Papatya tacı

936 59 69
                                    

"Biblo..."

Tuana naz tiryaki's pov ;

Geldiğimiz yeri umursamadan elini hala tuttuğum çağana döndüm.

" bir değil , iki değil , tam 3 tane !" Dedim sert ses tonumla .

Çağanın kaşları havalanırken gözlerimi devirmekle yetinip cevabını beklemeye başladım . Şuan bunu neden yaptığım konuşma hakkında gram bir bilgim yok elinde ne varsa dilinde dedikleri hesapla taktım vitesi üçe gidiyordum ...

"Çok az böyle bir tık kıskanmış olabilir misin tuana ?" Diyerek bana yaklaşırken kaşlarımı kaldırdım .

"Tı, kıskanmamışımdır ya . Ne kıskanıcam o kızlardan mı? Hıh ben o kızları 3 e katlar 4 le cebime koyarım " dedim özgüvensiz bir şekilde gülerken .

Çağan dudaklarını birbirine bastırıp başını sallarken sinirle parmaklarımı saçlarımın arasına geçirip yana yatırdım .

"Çağan efe ak , bana bak " dedim üstüne doğru giderken dik tutmaya çalıştığım bedenimle.

Başını kaldırıp tam gözlerime bakarken olduğum yerde duraksamıştım . Kalbim boğazımda atıyordu ama hala meydan okuyordum .

"Baktım " gözlerine bir süre bakarken belirginleşen çukurlara gitti gözlerim daha sonrasında .

"Tuana , aşık oluyosun . "Diyerek bana bakmaya devam ederken gülümseyerek gözlerimi kapatıp birkaç santim daha yaklaşıp yaslandığı demirlerin arasina girip bacaklarinın ortasını doldurdum .

"Senden nefret bile etmiyorum ben ne aşkı ? " gülerek dudağını sıvazlarken bende sırıtıyor tam olarak yüzüne bakıyordum .

Eğer yaslanıyor olmasaydım emin olun yüzüne bakabilmek için parmak uçlarıma yükselmek zorunda kalırdım .

Hoş .

Fazlasıyla hoş bir görüntü aslında .

Kalbinin hizasındaki boyumdan şikayetçi değilim , asla.

Ah biliyorum , delirmiş gibi gözüküyorum değil mi? Takıntılı bir kız olarak görünüyorum ..

Tam olarak öyle hakikaten ...

Gerçeklerden mi kaçayım canım ?

"Hı ? Öylesi ?" Derken bal rengi gözlerine bakarak başımı salladım . "Öylesi.."

"Bir gün bu sözlerini yersen ... Fena yerle bir olursun tiryaki " derken gülümsedim .

"Dikkat ette bana derken sen aşık olma bebeğim .."

Ülkü hilal çiftçi 's pov ;

Aşk ,

Neye bedeldi ? İlle birilerini kaybetmemizmi gerekiyordu ? Bazen kazanmakta gerekmezmiydi bu saçma sapan duygular yüzünden .

Şimdi bakıyorum ,yanımda ağaca yaslanmış elindeki papatyalarla oynayan o çocuk ruhuna aşık olduğum çocuğa bakıyorum , uzun uzun bakıyorum ama .

Bir insan gözleriyle sevemezmiydi bir diğerini ? Veya gözleriylede okşayazmıydı karşısındakinin saçlarını? Elbetteki mümkündü , sevgi başka bir kavramdı , aşk bambaşka bir kavramdı ve her ikiside karşısındakini gözleriyle sevmeye mahkum edecek kadar acımasızdı .

Dedim ya bakıyorum uzun uzun , kaybettiğim herşeye , gözlerindeki sönmüş soluk ışığa bakıyorum . Geçiriyorum bazen içimden , bir insanın duyguları nasıl bu kadar değişebilir ?

Sonra diyorum , ya sevgisizlikten ,ya fazla sevgiden .

Karşımda oturan 14 yaşımda sevdiğim çocukla şuanki çocuk aynımıydı gerçekten ?

Wanna Be Yours :) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin