"Bir çok anının hapis kaldığı o ela gözlere ..."
Tuana naz tiryaki's pov;
"Çağan şu mervesularını dökmeden koysana ya ! Ayrıca önlüğün nerde senin ?" Dedim onu baştan aşağı süzerken . Elindeki tepsiyle üstüne bakarak ofladı . "Çirkin duruyor ! Yakışıklılığıma gölge düşürüyor " gülerek elindeki tepsiyi alıp 13 numarali masaya koyduktan sonra yanına geldim . Kapının yanındaki askıdan iki tane önlük alıp birini çağana uzattım .
" al giy " oflaya puflaya önlüğü aldıktan sonra bende önlüğümü başımdan geçirdim . Birden bire çağan arkama geçip iplerdeki elimin üzerine hafifçe elini koyup çekerken yutkunup nefesimi hızla tuttum .
Bir adım daha bana yaklaşarak ipleri bağlarken üst üste yutkunduğumun farkında bile değildim . Bağlama işlemini bitirdikten sonra parmaklarımla oynadığım elimi kendine çekerek bileğimdeki tokayı aldı . Parmaklarını saçlarımın dibinde gezdirdikçe midemdeki ağrı çoğalırken fark ettirmemeye özen göstererek sık sık nefes aldım .
Tepeden saçlarımı topladıktan sonra önüme gelip kahkülümden bir tutam çıkardı bebek saçlarımı çıkardı.
"Oldu bence ?" Dedi eserine gururla bakarken . "Nerden biliyosun cafede bu şekilde kullandığımı?" Çağan birden afallarken içeriden gelen sesle gülerek içeriyi gösterdi .
"İş bizi bekliyor canım " diyerek kaçarken gülerek arkasından baktım .
"Beyefendi artık ne istediğinizi söylermisiniz ?" Dedi çağan sinirlerine hakim olmak istercesine kendi yaşlarındaki çocuğa . Mutfak tarafında durmuş onları izlemeyi bırakıp müşterinin yanına gittim .
"Hoşgeldiniz beyefendi , buyrun siparişinizi ben alayım ?" Dedim önlüğümdeki küçük not defterini çıkarırken . Karsımdaki çocuk beni baştan aşağı süzüp gülümsedi . "Ben direk seni alayım desem çok mu hızlı olur ya ?" Diyen çocukla hızla başımı kaldırarak saşkınca baktım .
"Ne?" Dedim şaşkınca. Çağan dudaklarını birbirine bastırmış sinirle tıslarken yutkundum . "Akşam bana gelsene diyorum güzel-" çağan birden bire masaya sertçe yumruğunu vurunca sıçrayarak bir adım geri gittim .
"O ağzını topla yoksa ben dağıtım bu sefer zorunda kalırsın , bir kızla bu şekilde konuşamazsın sen ! Şimdi çık git şurdan !"çocuk yutkunarak yavaş yavaş masadan kalkarken sinirle çocuğa baktım .
"Çayın parası!" Diyen kişi çağandı . Çocuk tam arkasını dönerken çocuğun gözlerinin içine bakarak elini avucuma getirip parmaklarını parmaklarıma kenetledi .
Midem resmen kelebek hissinin tamamına şahitti .
Narin sıcak elleri benim buz tutmuş ellerimin arasında büyük bir uyum içerisindeydi .
Çocuk hızla parayı bırakırken çağan gözleriyle çocuğu hapise almış gibiydi .
"Siktiğim piç!"
Diyerek arkasından sinirle hala bakarken şaşkınca gözlerim büyüdü. Cafedeki herkesin gözü bizim üzerimize dönmüştü . "Çağan düzgün konuş!" Dedim hala arkasından bakarken . "Herifin kurduğu cümleye bak !" Ses tonu biraz daha yüksek çıkarken müsterilere sahte bir gülümseme sunarak çağanın sırtına elimi koyarak mutfağa ittim .
"Yürü , herkes bize bakıyor !" Mutfağa girer girmez sinirle ellerimi belime koydum . "Ya sen napıyosun !"
"Ne demek napıyosun ! Herif ne diyor sana duymuyomusun !" Sinirle gözlerinin içine baktım .
"Çağan bağırma ! " sinirle dudaklarını dişlerken birden yükselince sıçramıştım yerimde ister istemez .
"Oldu olacak gitseydin adamın yanına !" Sinirle birden bire yüzüne indirdiğim tokatla sızlayan elimde bir olmuştu . " beni koruduğuna bir şey demiyorum ben ! Küfür etmene kızıyorum ! Tamam koruduğun için teşekkür ederim " dedim sona doğru sesimi alçaltırken .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wanna Be Yours :)
Jugendliteratur"Telefonuma kendi resimlerini çekinmiş !" "Yakışıklilığıma hayran kal diye yaptım " "Ukalamısın?" "Şu hırçınlığından biraz ödün ver ya güzel gözlerim bozulacak!"