" ♾ "
Tuana naz tiryaki's pov ;
"Yağızla mı uyuyacağım yani!?" Diyerek merakla bize bakan çağanla gülerek boğazımı temizledim ..
"Evet çağan ! Başka yer yok hadi " diyerek yaptığı yer yatağının üzerindeki minderleri alarak odadan çıkan ela ablayla bir yağıza baktım . Ülküyle gülmemek için kendimizi sıkarken yağız isaret parmağını önümde salladı .
"Sakın gülmeyin sakın !" Onun bu cümlesi üzerine biz daha çok gülerken çağan ofladı .
"Benim burda can güvenliğim yok !" Derken biz artık kahkaha atmaya başlamıştık . "Abartma çağan birşey yapmaz çocuk " diyen ülküye başımı sallayarak onayladım .
"Abartma lan , napcam sanki bakmayın güzelim siz buna gidin yatın hadi yorulmuşsunuzdur. "
"Tamam dikkat edin sizde tek parça bulcam bak sabah ikinizide !" Deyip odadan çıkarken üst kısım bizim olduğundan yukarı çıkarken anneanneye ve ela ablaya iyi geceler dileyip çıkmıştık .
Beynimdeki tonlarca soru , muhteşem baş ağrıma ağır basıyordu . Birşeyler vardı fakat neydi ?
"Tuana birşey mi oldu ?" Diyen ülküye baktım yaslandığım kapının ardından . Doğrularak yanına ilerleyip oturduktan sonra üzerimdeki ceketin uçlarını iyice kavradım .
"Ülkü , birşeyler var gibi hissediyorum . Yani anneannenin söyledikleri ... sürekli yapılan imalar "deyip sıkıntılı birşekilde arkamdaki duvara sırtımı yaslarken ülküde bana doğru yaklaştı .
"Nasıl yani ? Ne ima edebilirlerki ? Acaba , sen bu kül kedisini kıskanıyor olabilir misin ?" Dedi kısa saçlarını parmaklarıyla tararken.
Kaşlarım çatılırken yutkundum . "Hayır hayır kıskanmadım yani , neyse ya boş bir his zaten boşver " diyerek ayağa kalktıktan sonra üzerimi değiştirdim ve yatağıma girdim .
Belkide kıskanıyordum . Hatta evet kesinlikle kıskanıyordum . Ama neden ?
Beynimin içindeki boşluk git gide büyüyor kocaman bir uçuruma dönüşüyordu .
Beynimin içindeki uçuma mahkummuş gibi hissettiren bu duygular . Fazla acıtıyordu .
Kül kedisi diye sevdiği olan çağan , suanda zeyneple sevgili . Herşey bir yana anneannesi bana kül kedisi demişti .
O zaman ...
Neden bana kül kedisi demisti ? Herşey kocaman bir dağ olup üzerime gelirken derin bir nefes aldım ...
"Çağan !" Dedim evin içinde bir oraya bir buraya koşarken . Evin içinde yankılanan sesler çağanın hıçkırıklarının sesiydi .
Olduğum yerde nefes nefese boğulduğum hıçkırıkların ardı arkası kesilmiyordu . "Tuana abicim !"
Diyerek dış kapının ardında bana elini uzatan abim gülümseyerek bana bakıyordu . "Abi ! Napıyosun orda gel çağan burda onu bulmam lazım !"
Deyip titreyen elimi uzatırken abim elini bana daha çok uzattı . "Tuana gitmemiz lazım abim çağan artık yok ..." şaşkınca abime bakarken güçümün hepsini kullanarak bağırdım .
"Hayır abi ! Duymuyormusun ! Ağlıyo ! Yardım etmem lazım benim ona "diyerek evin içine koşarken abimi geride bembeyaz olan dumanların içinde tek başına bırakırken yerimde durdum .
"Abi bekle beni geleceğim !" Abim git gide kaybolurken ağlayarak evin içindeki tüm odalara bakmaya devam ediyordum .
"Kül kedisi ..." diyerek yankılanan ağlama sesleri çoğalırken en sonunda çağanı mutfakta duvarın dibinde oturmuş ağlarken görmemle ona yaklaşıcaktım ki elini kaldırdı .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wanna Be Yours :)
Teen Fiction"Telefonuma kendi resimlerini çekinmiş !" "Yakışıklilığıma hayran kal diye yaptım " "Ukalamısın?" "Şu hırçınlığından biraz ödün ver ya güzel gözlerim bozulacak!"