor muyuz ?" Yaşlı kadın hepimize baktiktan sonra bana tekrar yöneldi . "Sen çağanın yavuklusu değilmisin ?"
Kaşlarım havalanırken hızla çağana baktığımda dudaklarını kemiriyordu . Derin bir nefes alarak yağızada baktıktan sonra anneanneye döndüm .
"Yok efendim , siz karıştırdınız sanırsam " yüzüm düşmüş , bütün keyfim hızla tuzla buz olurken bir adım geri gittim aramızdaki mesafeyi açarak .
"Yok anneanne , karıştırdın sen başka biridir o "dedi çağan , yaşlı kadın bahçe işleriyle uğraştığını belli eden toprakli elleriyle başını yemenisinin üzerinden kaşıdıktan sonra elini alnına götürüp düşünür pozisyonu alınca ister istemez onun bu hali fazlasıyla komik gelmişti .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wanna Be Yours :)
أدب المراهقين"Telefonuma kendi resimlerini çekinmiş !" "Yakışıklilığıma hayran kal diye yaptım " "Ukalamısın?" "Şu hırçınlığından biraz ödün ver ya güzel gözlerim bozulacak!"